Kongre eğleniyor

BERLİN
60’ların, 70’lerin nostaljik müziği. Elvis Presley, Frank Sinatra, Adamo, Pink Floyd, Led Zeppelin, Bob Dylan ya da o dönemin topluluklarından The Doors, The Beatles, Rolling Stones söylüyor, 20’sinden 70’ine kadar kadınlar ve erkekler, kelimenin tam anlamıyla tepiniyor.

Haberin Devamı

İki yoğun günün ardından Berlin’de bir otelin balo salonu. Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) kongrenin yorgunluğunu atıyor. Akşam saat 20’de başlayan eğlence bira, şarap, şampanya, viski yağmuru altında gecenin 02’sine kadar sürüyor. Herkes birbiriyle dans ediyor, hayatından eğlenceli kesitler anlatıyor, tempo hiç düşmüyor. Vur patlasın, çal oynasın misali.
Salonun yanında iki küçük oda var. Salondan ara sıra bir kaç kişi o odalardan birine çaktırmadan giriyor, aralarında fısıldaşıyor. Kongrenin muhasebesi  yapılıyor.
Kongre sonrasında böyle bir eğlence bizdeki parti kongrelerine, parti geleneğine çok uzak. Çok farklı bir kültür. Zaten SPD kongresi baştan sona, sosyal demokrat ya da değil, bizim partilerimize çok uzak.
DİLE KOLAY 150 YIL
SPD bu yıl kuruluşunun 148. yılını kutluyor. Kuruluşunun 150. yılında iktidar kapısını yeniden aralıyor. Büyük şansı var.
150 yıl bizde açılıp kapanan, yeni kurulan partilerin yaşı ile kıyas kabul etmiyor. Demokrasinin daha iyi işlemesinin altında partilerin yaşı rol oynuyor.
Kongrenin önemli kararlarından biri örgüt ve örgüt ve örgütü yenilemek. Bu amaçla parti toplantılarına bundan böyle sadece parti üyeleri değil, partiye üye olmayanlar da katılabilecek. Örgütü genişletmek, değişik düşüncelere yer vermek açısından iyi bir girişim.
Bu fikrin altında halkın siyasetten uzak durması yatıyor. Siyasete ve partiye güveni yeniden sağlamak amacıyla yelpaze geniş tutuluyor.
Bundan sonra atılacak ilk adım, önseçimi bütün parti üyeleriyle yapmak, sadece delegelerle değil. Yaklaşık 600 bin kişi oy kullanacak, milletvekili adaylarını belirleyecek. Parti içi demokrasiyi geliştirmekte ana koşullardan biri önseçimi geniş tutmak. Parti içi demokrasi işlerse, ülkede demokrasi daha iyi işliyor.
GIPTAYLA, ÖZLEMLE
Kongrede en sık duyduğum sözlerden biri şu: Partimizde ve ülkemizde demokrasi kültürünü genişletmemiz şart.
Parti içi demokrasi kusursuz işliyor. Kongredeki seçimlere bakıyorum, adaylık süreci, elektronik oylama, sonuçları kabullenme, birbirini kutlama mükemmel.
Sıkça gidip geldiğim Almanya’da bu kez bir şeyi fark ediyorum, belki de kongre nedeniyle oradaki siyasete odaklandığım için. Ne Merkel SPD ile olur olmaz kavgaya tutuşuyor, ne SPD, yani muhalefet Merkel’e olur olmaz yükleniyor.
Kongreyi her yönüyle gıptayla, özlemle izliyorum.

Haberin Devamı

Almanlar PKK’ya artık uzak

Haberin Devamı

BİR zamanlar Almanya PKK’nın at oynattığı ülkelerden biri. Türkiye’nin onca uyarılarına karşı, Almanya yıllarca PKK’yı görmezden geliyor. Kongrede SPD’nin yöneticilerine bunu soruyorum. Aldığım yanıt şöyle:
“Kürt Sorununun mutlaka çözülmesi gerek, hem devlet için, hem Kürtler için hayat böyle devam edip gidemez.
PKK ise, Almanya’da rahat durmadı, toplumun huzurunu bozdu. Artık kimse PKK’ya destek vermiyor”.
SPD kararlı görünüyor. Merkel Hükümetinin aldığı önlemleri doğru buluyor.
Buna karşılık, Türkiye’de desteğin çekilmesinden yakınan kurumlar var.

“Yaşlı Adam” kendisiyle hesaplaşıyor

BİR bilim adamının ya da bir politikacının ismini anıyor, o isme ait kitap ya da konuşmadan bir cümle aktaracağı zaman, “alıntı yapıyorum”, diyor. Alıntı cümlesi bittiğinde, “alıntının sonu” diye ekliyor.
Bir konferansta alıntıya bu kadar sadık kalmaya ilk kez tanık oluyorum. Bu olayın kahramanı Alman sosyal demokrasisinin onur başkanı, 93 yaşındaki Helmut Schmidt.
Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) kongresinde, dün de belirttiğim gibi, orada bulunanları mest eden konuşmasının sonunda Schmidt birkaç bin dostunun karşısında sanki kendisiyle hesaplaşıyor:
“İnsan ne kadar yaşlanırsa, o kadar geniş zaman bölümleri içinde düşünüyor. Biz sosyal demokratlar olarak özgürlüklere ve tek tek bireylerin erdemine inanıyoruz. Parlamenter demokrasi bizim pusulamızdır.
Yaşlı bir adam olarak ben üç temel değere bağlıyım. Özgürlük, adalet ve dayanışmaya. Adalet aynı zamanda eşitliği sağlıyor”.
93 yıllık ömrünü politikaya vermiş, kendini sosyal demokrasiye adamış bir kişi olarak Schmidt, bir anısını aktarıyor, “SPD’nin gençlik kolunda iken, davetler için hazırlanan zarfları yapıştırırdık”.
Ders bir: Politikaya nereden başlıyor, nerelere geliyor.
Ders iki: Ömrünün muhasebesini yaparken, “yaşlı adam” gönül rahatlığı içinde. Hem insanı insan yapan değerlere inanıyor, hem onlardan hiç ödün vermiyor.
Özgürlük ve adalet inancı, politikada herkese kısmet olmuyor.

Haberin Devamı

Genel Başkan ayrı başbakan adayı ayrı

“HENÜZ değil, henüz değil, yok böyle bir şey” diyerek, hakkında söylenenleri telaşla geri çeviriyor.
Bu kişi şu anda bütün gözlerin çevrildiği Peer Steinbrück. 90’ların sonunda SPD iktidarının Başbakanı Schröder’in ekonomi bakanı.
SPD’nin Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Steinbrück ise, 2013’teki genel seçimlerde SPD’nin Başbakan adayı olma ihtimaline en yakın kişi. Onu en çok destekleyenlerden biri Helmut Schmidt.
Kongre kulislerinde konuşulan konulardan biri elbette bu. Herkes hem Gabriel’e, hem Steinbrück’e yaklaşıyor ve ağzından laf almaya çalışıyor.
SPD’nin geçmişte olumsuz bir deneyi var. Oskar Lafonten genel başkan iken Schröder Başbakan adayı oluyor. Önce her şey yolunda, daha sonra yolları ayrılıyor. Lafonten başka bir sol parti kuruyor.
SPD şimdi aynı anlaşmazlığı yaşamak istemiyor.

Yazarın Tüm Yazıları