Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2009 00:00
Derbi, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin büyüklüğünü bir kez daha ortaya koydu. Form durumları ya da sahaya çıkardıkları kadro ne olursa olsun F.Bahçe’nin Beşiktaş’a, Beşiktaş’ın da F.Bahçe’ye "maç bırakmayacağını" gösterdi.
GEÇTİĞİMİZ pazartesi günü Papermoon’da yenen bir yemek futbol kamuoyuna bomba gibi düşmüştü.
Fenerbahçe Başkanı
Aziz Yıldırım ile
Beşiktaş Başkanı
Yıldırım Demirören’in buluşması medyada geniş yankı bulmuştu. Futbol Federasyonu Üyesi
Levent Kızıl’ın da katıldığı yemek sırasında
Aziz Yıldırım, Sivasspor Başkanı
Mecnun Odyakmaz’ı arayarak, "Başkasından duyma. Biz
Yıldırım Demirören’le birlikte yemekteyiz. Türkiye Kupası finalini İstanbul’da oynamak konusunu konuşuyoruz" demişti. Bu yemek sonrası sadece kulislerde değil birçok basın organında açık açık,
"Lig Beşiktaş’ın, kupa Fener’in olacak" söylemleri yer almıştı.Beşiktaşlılar da Fenerbahçeliler de bu dedikodulardan rahatsızdı. Sivasspor cephesinin kafası karışmıştı.
Ersun Yanal’ın gidişiyle çalkalanan Trabzonspor’da da krizdeki
Galatasaray’da da benzer bir ortam vardı. Herkes derbinin sonucunu ve Fenerbahçe’nin sergileyeceği mücadeleyi merak eder olmuştu. Küme düşmesi hemen hemen kesinleşmiş Hacettepe’nin Galatasaray’ı yenmesi sezon boyunca izlediğimiz sürprizlerin bir devamıydı. Artık herkes zirvedeki iki maçı bekliyordu. Pazar günü ligin en rahat takımlarından Gaziantepspor yenik duruma düştüğü maçta lider Sivasspor’u yenince Sivas cephesi sinirlendi.
"Gaziantep neden başka takımlara karşı böyle oynamadı?" sorusunu soran futbolcular bile oldu. Futbol kamuoyunun kafası yine karıştı.
Tertemiz bir derbi
Ve haftanın son maçında 35 bin kişi önünde Beşiktaş Fenerbahçe’yi konuk ediyordu. Herkesin ortak fikri Beşiktaş’ın zorlansa bile sahadan üç puanla ayrılıp liderlik koltuğuna oturacağı yönündeydi. Öyle ya Fenerbahçe’nin şampiyonluk iddiası yoktu. İki takım kupa finalinde de karşılaşacaktı ve Beşiktaş şampiyonluğa, Fenerbahçe kupaya hasretti. Ama kafalarda yazılan senaryonun tam tersi bir maç oynandı İnönü’de. Sezonun ikinci yarısında müthiş bir form yakalayan Beşiktaş, hem tam kadro, hem de favoriydi. Ama 100 yılı aşkın geçmişleri olan iki büyük kulüp söylentileri ve dedikoduları boşa çıkaran
"tertemiz" bir derbi oynadılar. Beşiktaş, 2009 yılının ilk yenilgisini alırken
Alex, Lugano, Edu, Önder gibi önemli oyuncularından yoksun Fenerbahçe sezonun en organize futbolunu oynadı. Kendi sahasında kötü futbol sonrası yenilen Beşiktaş’ta futbolcuların, teknik kadronun ve seyircinin olgunluğu da en çok dikkat çeken unsurlardan biriydi. Hiçbir taşkınlık olmadı derbide. Yıllar sonra İnönü’ye gelen Fenerbahçe Başkanı
Aziz Yıldırım’a yönelik olumsuz tezahürat yoktu.
Futbolumuza damga vurduBu derbi Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin büyüklüğünü bir kez daha ortaya koydu. Form durumları ya da sahaya çıkardıkları kadro ne olursa olsun Fenerbahçe’nin Beşiktaş’a, Beşiktaş’ın da Fenerbahçe’ye
"maç bırakmayacağını" gösterdi. Tıpkı iddiası yokken Kadıköy’de Fenerbahçe’yi 4-3 yenen Beşiktaş gibi Fenerbahçe de çıktı, oynadı ve kazandı. Beşiktaş kaybetti, siyah beyazlılar üzüldü ama
"tertemiz" bir derbi futbolumuza damgasını vurdu.