Kolej Tercih Rehberi

Güncelleme Tarihi:

Kolej Tercih Rehberi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2014 00:19

Haberin Devamı

Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi

Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi

Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi

Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi


Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi


Haberin Devamı

Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi
Kolej Tercih Rehberi

İki kelimeyle İstanbul Boğazı’nda eğitim: Özgürlük ve motivasyon
Boğazın okulları: Motivasyonu arttırıyor, özgürlük hissi veriyor

Gülseven ÖZKAN


Deniz kenarında, boğaz manzaralı okullarda eğitim gören öğrenciler lise yıllarını keyifle geçirirken, öğretmenler de manzaranın da etkisiyle emekli olamadıklarını belirterek, “Boğaza bakarak Orhan Veli’den ‘İstanbul’u Dinliyorum’ şiirini okuyoruz” diyor.

Dünyanın en beğenilen şehirleri arasında yer alan İstanbul’da Boğaz’ın eşsiz manzarasında eğitim gören öğrenciler bu durumdan oldukça memnun. Boğaz sahilindeki okullarında hem manzaranın tadını çıkarıyor, hem de kendilerini rahat, mutlu ve özgür hissediyorlar.
Kimi “Baharda derse girmekte çok zorlanıyorum” derken, bazıları “Sahilde yürür gibiyim” diyor. “Arkadaşlarıma hava atıyorum” diyen bir başkası elinde 1 liraya aldığı çay, kahveyle deniz ve boğaz manzarasının keyfini çıkarıyor, karşı yakaya bakarak kitap okuyor, müzik dinliyor, fotoğraf çekiyor.

Öğretmenler ise manzaranın tadına vararak çalıştıklarını bu yüzden emekliliiği geciktirdiklerini belirterek, “Boğaza bakarak Orhan Veli’den İstanbul’u Dinliyorum şiirini okuyoruz” sözleriyle duygularını anlatıyor.

İstanbullular için Boğaz’ın yeri bambaşka. Yağmurda, güneşte, rüzgarda deniz kenarında yürüyüş yapmanın, cam bardakta çay yudumlamanın keyfi bambaşka. Ama Boğazdaki sahil boyunca tarihi binalarda hem denizi seyredip, hem de ders yapan liselilerin keyfine diyecek yok. Liseliler, kentin muhteşem manzarasına, Asya ve Avrupa’yı birleştiren Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne nazır okullarında gençliklerinin en güzel yıllarını geçirirken, eğitim görüyorlar. Ziya Kalkavan Denizcilik Andolu Teknik ve Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi, Beşiktaş Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Arnavutköy Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi’nde okuyan öğrenciler, çalışan öğretmenler, idareciler ne düşünüyor? Neler hissediyor? Boş vakitlerini nasıl değerlendiriyorlar?
Deniz kenarındaki liselerinde gençler, teneffüsleri iple çekip, özellikle bahar aylarının gelmesiyle birlikte derslere girmek istemiyor. Sabah erken saatlerde dersler başlamadan önce bahçede hava alıp kendilerine geldiklerini anlatan liseliler, canları sıkıldığında manzaraya bakıp daldıklarını, üzüntülerini, mutluklarını İstanbul’la paylaştıklarını söylüyorlar. Beşiktaş’tan Bebek’e kadar yürüdüklerini anlatıyorlar. Komşuları Çırağan Sarayı’nda 58 liraya aldıkları bir çay ve tosta, kendi okullarında 3,75 lira vermelerinin tebessümünü yaşıyorlar.

Haberin Devamı

Ziya Kalkan Denizcilik Anadolu Teknik ve Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi
Günümüzde 500 öğrencisisi olan ve 17’nci yüzyılda Kazancıoğlu Bahçesi olarak bilinen Ziya Kalkavan Denizcilik Anadolu Teknik ve Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi Çırağan Sarayı’nın “Matbah-ı Amire ve Istabul-ı Amire Binaları” adıyla ek bölümünden biri olarak hizmet verirken 1982 yılında ise Türkiye’nin ilk denizcilik meslek lisesi olarak eğitime başladı. Emekli kaptanların da ders verdiği lisede üniformaları ile dolaşan öğrencilerden biri de Oktay Mehmetoğlu duygularını şöyle paylaşıyor:

Geçen gemilere dalıp kaptan olduğumu düşünüyorum
“Böyle bir manzarada okumak benim için tarifi olmayan bir duygu. Ders aralarında nefes almamı sağlıyor. Mesleğimi tanımama yardımcı oluyor. İstanbul Boğazı’ndan geçen gemileri izliyorum. Onlardan ilham alıyorum. Molalarda bazen bir banka oturup dalıp gidiyorum. Kaptan olduğumu düşünüyorum. Böylece daha kolay derse adapte oluyor, sınavlara daha çok çalışıyorum.”
Aynı okuldan Abdullah Sarıgün ise, “Öğle aralarında kafamızı dağıtıyoruz. Günün büyük bölümü okulda geçiyor, böyle bir yerde olması benim için bir şans. Bazen fotoğraf çekip arkadaşlarımla paylaşıyorum. Aileme yakınlarıma artistlik yapıyorum” diye konuşuyor.

Haberin Devamı


Beşiktaş Anadolu Lisesi
Üzüntümü denizle paylaşıyorum

532 öğrenci, 48 öğretmenin olduğu lisede her sınıfta ortalama 30 öğrenci bulunurken, yeni kayıt olanlar için kahvaltılı tanışma toplantısı düzenleniyor. Okul tatil döneminde belirlenen alanların otopark olarak kullanılması için kiraya veriliyor, dizi ya da reklam çekimleri yapılabiliyor. 1871 yılında Çırağan Sarayı içinde Sultan Abdulaziz tarafından yaptırılan bina, o dönem harem dairesi olarak kullanılmış. 19’uncu asır mimarisinin örneklerinden olan okul yüksek tavanları ile eski şeklini koruyor. V. Murat’ın 28 yıl hapis hayatı yaşadığı bugünkü lise 1924-1937 yılları arasında Cumhuriyet’in 21’inci okulu olarak hizmet veriyor.

Bu tarihi okulda eğitim alan Yaren Arslan, “Geçen yıl deniz manzaralı sınıfta okuyordum. Dersten sıkıldığımda dalıyordum. Bir şeylere üzülüyor ve kızıyor, sınav kötü geçiyorsa denizi gördüğünde insan rahatlıyor. Mutluluğu, sıkıntıları burayla paylaşıyorsun. Ortamımız sıcak. Neşe dolu. Elime defter kitap alıp İstanbul Boğazı’na karşı ders çalışıyorum. Daha ne istenir. Baharda çalışmak zor oluyor, notlara bakmak istemiyorsun” diyor.

Haberin Devamı


Arnavutköy Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi
Bebek’e yürüyüş ardından ders

275 öğrenci, 20 öğretmen, 11 sınıfla hizmet veren Arnavutköy Korkmaz Yiğit Anadolu Lisesi Beşiktaş’tan Boğaz’a doğru giden sahil yolu üzerinde yer alıyor. Okul Ortaköy ve Kuruçeşme’den sonra, Bebek’e oldukça yakın. 1978’de eğitime başlayan kurum, işadamı Korkmaz Yiğit tarafından yeniden restore edildi. Veliler özellikle haftasonu ziyaret ettiği okulda okuyan öğrenciler ise burada okumaktan mutlu olduklarını anlatıyor. Sabah sahilde yürüdüklerini, bazen vapur turların çıktıklarını söylüyorlar. Yakınlarında çok sayıda kafe olduğunu hatırlatarak okul sonrası Bebek Parkı’na gidip ders çalıştıklarını vurgulamadan da edemiyorlar.

Haberin Devamı


Kabataş Erkek Lisesi
Tarihi binada eğitim alıyorlar

830 öğrenci, 62 öğretmen bulunan Kabataş Erkek Lisesi’nde sınıflar ortalama 30 kişilik. 1908’de Esma Sultan Konağı’nda “Kabataş Mekteb-i İdadisi” adıyla kurulan okul, 1909’da öğretime başladı. 1923 -1924 öğretim yılında “Kabataş Erkek Lisesi” olan kurum, 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında padişah yakınlarının yazlık ikametgahı olarak yapılan Feriye Sarayları’na ait binaya 1928 -1929 öğretim döneminde taşındı. 1987’de “Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı” kurulmasının ardından karma eğitime geçildi. Okulun hemen yanındaki eski kömür ve sonradan tekel deposu olan “Feriye Karakolu ve Zaptiye Koğuşları” 1989’da çabalarıyla kurumun alanına eklendi. 1998-1999 eğitim döneminden itibaren “Anadolu lisesi” statüsüne alındı. Öğrencilerin 250’ye yakını yatılı olan okulda veliler genellikle davetlere katılıyor. Özellikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda akşam yapılan gösterileri izliyor. Yazın okul tadilata girerken, uluslararası etkinlikler düzenleniyor. Reklam veya dizi çekimleri olabiliyor. Burada okuyan öğrenciler de okulda gece geç saatlere kadar kaldıklarını, kutlamaları izlediklerini söylüyor. Deniz havasının dinç kalmalarında ve derse odaklanmalarında etkili olduğunu anlatıyorlar.

Boş vaktimde çay alıp denizi izliyorum
Öğrencilerden Hakan Girbacıoğlu, şunları söylüyor:
“Boğazın havasını almak, görmek beni rahatlatıyor. Bazen derslerde daldığım da oluyor. Arkadaşlarımı veya aklıma takılanları düşünüyorum. Boş vakitlerimde çay veya kahve alıp denizi seyrederek arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Geçen gemilere bakıp, espriler de yapıyoruz. İstanbul Boğazı’nın en güzel karelerini çekip sosyal medyada paylaşıyorum. Akşam saatlerinde ışıkları yanan köprüyü izliyorum. Geç saatte okuldan çıktığım oluyor.”

Uyumadan cam kenarında sohbet ediyoruz
Aynı okuldan Furkan Aktan da sınıfların ferah olduğunu belirtiyor:
“Başka okullardan arkadaşlarıma resimler göndererek veya okulumu anlatarak hava atıyorum. Yatılı kalıyorum, bazen yatakhanenin boğaza bakan bölümünde cam kenarında arkadaşlarımla sohbet ediyoruz. Denize bakan sınıflar oldukça ferah, aydınlık. Sabahları uyanık kalmamı sağlıyor. Sıkıldığımda manzarayı seyrediyorum. Gemileri izliyor, konuşuyoruz. Rahatlıyorum. Üzerimde bir karamsarlık varsa bu sayede hemen atıyorum. Başarımı da olumlu etkiliyor.”

Kendimi sahilde gibi hissediyorum
Gökçe Tekin ise, “Ders dışında müzik dinleyip Boğaziçi Köprüsü’nü izlemek gerçekten çok güzel bir duygu. Bunun tarifi yok. Elimizde çay, kahveyle denizden gelen havayı solumak keyifli. Ferahlatıp, rahatlatıyor. Bazen eğitim bittiği halde özellikle okulda kaldığım oluyor. Deniz kısmı geniş olduğu için kendimi sahilde yürüyor gibi hissediyorum. Köprü, tekneler, gemiler, bazen yunusları da görüyoruz. İçim açılıyor” diyerek duygularını paylaşıyor.

Kendimi daha genç hissediyorum
Kabataş Erkek Lisesi’nden bir eğitimci ise duygularını şu sözlerle anlatıyor:
“Derslere girmekte zorlanıyoruz. Baharda kanımız kaynıyor. ‘Denize nazır, diploma hazır’ bir okulda kim okumak istemez. Çocuklar özellikle havalar ısınınca ders yapmak istemiyor. Manzaraya dalıp gidenler oluyor. Uyarı yapıyoruz ama nafile. Öğretmen olarak bu durumdan keyif alıyoruz. Denize hasret kalmıyoruz. Trafik sorunu da yok. Şair Orhan Veli’nin dediği gibi ‘Bu havalar bizi mahvediyor.’ Ara sıra balık avlıyoruz. Boş zamanlarda yemekhanede pişiriyoruz. Kendimi böyle bir okulda daha genç hissediyorum.”

Arkadaşlarım özeniyor
Aynı okuldan kimya öğretmeni Süheyla Öztığ ise, “Her dakika denizi görmek çok güzel bir duygu. Bu yüzden emekli olamıyorum. Ders aralarında bahçeye çıkıp kendime geliyorum. Mezunlarla kahvaltılar oluyor, etkinlikler yapılıyor. Huzurlu, refah bir ortamda olmaktan dolayı mutluyum. Geçmişle olan tarihi bağıyla da bunu yaşıyorum. Binanın tavanları çok yüksek. Kendimi özgür ve rahat hissediyorum. Ders sırasında nadiren manzaraya bakıp dalan oluyor ama çok izin vermiyorum. Kışın kar yağmur yağdığında, fırtınada dışarıyı hep birlikte seyrediyoruz. Gemi çeşitleri, tankerleri yakından tanır oldum. Kimya derslerinde, bunlarda taşınan yüklerle bağlantı kurup çocuklara bilgiler de verdiğim oluyor. Kayıkçılar yanaştığında taze çıkan balıklardan da alıyorum. Arkadaşlarımdan da özeneneler var. ‘Bende orada olsam’ diyenlerde yok değil” dedi.


İş stresini işte atıyorlar
İstanbul Boğazı’nda eğitim veren öğretmenler iş stresini okulda attıklarını anlatıp, deniz kıyısında çalışmanın motivasyonlarını arttırdığını belirtiyor. Bahçe nöbetlerinin kendilerine gelmesini dört gözle beklediklerini söylüyor. İkindi çay zamanlarının olduğunu dile getirerek, “Burada kahvaltı yapmak için daha erken saatte geliyoruz, öğrenciler de mola sonrası derse girmekte zorlanıyor. Baharda içimiz kıpır kıpır oluyor kendimizi genç ve özgür hissediyoruz” diyor.

Bahçe nöbetini iple çekiyoruz
Beşiktaş Anadolu Lisesi’nden Ülkü Anadolu Ateş da şu bilgiler verdi:
“Deniz kıyısında olmanın öğrenciler üzerinde olumlu etkisi var. Sıkılan çocuklar için bire bir motive edici bir durum. Edebiyat derslerinde şiir okumak, deneme yazmak için bahçeye çıkabiliyoruz. Orhan Veli’nin İstanbul’u Dinliyorum şiirini boğaza bakarak okumak çok keyifli oluyor. Sabahları moralimiz yerinde sınıfa giriyoruz. Yorgunluk, denize bakıp bir çay içtiğimizde geçiyor. Ziyaretime gelen arkadaşlarım veya velilerin konuşmadan önce dışarıya bakıp, daldıkları da oluyor. Sınav haftasında, okulda notları incelerken bile insan kendini iyi hissediyor. Başka bir eğitim kurumuna gittiğimde nefes alamadığım oluyor. Burası bana ferahlık duygusu veriyor. Tavanı da yüksek. Baharda çocukları sınıfta tutmak zor oluyor. Bahçede yayılmak istiyorlar. Dışarıda alınan oksijen çabuk kendilerine gelmelerini sağlıyor. Derse dinç giriyorlar. Ben de nöbet sırası bekliyorum, bütün alanı dolaşırken mekanın keyfine de varıyoruz. Boş zamanlarımı da burada geçirdiğim oluyor. İş stresini çalıştığımız yerde atıyoruz. Sabah kahvaltıları, öğlen yemekleri, ikindi çayları öğretmen arkadaşlarla güzel geçiyor.”

Uygulamalı ders yapılıyor

Ziya Kalkavan Denizcilik Andolu Teknik ve Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi’nden Ümran Sarıkaya ise “Enerji veriyor, deşarj oluyorum. Okula keyifle geliyorum. Bahçeye çıktığımda nefes aldığımı hissediyorum. Ayrıca meslek açısından öğrencilerin böyle bir ortamda eğitim alması gerekli. Geçen gemileri görmeler akademik bilgilerinin kalıcı olmasını sağlıyor. Örneğin, geçen bire geminin hangi türde olduğunu, yükünü, donanımlarını, şeklini anında gösterme fırsatı buluyoruz. Bahçede ders işlendiğinde hem temiz hava hem deniz konusu ve sesi psikolojik açıdan da iyi hissetmemizi sağlıyor” diyerek düşüncelerini anlatıyor.


Askeri lisede eğitim

Kuleli Askeri Lisesi de İstanbul Boğazı kıyısında yer alıyor ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne amacı subay ve kara harp öğrenci yetiştirmek amacıyla hizmet veriyor. 1845 tarihinde “Mekteb-i Fünun-u İdadi” ismi ile Dolmabahçe Çinili Köşk’te öğretime açılan lise, 1846-1872 yılları arasında Maçka ve Harbiye kışlalarında eğitimine devam etti. Okul, 1872 yılında Kuleli kışlasına taşındı. 1912-1913 Balkan Harbi sırasında, hastane şekline dönüştü ve öğrencilerin bir kısmı, Adile Sultan Sarayı’na, bir kısmı da Beylerbeyi Sarayı’nın yanındaki binalara nakledildi. 1913 yılı sonunda tekrar bugünkü binasında öğretime başlayan Kuleli Askeri Lisesi, 1920’de İngilizlerin isteği üzerine binasını tahliye ederek, sırasıyla Kâğıthane’deki çadırlarda, Maçka Kışlası ve Beylerbeyi Sarayı yanındaki binalarda öğretime devam etti. 1923’te tekrar binasına taşınan okul,1964 yılında restore edildi. Bina 1947 yılından beri eğitime Boğaziçi’nin Anadolu kıyılarında Çengelköy ile Vaniköy arasında bulunan bölgede devam ediyor. Öğrenciler Boğaz’ın kıyısında eğitim almanın mutluluğunu yaşıyor.


Boğazı gören diğer okullar
Ahmet Mithat Efendi İlkokulu (Beykoz)
Çubuklu İlkokulu (Beykoz)
Güzelce Hisar İlkokulu (Beykoz)
Vehbi Koç Vakfı Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi (Sarıyer)
Feride Alpauti İlkokulu (Beykoz)
Paşabahçe Ortaokulu (Beykoz)
Anadolu Kavağı Mesadet Taylan Ortaokulu (Beykoz)
Oramiral Vural Beyazıt Ortaokulu (Beykoz)
Recaizade Ekrem İlkokulu (Sarıyer)
Kandilli Kız Anadolu Lisesi (Üsküdar)
Mehmetçik Ortaokulu (Üsküdar)
Hacı Sabancı Anadolu Lisesi (Üsküdar)
Amerikan Robert Lisesi
Sarıyer İmam Hatip Lisesi ve Anadolu İmam Hatip Lisesi (Sarıyer
Üniversiteler de “Boğaz” manzaralı
İstanbul Boğazı’nda yer alan üniversiteler arasında ise, Galatasaray, Bahçeşehir ve Mimar Sinan Üniversitesi de bulunuyor.

Bu bir ilandır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!