Zorunlu göçün yükü...

Güncelleme Tarihi:

Zorunlu göçün yükü...
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 11, 2023 12:28

Kemal Arı ‘Büyük Mübadele’ adlı çalışmasında, bu tarihi zorunlu göçün sadece Rumlar ile Türkler’in karşılıklı yer değiştirmesinden ibaret olmadığını fark ettiriyor. ‘Mübadele’ tarihsel şartlarıyla düşünüldüğünde bir dizi çetin siyasal, ekonomik ve sosyo-kültürel problemi de karnında taşır...

Haberin Devamı

Osmanlı’nın yıkılışı ve Cumhuriyet’in kuruluşu arasında ortaya çıkmış ve etkileri bugüne kadar sürmüş sorunlardan birisi de ‘mübadele’dir. Bir süredir popüler hatta nostaljik bir konudur ‘Mübadele’ fakat oluştuğu tarihsel şartlar düşünüldüğünde bir dizi çetin siyasal, ekonomik ve sosyo-kültürel problemi de karnında taşır. Özü itibariyla sadece Rumlar ile Türkler’in karşılıklı yer değiştirmesinden ibaret değildir. ‘Türk-Yunan’ savaşının pratik sonuçlarına bağlı olsa bile kökü daha derinlere, Anadolu’da zamanla oluşmuş, ekonomik, sosyo-kültürel hatta dini dokulaşmaya kadar gider. Kemal Arı ‘Büyük Mübadele’ adlı çalışmasında 100 yıl mesafeden ve eldeki bilgi ve belge birikiminden de yararlanarak bu esaslı süreci bütün boyutlarıyla ayrıştırmaya çalışıyor. ‘Mübadele’nin tarihsel değerini yerli yerine oturtuyor. Bu bağlamda ilkin göç, sürgün, mübadele kavramlarını tartışıyor. Ayrıca, ‘Rum’ sözcüğünü etnik anlamın dışında tutarak toptancı yargıları ortadan kaldırıyor.

Haberin Devamı

“Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye yaklaşık olarak 11-12 milyonluk yoksul bir ülkeyken” bu yoksulluğun üzerine yüklenen yeni sorun, sadece insanların bir yere iskân edilmesi hedefine bağlanmaz. Yoksulluk içindeki katmanların toplumun bünyesinden çözülüşü anlamına da gelir. Yunan ordusunun geri çekilirken şehir ve köylerde 150 bin üzerinde binayı harap ettiği ve bütün tarım ürünlerini ateşe verdiği düşünüldüğünde göçün pratiğinde oluşan psikolojik ve ekonomik yıkım anlaşılabilir. ‘Yakıp yıkılan Anadolu’nun yeni baştan onarımı, mübadillerin göç işleri, fiziki ve psikolojik şartların düzeltilmesi’ gerekmektedir her şeyden önce. Hele ‘savaş sonrası kaynakları kurutulmuş bir ülkenin’ demografisi de yerinden oynamak üzereyken karşılaşılan tablonun ağırlığı görülebilir. Kemal Arı dönemin basınını da tarayarak çok yönlü irdelemelerde bulunuyor. Kamuoyu, devlet ve uluslararası platformda olup bitenleri hatırlatıyor. ‘1877-78 Osmanlı Rus Savaşı, 1912-13 Balkan Savaşları’nın devamında Mübadele tarihin şahdamarının şiştiği yerde düğümleniyor çünkü.
Yeni kurulmuş bir Cumhuriyet’in çok yönlü manevra gerektiren bir gelişmede sergilediği çabaları da izleme imkânı bulabiliyoruz kitabı okudukça. Dört ana bölüm boyunca hukuki altyapıdan teşkilatlanmaya, finans meselesinden sosyal ve psikolojik destek konularına değin mübadelenin her boyutunu yeniden düşünebiliyoruz. 30 Ocak 1923’te imzalanan ve 1 Mayıs 1923’ten itibaren pratiğe dökülen mübadelenin o kadar kolay gerçekleşmediğini iç içe krizler içerdiğini öğreniyoruz. İsteğe bağlı değil zorunlu olan bir göçün dinamiklerini ve Türk- Yunan tarafındaki sorunları karşılıklı izleyebiliyoruz. Bu bağlamda Arı’nın çalışması bütünlüklü ve objektif nitelikler taşıyor.

Haberin Devamı

Kitlesel hareketler özünde pek çok insani acıları da içerir. Kemal Arı kayıtlara geçtiği kadarıyla ve belgelere bağlı kalarak bunu da aktarırken asıl konunun tarihsel önemini ustalıkla yerli yerine oturtuyor. Türk-Yunan tarafı kendi bünyesinden canlı parçalar sökerken oluşan boşlukları doldurmak için de olağanüstü çaba sarf ediyorlar. Milli Mücadele’de olduğu gibi mübadele için Hindistan ve Mısır dışında pek çok Müslüman ülkeden maddi yardım gelmiş olması da konunun ilginç taraflarından birini oluşturuyor. Uyum süreçleri, tartışmalar, kazanımlar ve sonunda da ulus devlet içinde yeni bir gelecek tasarımıyla bugünkü yaşadığımız Türkiye’nin renklerinin kökünü de oluşturuyor mübadele.

Haberin Devamı

Zorunlu göçün yükü...
Büyük Mübadele
Kemal Arı
İş Kültür Yayınları, 2023
392 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!