Güncelleme Tarihi:
Öncelikle kitabın adından başlamak gerek sanki; ‘Hayallere Ulaşma Rehberi’. Oysa bizde her zaman hedefler hayallerden önce gelir, ne dersin?
Etrafıma baktığımda sürekli bir yerlere koşturan insanlar görüyorum. İyi insanlar, yürekli insanlar, çalışkan insanlar, hedefledikleri noktaya gelebilmek için gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Ama çoğu zaman o noktaya ulaştıklarında büyük bir hüsran yaşıyorlar; bunu bazen o anda, bazense yıllar sonra fark ediyorlar. Çünkü ulaşmaya çalıştıkları noktalar kendi karakterlerine, potansiyellerine, hayallerine uygun hedefler olmuyor. Televizyonda, sosyal medyada, aile ya da iş çevresinde görüp imrendikleri hayatlar oluyor. Halbuki önce kendimizi tanımak ve hedeflerimizi düşlerimize göre belirlemek lazım. Hedeflerimiz, bizi hayallerimize ulaştıracak merdiven basamakları olmalı. Bazılarımız da doğru yöne yürüdüğümüz halde, yolumuza çıkan engelleri nasıl aşacağımızı bilmediğimiz için yolda takılıp kalıyoruz, çok vakit kaybediyoruz. Ömrümü motivasyon kaynaklarımız, proje yönetimi ve yaratıcılık gibi konularda derinleşmeye adadım. Düşlerimi gerçeğe dönüştürmek için yol haritaları ve sistemler tasarladım. Çoğu işe yaradı, işe yaramayanlardan da dersler çıkardım. Bir yandan dünya çapında fantastik romanlar yazmak, diğer yandan iş hayatında uluslararası bir kariyer yapmak gibi birbirinden çok farklı iki hayalim vardı. Tasarladığım yol haritası her ikisine de oldukça kısa bir zamanda ulaşmamı sağlayınca, yol haritamı başkalarıyla da paylaşmaya karar verdim. ‘Hayallere Ulaşma Rehberi’ bir başlangıç, bu konuda pek çok proje üzerinde çalışıyorum. İnsanların hayatlarına coşku katacak düşler kurmalarına ve onlara ulaşmalarına katkıda bulunmak için heyecan duyuyorum.
Bizim toplumda anne ve babalar kendi başaramadıklarını çocukları başarsın gibi bir hayale sahipler. Çocuklar da bu baskı ile büyütülüyor. Birçok insanın kendine ait bir hayali yok. Belki de bu nedenle sevmediği işte çalışan bu kadar çok insan var...
Çok haklısın, son dönemde çocuklar üzerindeki bu baskı aileler kadar sosyal medyadan da kaynaklanıyor. Özellikle ailede güçlü figürler yoksa, popüler figürlerin rol model etkisi artıyor. Instagram’da, Facebook’ta, YouTube’da belli hayat biçimleri cezbedici ışıltılar içinde sunuluyor. Çocuklar da kendi karakterlerine, iç dünyalarına uygun hayalleri keşfetmek yerine bu ışıltılı düşlerin peşinden gidiyor. Kendilerine uygun olmayan yollara girdikleri için çoğu yolun bir noktasında takılıp kalıyor, hedeflerine ulaşanlar ise üzerlerine uymayan bir kıyafete büründükleri için bir boşluğun içine düşüyor. ‘Hayallere Ulaşma Rehberi’nde bu konularda pek çok araştırma ve istatistik paylaşıyorum.
Hayallere ulaşırken şansın, kaderin payı var mı?
Şans perisi tatlı bir masaldan ibaret. Hayatta elbette talihimizin iyi ya da kötü gittiği dönemler olur ama risk analizi yaparak ve doğru stratejiler uygulayarak şans faktörünü yanımıza çekmek mümkün. Doğru adımları atmadan, çaba göstermeden, oturduğumuz yerde sadece olumlu düşünerek hayallerimize ulaşabileceğimizi söyleyen kitaplar, insanlara boş ümitler veriyorlar. İyimser olmak önemli ama şansımızı artırmak için dikkat etmemiz, bir alışkanlık haline getirmemiz gereken daha pek çok yaklaşım var.
Bu hız çağında bir hayalin peşinde sabretmek çok zor iş. Neler tavsiye edersin gençlere, gardlarının düştüğü anlar için?
Her insanın motivasyon kaynakları farklıdır, öncelikle bunları keşfetmemiz lazım. Sonra da hayatımızda bu motivasyon kaynaklarına yer açmalıyız. Bu yeri açabilmek için de hayatımızdaki fazlalıklardan, kitapta kullandığım deyimle ‘zaman katilleri’nden kurtulmalıyız. Hayallerimizi ve bu hayallere ulaşmak için atacağımız adımları, yol haritamızı yazılı hale getirmeliyiz. ‘Hayallere Ulaşma Rehberi’ni interaktif bir kitap olarak kurguladım. Hem notlar alabileceğimiz özel bölümleri var hem de sonuna kitap boyunca paylaştığım her bilgiyi ve deneyimi kendi hayatımıza ve düşlerimize uyarlayabileceğimiz boş bir yol haritası koydum. Okuyucular bu yol haritasını doldurdukları takdirde, ellerinde kendilerine yol gösterecek güçlü bir araç olacak.