Güncelleme Tarihi:
ATATÜRK’ün emriyle 1936’da Cebeci’de kurulan Türkiye’nin ilk konservatuvarı Ankara Devlet Konservatuvarı, önümüzdeki günlerde yeni mekânına taşınıyor. Hikmet Şimşek’ten Fazıl Say’a, Cüneyt Gökçer’den Haluk Bilginer’e, Gürer Aykal’dan Erdal Beşikçioğlu’na Türkiye’nin yıldızlarını yetiştiren konservatuvar, Atatürk’ün yatı Savarona’nın piyanosunu, Türkiye’de üretilen ‘Sanat Enstitüsü’ isimli ilk piyanoyu, Âşık Veysel’in sazını ve arşivinde Anadolu’nun sesini saklıyor.
1982 yılında bugüne kadar kullanılan Beştepe’de yerleşkesine geçen ve Hacettepe Üniversitesi’nin Beytepe kampusu içerisindeki yeni mekânına taşınmaya hazırlanan konservatuvar, sahip olduğu değerleri Hürriyet gazetesine açtı. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalı Başkanı Prof. Metin Munzur şunları söyledi:
ODAMDAKİ SIRALAR 1938 YILINDAN
“Sahip olduğumuz manevi hazine çok büyük. Savarona’da sesi yükselen piyano, Âşık Veysel’in elinde yücelen sazı, Türkiye’de üretilen ilk piyano burada. Odamda öğrencilerimin kullandığı ders sıraları 1938 yılında Almanya’dan bu okula gelen sıralar... Cumhuriyet tarihinin önemli simgesi, ağır yükü tarihi ve manevi mirası ile taşınıyor. Konservatuvarın yeni binasında sahip olduğumuz bu mirası çok daha iyi şartlarda saklama ve sergileme imkânımız olacak.”
TÜRKİYE’NİN İLK PİYANOSU
Konservatuvarda yapılan konserleri izlemeye gelen Atatürk, Türkiye’de piyano yapılması talimatını verir. Ancak Atatürk’ün vefatı üzerine proje hayata geçmez. Sonrasında ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 1942 yılında Erkek Sanat Enstitüsü’ne Müzik Aletleri Bölümü açtırır. Bölüme Ankara’da Alman profesör Shceifreit’in sınavla seçdiği sekiz öğrenci alınır ve burada eğitim gören İbrahim Sakarya ve Bahri Yakut, 1948’de ilk Türk piyanosunu üretir. Piyanoya ‘Sanat Enstitüsü’ ismi verilir. Daha sonra 1966 ve 1973 yıllarında dört piyano daha yapılır. Bu piyanolar da konservatuvarda korunuyor.
SAVARONA’NIN PİYANOSU ONARILIYOR
Atatürk’ün yatı Savarona’daki ‘Steinway & Sons’ marka beyaz kuyruklu piyano 2016 yılında konservatuvara bağışlanır. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Haluk Özen’in yakın ilgisi ve desteğiyle piyanonun onarımına başlanır. Özel bir odada tutulan Savarona’daki piyanonun onarımı için Bahadır Uğuz görevlendirilir. Son üç yılda atıl durumdaki birçok değerli piyano onarılır ve okula geri kazandırılır.
ÂŞIK VEYSEL’İN SAZINA ÖZEL İLGİ
Âşık Veysel’in sazı 1975 yılında Âşık Ali İzzet Özkan’dan satın alınır. Okulda korunan bağlama Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann’ın eşi Marion Erdmann’ın ilgisi ve girişimleri ile Âşık Veysel’in bağlaması çalınır duruma getirilir. Konservatuvarın yeni yerine taşınmasının ardından Âşık Veysel’in sazı Erdmann’ın da katılacağı mini bir konserle tanıtılacak ve ardından okulda sergilenecek.
ANADOLU’NUN SESİ ARŞİVDE
Müzik Teorileri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Cenk Güray, “Cumhuriyet’in kültür politikasının en temel kurumu burası. Halk müziği ile çağdaş Batı müziğinin buluştuğu yer. Halk müziği anlamında Ankara Devlet Konservatuvarı koruyucu ve yaygınlaştırıcı bir misyon üstleniyor. Anadolu’nun sesli hafızasının en önemli parçalarını bizim konservatuvarımız arşivinde saklanıyor” diyor.
PİYANODAN ÖNCE VARDI
Konservatuvarının sahip olduğu değerlerden biri de piyanonun atası sayılan Sasson marka klavsen. Türkiye’de yalnızca birkaç tane var. Konservatuvar öğrencilerinden piyanist Ayça Yılmaz, bu klavsenle 19 Aralık Çarşamba günü saat 19.00’da bir konser vermeye hazırlanıyor.