Güncelleme Tarihi:
Sanatın temelinde, dünyanın algısal, formsal ve görsel düzeyde yansıması vardır. Toplumsal, teknolojik, politik, ekolojik, estetik gibi birbirinden farklı görünen her türlü sistem, yaratıcı kanallar aracılığıyla bireysel düzlemde aktarılır. Sanatın sonsuz anlamlar ve farklılıklar içerdiği göz önüne alındığında, BASE katılımcıları olan genç sanatçı adaylarının yarattığı anlamlar ve ürettiği birbirinden farklı bakış açısı da bu çeşitliliğin ifadesi olarak görülebilir. 20 şehirden, 108 yeni nesil sanatçıya ait 116 yapıtın paylaşıldığı BASE’de birbirinden farklı disiplinlerin, yöntemlerin, mecraların ve mesajların, farklı yaratıcı ifadeler aracılığıyla görsel dile aktarıldığı üretimler izleniyor. Konvansiyonelden dijitale, geleneksel mecralardan yeni mediumlara, çini, seramik, resim, heykel, enstalasyon, fotoğraf, video ve görsel tasarımlar aracılığıyla ortaya konan bu üretimler düşüncenin, bilginin, insanın, bedenin, çevrenin, doğanın, kentin, kısacası dünyanın parçalı görüntülerine ‘şimdi’ye dair ‘öznel’ anlatımlar olarak dikkat çekiyor.
Bu çeşitlilik içinde, biçim ve anlatımda ya da içerik ve söylemde kesişmeleri yakalamak olası görünürken, küratoryal sergileme kurgusunda aynı anda hem farklılıkları ortaya çıkarmak hem de benzerliklerin karşılaşmasına alan açmak amaçlanıyor. BASE’ye ev sahipliği yapan Galata Rum İlkokulu’nda mekânın öz kimliği ve fiziksel yapısının sağladığı imkânlar dahilinde sergi üç ana başlıkta, üç ana bölüme ayrılıyor. ‘Bilgi’, ‘İnsan’ ve ‘Çevre’ olarak belirlenen bu üç altbaşlık, genç sanatçı ve tasarımcıların üretimlerinde odaklandıkları ifade biçimlerinde görünür olan temaları, farklılıkların uyumu çerçevesinde ortaya çıkarmayı amaçlıyor.
BİLGİ
Sanat-tasarım bağlamında her yaratıcı edim dünyaya dair yeni ‘bilgi’ kartografyaları üretirken, sanat-hayat arasında kaynaşan ortaklıklar da inşa eder. İletişimsel işlevi bağlamında yaratıcı pratikler, bireyle kültür arasındaki ilişkinin ve ortak anlam dünyasının da kurucusu olur. Sanatın ürettiği ‘bilgi’ modelleri, yalnızca insana, topluma, doğaya ve çevreye dair değil gündelik yaşamımızın anlamlandırılmasında da rol üstlenebilir. Dolayısıyla, ister estetik ister işlevsel nesne olsun yaratıcı görsel ürünler, dünyadaki bir edime katılma izlenimi yarattığı ölçüde -en geniş anlamıyla- kültürün inşasına katkıda bulunur. 47 sanatçının ürettiği resim, heykel, cam, seramik yapıtlarla birlikte poster, kitap ve grafik tasarım üretimlerini bir araya getiren bu başlık, üzerlerinde taşıdıkları soyut ve somut bilgi aracılığıyla serginin ilk adımı olarak izleniyor.
İNSAN
Beden, dünya ile en dolayımsız iletişim kurabileceğimiz biricik olanağımızdır. Figür ve beden odaklı bir imge dağarcığıyla çalışmalarını gerçekleştiren sanatçılar ‘insan’ı fiziksel, algısal, metaforik ve sembolik bir düzen içinde yeniden yapılandırıyor. Kimliğe, aidiyete, benliğe, yaşama, ölüme dair sonsuz bilgi içeren bir kaynak olarak beden, figürde somutlaşıyor. Sergide, birbirinden farklı içeriklerde hikâyeci, gerçekçi, hiper-gerçekçi, sembolist, ifadeci, dışavurumcu tavırlar ile yeni görünümlere bürünen figür, hem sanat tarihsel hem de yenilikçi ve bireysel ifade gücünü üzerinde taşıyor. Soyut ve somut bir gösterge, dışsal dünya ile içsel varlığı birleştiren ve ayıran sınırların bir metaforu olarak bu başlık, insana, bedene ve figüre dair güncel bilgi nosyonlarını araştıran 34 sanatçıya ait çalışmaları bir araya getiriyor.
ÇEVRE
İnsan ve doğa arasındaki ilişki, sanatçının düşlediği, öykündüğü, içinde bulunduğu ya da tanık olduğu çevreye bakışında, anlamlandırmasında kimi zaman da onunla hesaplaşmasında kendini gösterir. Serginin bu bölümünde, bozkırdan, ovadan, ormandan oluşan manzaralardan beton, cam ve çelikten oluşmuş kent peyzajlarına dek sanatçılar bazen pastoral, düşsel ve şiirsel bazen de tahrip edilmiş, parçalanmış ve bozulmuş sahneler yaratıyor. 27 sanatçının doğayı, ekolojiyi, kentleşme ve kentsel yıkımı ele aldığı üretimler ‘çevre’ başlığı altında yan yana geliyor. İnsan, yaşam, kültür ve dünyaya dair bilgi içeren sonsuz bir kaynak olarak ‘çevre’, birbirinden farklı manzaraları somutlaştırırken aynı zamanda genç sanatçıların üretimlerine yönelik dinamik bir görsel karşılaşma alanı yaratıyor.
BASE, 21-24 Aralık’ta Galata Rum Okulu’nda.