Yeni çevirisi vesilesiyle Edgar Allan Poe şiiri

Güncelleme Tarihi:

Yeni çevirisi vesilesiyle Edgar Allan Poe şiiri
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2021 10:22

Edgar Allen Poe’nun şiiri bir yandan düşüş halindeki eski dünya ile yeni ortaya çıkan ama henüz kurulmayan yeni dünya arasındaki boşlukta yazılmış gibidir. Yeni dünyanın, yani şehir hayatının gecesi ya da modernlerin gecesi Poe’da ortaya çıkar.

Haberin Devamı

‘Annabel Lee’nin bugün artık farklı çevirileri var. Kulaktaki ses kriterini, daima ilk okuma oluşturur. Annabel Lee şiirini, ben de ilk defa Melih Cevdet Anday çevirisinden okuyanlardanım. Melih Cevdet, bu şiiri, çevirmemiş de Türkçe yazmış gibidir; diğer çeviriler okunurken kendisini daima hatırlatır; tıpkı Ahmet Haşim’in ‘O Belde’sinin de, ‘Annabel Lee’nin o burada olmayan ülkesini hatırlatması gibi. ‘Kuzgun’u ilk defa Ahmet Bağışgil çevirisinden okumuştum; sonra sırayla Oğuz Cebeci, Erdoğan Alkan, Oğuz Baykara ve Osman Tuğlu çevirisinden ve şimdi de Faruk Uysal çevirisinden. Sanırım bu sıra, Poe’nun Türkçeye çevrilme tarihini de dile getirir. Uysal’ın Poe çevirisi, ‘Bütün Şiirleri ve Kompozisyon Felsefesi’ adını taşıyor ve ‘kaynak metin’ de kitapta yer alıyor. Poe’nun, ‘Kompozisyon Felsefesi’ (The Philosophy of Composition, 1846) başlıklı yazısının, Tercüme dergisinin Şiir Özel Sayısı’nda (1946) yer almamış olması, ne büyük talihsizliktir.

Haberin Devamı

Edebiyat tarihçileri, sözgelimi Antal Szerb, Poe’nun şiirini pek önemli görmez. Dünya Yazın Tarihi’nde, “Çok şiir yazmamıştır ve içlerinden pek çoğu da önemsizdir” der. En önemli ve popüler şiiri ‘Kuzgun’dur (ama ‘Annabel Lee’ bizde onun önüne geçmiştir). Bir ayrıma daha dikkat çeker Szerb: “Poe’nun şiirinde Amerikalı hiçbir şey yoktur. Püriten ve Amerikan yaşamı yapıtlarında hiçbir iz bırakmamıştır.” Bence tam da bu nedenle önemlidir Poe. Szerb’in temel kaygısını, biraz ulusal yazın meselesi oluşturuyor gibidir ama yine de konu edinmiştir Poe’yu. Harold Bloom, Batı kanonuna dahil etmez mesela. Aslında Szerb’in niyeti de şu temel argümanla ortaya çıkar: “Yazında çoğu kez büyük ozana yol veren küçük ozandır” (Çev. Vural Yıldırım). Ona göre Poe, ondan çok daha büyük bir şair olan Baudelaire’i dizginlerinden kurtarmış, ona model olmuş bir şairdir. Poe’yu model olarak gören sadece Baudelaire değil, aynı zamanda Valery ve Mallarmé’dir de. İlki kitap yazar, ikincisi “Edgar Poe ne yapıyordu?” diye tartışır, üçüncüsü ‘Edgar Poe’nun Mezarı’ şiirini yazacaktır.

Haberin Devamı

Poe, sadece dedektif öyküsünü keşfeden kişi değildir; ‘Kompozisyon Felsefesi’ni, modern lirik şiirin manifestosu olarak okumak gerekir. Bu yazısında Poe, iki geleneksel anlayışa başkaldırır: Birincisi, şiirin, “bir tür kendinden geçmenin coşkunluğuyla” yani vecd halinde gelen sezgiyle yazıldığı anlayışına başkaldırı. Şairler, der Poe, şiirin yazıldığı mutfağın görülmesini istemezler. Ona göre, şiirsel yaratıcılık, bir rastlantı olarak ortaya çıkmaz; “sarkaç gibi gidip gelen acemilikler, son anda yakalanan motifler” ve fikirlerin olgunlaşmasına kadar geçen bir yazma sürecini içerir. Bu, romantizmin esin/ilham kültürünün eleştirisidir. İkincisi ise uzun şiire başkaldırıdır. Poe’ya göre, şiir, kısa olmalıdır; uzun şiir, şiir değildir. Bu uzunluk kısalık ölçüsünü de ‘bir oturuşta okunabilmeklik’ oluşturur. Bir oturuşta okunamayacak olan şiir uzun şiirdir ve uzun şiir aslında kısa şiirler dizisinden oluşur, diziler arasındaki boşluklarını düzyazı tamamlar. “Bu nedenle” der Poe, “Kayıp Cennet’in (John Milton) neredeyse yarısı aslında düzyazıdır.” “Uzun şiirin gerçek şiir olmadığını ilk söyleyen şair Poe’dur” (Szerb). Böylece saf, arı şiir düşüncesi ilk defa bir bilinç olarak Poe’da ortaya çıkar. Ona göre, (kısa, lirik, modern) şiirin birincil ayırıcı özelliği, okurda bırakılacak etki olmalıdır. Özgün olmaya öncelik verilmelidir; (özgünlüğe öncelik vermeyi, başkalarının etkisine kendini kapatma olarak düşünelim). Şiir bir olayı dile getirmelidir ve ruh halini hedef almalıdır. Şiir, gerçekliği ve ihtirası değil, güzelliği dile getirmelidir. Güzellik, şiirin biricik meşru alanıdır. Ve altın cümle: “Melankoli tüm şiirsel tonların anasıdır.”
Poe’nun şiiri ise bir yandan düşüş halindeki eski dünya ile yeni ortaya çıkan ama henüz kurulmayan yeni dünya arasındaki boşlukta yazılmış gibidir.
Yeni dünyanın, yani şehir hayatının gecesi ya da modernlerin gecesi Poe’da ortaya çıkar.

Haberin Devamı

Yeni çevirisi vesilesiyle Edgar Allan Poe şiiri
EDGAR ALLEN POE
BÜTÜN ŞİİRLERİ
Çeviren: Faruk Uysal
Hece Yayınları, 2021
248 sayfa, 36 TL.

BAKMADAN GEÇME!