Güncelleme Tarihi:
Babıâli’de yayıncılık yapan yazarları anımsadım. Kitaplığımda iyi eleştirmen Fethi Naci’nin ‘100 Soruda’ dizisini görünce Gerçek Yayınevi’nin nasıl kurulduğunu birkaç satırla anmak istedim.
Siyasal inancı yüzünden işsiz kalınca aldığı tazminatla yayıncılığa başlamaya karar veriyor. Fethi Naci ile İbrahim Kalpakçıoğlu’nun aynı kişi olduğu anlaşılınca başına bunlar geliyor...
Bir yazar az parayla yazar-yayıncı oldu mu, her işi tek başına yapmak zorundadır. Yazarla konuşacaksın, matbaacıyla konuşacaksın, tashihini yapacaksın, bazen de siparişleri karşılamak için paket yapıp Sirkeci’deki Yeni Postane’ye gidip göndereceksin.
Yayınevine gitmiştim, Cağaloğlu Yokuşu’nun başında, tek odalı bir yerdi.
Ne yayımlayacağını düşünürken, dostlarıyla konuşurken, ad ararken Cemal Süreya’nın önerdiği adı benimsemiş:
‘100 Soruda’.
Bu tür kitaplar pek yoktu bizim yokuşta. 1965’te karar veriyor, ilk kitabı da Yön dergisinde yazdığı yazılardan oluşuyor: ‘Az Gelişmiş Ülkeler ve Sosyalizm’.
1968’e kadar Doğan Özgüden ve Yaşar Kemal’le ANT Dergisi’ne emek verdiğinden yayıneviyle pek ilgilenmiyor.
Kitaplar ise büyük bir okuyucu kitlesine ulaştı çünkü alanın tanınmış adları, herkesin anlayabileceği bir dille, en zor konuları yazmışlardı.
Yayın dünyası böyledir, bir eksikliği fark eden biri başarılı olur. Hiç kuşkusuz nitelikli kitapları ısmarladığı yazarların “evet” demesi Fethi Naci’nin sayesindeydi. Edebiyat dünyasının önemli bir adı yönetiyordu yayınevini.
Kitapların birçoğu en az altı, yedi baskıya ulaştı.
Fethi Naci’nin yazdığı ‘Atatürk’ün Temel Görüşleri’ ise altı baskı yaptı, ciddi bir kitabın bu başarısı övülmeye değerdi.
Her zaman ulaşabileceğim rafta nelere rastladım:
* 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, Pertev Naili Boratav
* 100 Soruda Mezhepler ve Tarikatlar, Abdülbâki Gölpınarlı
* 100 Soruda Türk Edebiyatı, Rauf Mutluay
Bu kitapların çoğu başka yayınevleri tarafından da basıldı. Yeni bir kütüphane kuruyorsanız, mutlaka bu dizinin kitaplarını alın, temel bilgileri içeren çalışmalardır.
Ne zaman bir Türk romanı okumaya kalksam, mutlaka Fethi Naci’nin kitaplarına başvururum.
Bazı kitaplar alanlarının en önemli kaynaklarıdır. ‘Yüzyılın 100 Türk Romanı’ bu tür kitaplardandır. Neden biliyor musunuz?
Onun bir sözünü belleğime yerleştirdiğimden... Ne demişti?
“Türkiye’nin gerçek tarihi romanlarda gizlidir.”
Elbette bu kitaplara yeniden göz geçirirken onları tanıdığım için de anılarımı ve bilgilerimi tazelemiş oldum.