Güncelleme Tarihi:
Her türlü şiddet ya da seri katil gibi tehlikeleri karanlık sokaklardan, ıssız bölgelerden bekleriz. Evimizin güvenli sınırlarına kavuşmak bizi çok rahatlatır. Bilinmeyen tehlikelerle dolu dünya dışarıda kalmıştır artık. Biz ise evimizde eşimiz ve ailemizle güvendeyizdir. Peki ya başımıza gelebilecek en karanlık karabasan güvenli sandığımız evin içinde saklı duruyorsa?
Uluslararası çok satanlar listesinde üst sıralardan düşmeyen ve filme de uyarlanma safhasında olan ‘Kapalı Kapılar Ardında’nın yazarı B. A. Paris, tam da bu sorunun çevresinde bir hikâye anlatıyor. ‘Rüyalarımızın erkeği’nin psikopat bir katil olduğunu anlarsak ne yaparız?
Görünürde Grace ve Jack’in peri masallarını kıskandıracak mükemmellikte bir evlilikleri vardır. Güzel ve zarif Grace’in Hollywood yıldızlarını aratmayacak yakışıklılıktaki, kadınlara şiddet konusunda uzman başarılı avukat eşi Jack ona tapmakta ve verdikleri partilerde herkesi kendilerine hayran bırakmaktadırlar. Üstelik Jack, Grace’in down sendromlu kız kardeşi Millie’ye de inanılmaz bir şefkat ve ilgi göstermektedir. Bu mükemmel çifte dair tek kuşkuya düşen kişi ise yeni komşuları Esther olur.
Hikâyeyi geçmiş ve günümüz arasında geliş gidişlerle Grace’in ağzından dinleriz. Grace, sahip olmayı çok istediği kardeşi down sendromlu doğduğunda ailesi tarafından istenmeyince, onu tam bir anne gibi tüm zorluklara katlanarak büyütmüştür. Bir gün parkta tanıştıkları Jack’in Millie’ye gösterdiği şefkatten çok etkilenen Grace, ona daha orada âşık olur. Jack de ona âşık olmuştur ve bir an önce evlenmek, üstelik down sendromlu kız kardeşini de bir anlamda evlat edinmek istemektedir.
Ancak Grace’in hayatı da mükemmel koca adayı da evlendikleri anda dramatik şekilde değişir. Tuhaf davranmaya başlayan Jack, hakkındaki acımasız gerçekleri büyük bir soğukkanlılıkla balayı için gittikleri Tayland’da açıklar. Çocukken hem kendisini hem de annesini acımasızca döven babasına karşı çarpık bir hayranlık geliştirmiş ve sonunda o da şiddetten zevk alan birine dönüşerek, öz annesini dahi öldürmüştür! Şimdi de üstünde her türlü şiddeti deneyebileceği savunmasız bir av olarak Grace’in kız kardeşi Millie’yi gözüne kestirmiş, onunla da sırf bunun için evlenmiştir. Millie’nin 18 yaşını doldurup yanlarına taşınacağı ve onun da genç kızın üstündeki sadistçe işkencelerine başlayacağı tarihe kadar dışarıya karşı mükemmel bir evlilik yürütecekler, ancak sonrasında asıl karabasan başlayacaktır.
Grace, yeni yaşayacağı evine, dehşet dolu hapis hayatına adım atar. Prestijli bir avukat olan Jack, yabancıları onun ruhsal sağlığının bozuk olduğuna inandırmıştır. Kimseye gerçekleri anlatamaz, çevresine söylediği takdirde hem kendisinin hem de kız kardeşinin hemen öldürüleceğiyle tehdit edilir. Tek çaresinin, kocasını öldürmek ve bunun cinayet gibi görünmemesini sağlamak olduğunu düşünen Grace, giderek kısalan zamanını bunu planlayarak geçirecek, en yakın desteği ise hiç beklemediği bir kişiden görecektir.
Yazarın geçmiş ve günümüz arasında ustalıkla gidip gelerek, her bölümü en gerilimli yerde kesmeyi başararak merak duygusunu bir an olsun kaybetmeden ilerletmeyi başardığı bu gerilim romanı; elinizden bırakamadan bir gecede okuyacağınız, yüksek dozda bir sürükleyiciliğe sahip. Yalnızca ince ince ördüğü hikâyesiyle değil, mekân yaratımındaki ince detaylarla da dehşet duygusunu okurunun da iliklerine kadar yaşatan ve kahramanın hissettiği klostrofobik şiddet hissini de aynen geçirmeyi başaran ‘Kapalı Kapılar Ardında’, uzun süredir beklediğiniz ideal gerilim romanı olmaya aday...
KAPALI KAPILAR ARDINDAÂ
B. A. Paris
Çeviren: Mehmet Gürsel
DoÄŸan Kitap, 2018
300 sayfa, 28 TL.
Â