‘Köyüne gittiğimizde Yaşar Kemal çok duygulanmıştı’

Büyük yazar Yaşar Kemal’le hikâyeniz nasıl başladı?
AKM’de iki salonda çok büyük bir Mardin sergisi açmıştım. Açılışa 1000 kişi katıldı. Bu yoğunluğun içinde, eşim, “Yaşar Kemal geliyor” dedi. Heyecanla koştum. Çünkü bütün yaşamımda en çok onun kitaplarını okumuştum. En çok tanışmak istediğim insan Yaşar Kemal’di. Elimden tuttu, bırakmadı, sergiyi gezdirdim. Çağrılmadan mikrofonu aldı, sergiyi ve beni anlattı. Çıkarken, “Bir portrenizi çekmek istiyorum” dedim. “Ara beni” dedi ve gitti.

Daha sonra ulaşabildiniz mi kendisine?
Ev telefonunu buldum, ilk aramamda karşıma çıktı. “Gel ama bir saat zaman ayırırım” dedi. Gittik ve eşime, “Bir saat dolunca işaret et” dedim. “Otur, otur” dedi. Üç saat sonra vedalaştık. İkimize de kitaplar imzaladı. “Yürekten sevgiyle” diye yazmıştı.

Onunla Çukurova’yı fotoğraflama fikri bu görüşmelerde mi gelişti?
Tabii, ikinci buluşmada kendisini dış mekânda çekmek istedim, geldi. Hidiv Kasrı’na gittik. Çekim biterken “Neden Çukurova’yı çekmiyorsun?” dedi. Beynimde şimşekler çaktı. Bir hafta sonra Çukurova yollarına düştüm. Yaşar Kemal bana hep yol gösterdi, çalışacağım mekânları önerdi. Kitaplarında onun anlattıklarını çekemezdim. Sadece o romanların geçtiği mekânları çektim. Fotoğraflara bakarken sanat, edebiyat, kültür konuştuk. O anlattı, ben dinledim. Dostluğumuz hep sürdü. Benim öykü kitabımı okudu, “Mutlaka roman yaz” dedi. Yazdım ama sağlığında yetiştiremedim.

Bomontiada Alt’ta açılan ‘Yaşar Kemal / Çukurova Fotoğrafları’ sergisinin özel bir tasarımı var, neler söylersiniz?
Serginin tasarımı Yeşim Demir Pröhl’e ait. Buğday tarlasını andıran bir tasarıma sahip, ziyaretçiye tıpkı buğday başaklarının arasında dolaşır gibi fotoğrafların arasında dolaşma fırsatını veriyor. Sergiyi gezenler, Çukurova’nın rüzgârını yüzlerinde, usta yazarın sözlerini kulaklarında duyacaklar. Bu serginin sanatseverler tarafından gezilmesini çok isterim. Çukurova ve büyük yazarın görselleri. Onunla bu sergiyi gerçekleştirirken çok çalıştık. Hep, o anlattı, ben dinledim. Sonra Çukurova’da fotoğraf çekimlerim için yol gösterdi, güzergâhlar çizdi. Hemite’yi çok severdi. Eşi Ayşe Semiha Baban ve Yaşar Kemal ile Hemite’ye gittik. Köyüne gidince çok duygulanmıştı. Ondan çok şey öğrendim. Bu çalışmayı gerçekleştirdiğim için mutluyum.

Lütfi Özgünaydın’ın ‘Yaşar Kemal / Çukurova Fotoğrafları’ başlıklı sergisi, 25 Nisan’a kadar Yapı Kredi Bomontiada Alt’ta.