Yak bütün korseleri, sil bütün filtreleri!

Güncelleme Tarihi:

Yak bütün korseleri, sil bütün filtreleri
Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2020 15:59

Seda Yılmaz’ın kitabı ‘Giysiler Ne Anlatır?’ öyle hakiki kadınlık halleri ve hikâyeleriyle dolu ki... Bu kitabı eskiden moda dergilerinde, şimdi sosyal medya hesaplarında gördükleri, üzerinde oynanmış fotoğraflardaki kadınlar gibi olmadıkları için üzülen, daha fazla kıyafet, daha yeni ayakkabı için çalışan tüm kız kardeşlerime öneririm.

Haberin Devamı

Başlığına bakıp aldanmayın. Bu bir moda tarihi ya da sosyal psikoloji kitabı değil. Evet, onlar da var işin içinde ama bu bir kültür sosyolojisi kitabı esasında. Üstelik genel bir moda dünyası eleştirisi yapmak yerine bizim buraları, anneannelerimizden başlayıp bugüne gelen giyim kuşam, yemek, beden algısı, güzellik ve popüler kültür anlayışlarını da inceliyor.
Hem de çok tatlı bir dil ve birinci ağızdan deneyimlerle.
Seda Yılmaz bir moda yazarı, yıllarca Harper’s Bazaar, Vogue Türkiye gibi çok önemli moda dergilerinde çalışmış, sektörü en yakından tanımış biri. Sosyoloji okumuş, aynı zamanda İngiltere’de moda üzerine de eğitim almış bir kişi.
Ama bence bu kitabın samimi dili, insanı bir anda sarıp sarmalayan o kız kardeşçe yaklaşımı bu diplomalardan değil, Yılmaz’ın çocukluğunda anneannesi, teyzesi ve annesinden gördüğü, öğrendiği kadınlık hallerini çok iyi özümsemiş olmasından, görgüden geliyor. Bir de tabii moda dünyasının vahşi yüzünü anlatırken, suçu başkalarına atmak yerine çuvaldızı bizzat kendisine batırmasından kaynaklanıyor.
Seda Yılmaz markalara, iyi dikilmiş ceketlere, yurtdışından gelen ayakkabılara, tasarımlara ve tasarımcıların imzasına çok özenmiş, bu parçaların kıymetini bilmiş ve onlara sahip olmak için tutkuyla çalışıp bu yolda türlü badireler atlatmış çocukluğu ve gençliği boyunca.

SELÜLİT GERÇEK, ESKİ TİŞÖRTLER DE...
İşin sadece kıyafet, ayakkabı, çanta, aksesuar koleksiyoncusu olma kısmında kalmamış, aynı zamanda moda dergilerinin insanı daha zayıf, daha parlak ciltli, daha selülitsiz, daha ‘aşk tutamaç’sız gösteren büyülü dünyasında körebe de oynamış.
Özal yıllarına denk gelen çocukluğu, ithal ürünlerin yurtiçi pazarına girişi, anneanne kıyafetlerine olan büyük sevgi, profesyonel moda çekimleri, sadece su içip light kraker kemirmeler derken, yazar bugün ulaştığı bilinç yükselmesi haline bir adım atmış. “Bu böyle gitmez” demiş ve hem kendi hatalarını anlatmak hem de “Ekolojik ve feminist bir moda anlayışı için hep beraber neleri değiştirebiliriz”i tartışmak için bu kitabı yazmış.
“Kadınların tavırlarından giyim kuşamlarına, konuşma tarzlarından endamlarına kadar her şeye ama her şeye dikkat kesilirdim. Onlardan kadınlık hakkında ipuçları toplayıp
bohçamda biriktirirdim. Kırk yamalı bir bohçam vardı, içinde farklı farklı kadınlardan bin bir çeşit özellik. Her biri yapboz gibi gördüğüm kadınlığımı tamamlamamda yardımcıydı bana.”
Seda Yılmaz’ın bohçası öyle hakiki ve öyle kıymetli kadınlık halleri ve hikâyeleriyle dolu ki... Bu kitabı eskiden moda dergilerinde, şimdi sosyal medya hesaplarında gördükleri, üzerinde oynanmış fotoğraflardaki kadınlar gibi olmadıkları için üzülen, daha fazla kıyafet, daha yeni ayakkabı için çalışan tüm kız kardeşlerime öneririm.
Zamanınız, paranız, bedeniniz, sağlığınız ve ruh sağlığınız sizin. Onu hiçbir markaya, sizin üzerinizden para kazanmaktan başka derdi olmayan hiçbir kuruma, insana, akıma emanet etmeyin. Selülitler, çatlaklar, yağlar, sarkıklar, kırışıklıklar, eski tişörtler, demode ayakkabılar da var ve maaşı alır almaz hemen gidip son moda bir bluzu ya da ayakkabıyı satın alarak tekstil şirketlerinin suyu ve toprağı hızla kirletmesine yardım etmek yerine, dışarıdan gelen baskılardan azat olup şöyle derin bir nefes almak, hayatı dolu dolu yaşamak var...

GİYSİLER NE ANLATIR?

Yak bütün korseleri, sil bütün filtreleri

Seda Yılmaz
Mundi, 2020
168 sayfa, 20 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!