Caz hiçbir zaman ölmeyecek!

Güncelleme Tarihi:

Caz hiçbir zaman ölmeyecek
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2017 15:17

24. İstanbul Caz Festivali’nin en önemli ve beklenen performanslarından biri 5 Grammy ödüllü basçı Christian McBride’ın dörtlüsü New Jawn. 13 solo albüm ve yüzlerce müzisyenle ortak çalışmalara imza atan McBride ile konuştuk...

Haberin Devamı


Philadelphia’lı Christian McBride, kendine özgü bas çalışıyla jenerasyonunun fark yaratan caz müzisyenlerinden. 44 yaşındaki qbasçı, beş farklı grubun kurucusu: Tip City, Inside Straight, New Jawn, 18 kişiden oluşan Christian McBride Big Band ve bir de deneysel grubu A Christian McBride Situation.
Müzik soluyan McBride’ın hayatına caz, bambaşka dallardan da nüfuz ediyor. New Jersey Performing Arts Center’ın kreatif danışmanı, Jazz Aspen Snowmass Summer Sessions’da sanat yönetmeni, National Jazz Museum in Harlem’de ve Los Angeles Philharmonic Association’da da görevleri var. Bunlara ek, ‘Jazz Night in America’ adlı bir program sunuyor ve karısı Melissa Walker’ın kurduğu Jazz House Kids eğitmenlerinden... Bunlardan vakit bulup da nasıl konsere çıkabiliyor, merak konusu! Bu inanılmaz tempoyu sürdürürken, bir yandan da muhteşem müzisyenlere eşlik ediyor. Pat Methaney, Chick Corea, Diane Krall, Queen Latifah, Roy Haynes, Sting, Lee Morgan sadece bazıları...
Bas, çocukluktan içinde var McBride’ın, aileden geliyor. Babası Lee Smith ve amcası Howard Cooper profesyonel basçı. Cazın içine doğuyor yani. Julliard’a bir sene devam eden müzisyen, bir yandan okurken bir yandan Bobby Watson’ın grubunda profesyonel olarak çalmaya başlıyor. İlk yılının sonunda da okulu bırakıp profesyonel müzik hayatına adım atıyor. Sonrası Ray Brown başta olmak üzere önemli müzik figürleriyle birlikte çalışarak, turnelere çıkarak ‘alaylı’ yetişme...
Bir basçının en önemli özelliklerini “Duygu. Duygu ve netlik” diye anlatan Christian McBride ile kısa sohbetimiz...

Çok zengin bir müzikal geçmişi olan Philadelphia’da büyüdünüz. Bu ortamda büyümek müziğinizi nasıl etkiledi acaba?
Philadelphia, müzik ve kültür bakımından birçok farklı tür için derin kökleri olan bir yer oldu her zaman ve hâlâ da öyle. Müzisyen olmasanız bile şehirden yayılan müzikten etkilenmemeniz söz konusu olamaz. Bir müzisyen olarak bu kaynağa dokunmuş olmak, müzikal gelişimim için paha biçilmezdi.

Bas çalmaya nasıl başladınız?
Birçok yönden basçı olmak kaderimde vardı aslında. Babam da, amcam da muhteşem basçılar. Ben elektroyla başladım, ama ortaokul günlerindeki, cesur ama başarısız trompet çalma denememden sonra akustiğe merak sardım.

Profesyonel bir müzisyen olmayı istediğinizi anladığınız bir dönüm noktası var mıydı? Yoksa yavaş yavaş, hayatın gidişatında o tarafa mı yöneldiniz?
Sanırım, ilk kez bir elektrik basa dokunduğumda, profesyonel müzisyen olacağımı anladım. Ancak Wynton Marsalis ile tanıştığım gün, profesyonel bir caz müzisyeni olacağımı anladığım gündü.

Haberin Devamı



İnsanlar ikiye ayrılmış durumda. Bir kısmı “Caz öldü” diyor, diğerleri ise geri dönüş yaşadığını söylüyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
İnsanlar 50 yıldır caz öldü diyor!
Rock’n roll’un yükseldiği 50’li yılların başında caz ölecek dediler, İngiliz istilası sırasında caz ölecek dediler, disco’yla öleceğini düşündüler, hip hop’la öleceğini düşündüler. CAZ HİÇBİR ZAMAN ÖLMEYECEK! Umarım insanlar bunu söylemekten vazgeçer.

Bas çalmaya başlayan genç müzisyenlere ne tavsiye edersiniz? Nelere dikkat etsinler?
Duygu. Duygu ve netlik. Bir basçı, özellikle de akustik bir basçı olarak netliğe çok düşkünüm. Bas, net çalması oldukça zor bir enstrüman, sadece aletin frekansı yüzünden. Tonu kaçırmak, kulağın duyabileceği seslerin altında kalmak çok kolay. Bir yandan piyano, bir yandan saksofon, bir yandan bateri derken bas kaybolabilir...

Christian McBride’s New Jawn // Kandace Springs, 10 Temmuz Pazartesi 20.30, Swissotel The Bosphorus Sultan Park Christian McBride, Joshua Redman, Kandace Springs ve TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası, 11 Temmuz Salı 21.00, Zorlu PSM

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!