Güncelleme Tarihi:
“İnşaat, mekânsal ihtiyaçları karşılamak yerine ekonomik döngülerin sürekliliği için yapıldığında bir bağımlılığa dönüşür.”
Bu yıl Venedik Mimarlık Bienali Türkiye Pavyonu’nda sergilenen ‘Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi’ için küratör mimarlar Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’ın hazırladıkları 15 maddelik manifestonun maddelerinden biri bu.
Peki, bu bağımlılıktan kurtulmak mümkün mü ve eğer mümkünse nasıl bir tedavi yöntemi uygulanmalı?
Venedik Bienali’nin ana mekânlarından Arsenale’deki Sale d’Armi binasında bulunan Türkiye Pavyonu bu sorulara cevap verecek şekilde kurgulanmış. Yani bir tür mimari rehabilitasyon merkezine dönüştürülmüş küratör ikilisi tarafından.
Çeşitli nedenlerle atıl kalmış, kullanılamaz hale gelmiş binaları yıkmak ya da kaderine terk etmek yerine, onların hikâyelerini dinlemeyi ve anlamayı öneren ‘Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi’ odağına mevcut olanı dönüştürmeyi alıyor.
HAVUZ PROBLEMİNDEN ÇUVAL TEORİSİNE
Konutların İstanbul Planlama Ajansı’na tahsis edilmesinden sonra yüzme havuzunu bir konferans salonuna dönüştüren Sevince Bayrak ve Oral Göktaş, buradan yola çıkarak atıl kalan yapıları belgelemeye yönelik açık bir çağrı yaparak kolektif bir arşiv oluşturmuşlar.
Ankara’daki Ankapark, Bolu’daki Burj El Babas sitesi, Balıkesir Havalimanı, Didim Ziraat Bankası Dinlenme Tesisleri, Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, Samsun Anadolu Lisesi, Kahramanmaraş İl Özel İdare Binası bunlardan sadece birkaçı.
Kamu ya da özel teşebbüs tarafından yapılmış ama zamanla çeşitli nedenlerle terk edilmiş, kimi yıkılmış, kimi ise hayalet olarak yaşayan binalar.
Peki, neden ilk aklımıza gelen onları yıkmak oluyor?
Manifestonun maddelerinden biriyle cevap veriyor buna küratörler: “Eskiye, çirkine, modası geçmiş ve terk edilmiş olana tahammülümüz olmadığı için yıkıyoruz. Kentlere ve gezegene zarar veren bu alışkanlığımızı ya kaynaklar tükendiği için mecburen ya da kaideler üzerinde poz veren binaları görmekten sıkılıp hikâyeyi dinlemeyi tercih ettiğimizde, bile isteye geride bırakacağız.”
PERDEDEKİ HAYALETLER
/////
GELECEĞİN LABORATUVARI
Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi, 18 Mayıs Çarşamba günü öngösterim, 20 Mayıs’ta ise resmi olarak başladı. Mimar, akademisyen ve yazar Lesley Lokko’nun küratörlüğünde, ‘Geleceğin Laboratuvarı / The Laboratory of the Future’ başlığıyla düzenlenen bienalde Arsenale ve Giardini bölgelerinde kurulan ana sergilerin yanı sıra Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 63 ülkenin pavyon sergileri yer alıyor.
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın koordinasyonunda düzenlenen Türkiye Pavyonu, TC Dışişleri Bakanlığı himayesinde, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla, Schüco Türkiye ve VitrA eş sponsorluğunda gerçekleştiriliyor. Venedik Bienali 18. Uluslararası Mimarlık Sergisi, 26 Kasım’a kadar açık kalacak.