Güncelleme Tarihi:
ÇEV Sanat olarak dokuz senedir müzik alanındaki genç yetenekleri destekliyorsunuz, proje nasıl başlamıştı?
Berrin Yoleri: 2009 yılında üstün yetenekli sanatçıları keşfedip destekleme kararı aldık. İlk olarak müzik dalını seçtik çünkü müziğin toplumları bir araya getiren barışçıl bir yönü var. Yedi-sekiz yaşındaki çocuklara Fazıl Say, Cihat Aşkın gibi usta sanatçılar vesilesiyle ulaştık. Amacımız, ülkemizde var olan yeteneklerin kaybolmasına izin vermeden onların ileride ülkemizin bayrağını dünyada dalgalandıracak isimler haline gelmelerine destek olmaktı. ÇEV Sanat olarak yaklaşık 10 yıldır bu çocukların eğitimlerine destek veriyoruz. Yurtdışındaki okullara başvuru süreçlerinde yanlarında oluyoruz. Zaten bu yetenekli çocuklarımız genellikle yurtdışındaki önemli okullardan burs alıyor. Biz de geri kalan masraflarını, uluslararası yarışmalara katılım ücretlerini, masterclass’larını destekliyoruz.
Cihat Aşkın: Genç Yetenekler Projesi, Berrin Yoleri’nin başlattığı bir proje. Kendisine CAKA (Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları) projesinden ve Türkiye’nin genelinde var olan olağanüstü yeteneklerden bahsedince projede birlikte çalışmaya karar verdik. İlk büyük konserimizi Aya İrini’de 2009 yılında yaptık, çeşitli popüler sanatçılar ile birlikte genç yeteneklerimizi aynı sahnede buluşturduk. Buradaki amacımız özel sektör kuvvetlerini bir araya getirerek Türkiye’nin müzik alanındaki yetenekli gençlerini keşfetmek ve bu gençlerin gerek yurtiçi gerekse yurtdışı eğitim hayatlarına destek olmak, onların kariyerlerini destekleyerek Türk bayrağını uluslararası mecralarda dalgalandırmak.
Keşfettiğiniz genç yetenekler başlangıçta hayal ettiğiniz başarılara ulaştı mı?
Berrin Yoleri: Yıllar içerisinde bu desteklerin boşa gitmediğini gördük. Çocuklarımız büyük başarılara ulaştı, önemli yarışmalarda birincilikler elde ettiler. Emre Engin, Emirhan Tunca ve daha pek çok genç yurtdışında önemli başarılara imza atıyor. Dünyanın en önemli salonlarında konserler veren arkadaşlarımız oldu. Eğitim süreci bittikten sonra genç yeteneklerin dünyada markalaşmalarına da destek oluyoruz. Biz aslında bunu yaparak Türkiye’nin dünyadaki algısının değişmesine katkıda bulunuyoruz. Diplomatların yıllarca uğraşıp yapmaya çalıştıklarını çocuklar bu şekilde başarıyor. Şu anda eğitim desteği alan 44, mezun olan 15 çocuğumuz var.
Cihat Aşkın: Genç yetenekler çalışma azimleri, disiplinleri ve sanatsal yetenekleriyle dünyadaki örnekleriyle yarışacak durumda. Biz onlarla beraber konserler de veriyoruz. Sanat komitemizde bulunan Fazıl Say, İbrahim Yazıcı, Bülent Evcil ve ben ayrı ayrı projeler yaparak çocuklarımızla ve gençlerimizle ortak konserler planlıyoruz. Onlara el vermek ve onları sahneye çıkarmak bizim için büyük zevk.
Türkiye’nin dört bir yanındaki genç yeteneklere nasıl ulaşıyorsunuz?
Berrin Yoleri: Biz ilk yıllarda genellikle çocuklara sanat kurulumuzdaki sanatçıların yönlendirmesiyle ulaşıyorduk. Bu yıl burs için dünyanın her yerinden ve Türkiye’den 8-27 yaş aralığında 300 Türk çocuk ve genç katıldı. ÇEV sanat kurulunda olan Fazıl Say, Cihat Aşkın, İbrahim Yazıcı, Bülent Evcil ve Villa Musica Direktörü Aleksander Hülsoff yetenekli öğrencileri seçti.
Cihat Aşkın: 2001 yılından beri CAKA projesinin mimarıyım. Ülkemizin dört bir yanındaki çocuklar ve gençler bana başvuruyor. Bu sebeple geniş bir bilgi ağına sahiptim. Bunun yanında ÇEV Genç Yetenekler Projesi gelişmeye başladıktan sonra eğitim kariyer desteği isteyen gençlerimiz bize başvurdular. Her yıl dinleti yaparak gençlerin eğitimine destek oluyoruz.
ALMANYA İLE İŞBİRLİĞİ
Bu yıl Almanya’nın önemli müzik vakfı Villa Musica ile bir anlaşma yaptınız. Bu işbirliği ‘genç yetenekler’e neler sağlayacak?
Berrin Yoleri: Alman Musica Villa ile yaptığımız anlaşma sayesinde çocuklar vakıftaki önemli sanatçılarla birlikte konserler verecekler, masterclass’lar yapacaklar. Avrupa’daki diğer büyük kurumların audition’larına girmek için fırsat bulacaklar. Aynı şekilde Almanya’dan da Türkiye’ye öğrenciler gelecek, bizim sanatçılarımızla konserler verilecek. Yani bu çok önemli bir kültür işbirliği anlaşması.
Cihat Aşkın: Alexander Hülshoff, Almanya’nın en önde gelen müzisyenlerinden birisidir. Villa Musica, Almanya’nın da önde gelen müzik kurumlarından bir tanesidir. Villa Musica tarafından bize gelen teklifi değerlendirdik ve ‘Eduard Zuckmayer Burs Programı’ adı altında bir çalışma başlattık. Alman müzisyenlerin de ülkemize gelerek çalışma yapacakları ve sanat icra edecekleri mekânlar yaratmak, eğitim çalışmaları yapmak ve bizim gençlerimizin oraya giderek aynı türde çalışmalarda bulunmaları gibi hedeflerimize kısa zamanda ulaşacağımıza inanıyorum. Bu teklifi almamız bizim de sanat açısından ne derece güçlü bir ülke olarak takdir edildiğimizin bir göstergesi diye düşünüyorum.