Güncelleme Tarihi:
Her okurun bir yazarı ya da şairi vardır. “Her duyduğumda yine hayran kalırım” dediği bir dize, her okuduğunda bir kez daha sevdiği bir kahraman... Edebiyat tarihinde derin izler bırakan isimler vardır, her biri okurunun kalbinde taht kuran... Bu fikirden hareketle size bir kitap önermek istiyorum: ‘Yazı Kalır’. Bir söyleşi kitabı. Edebiyatımızın duayen ismi Doğan Hızlan’ın bir kısmı bugün hayatta olmayan ustalarla, birbirinden değerli isimlerle radyo ya da televizyonda yaptığı söyleşilerden oluşan bir kitap.
Hâlâ aramızda olan ustalara ‘uzun ömürler’ dileyip ışıklar içindeki isimlere dönmek istiyorum.
Behçet Necatigil’den mi başlasam, İlhan Berk’ten mi, yoksa Yahya Kemal’e mi yönlendirsem sizi, Tahsin Yücel’e mi? Melih Cevdet Anday’da, Attilâ İlhan’da biraz mola mı versek? Yoksa daha eskilere gidip Yaşar Nabi Nayır, Sabahattin Kudret Aksal, Vedat Nedim Tör, Cevdet Kudret’e mi biraz kulak versek... 80’den fazla yazar, şair var kitapta. Doğan Hızlan soruyor, onlar cevaplıyor. Bazen şiirlerinden dizeler okuyorlar, bazen kitaplarıyla ilgili itiraflarda bulunuyorlar.Bugün aramızda olmayan isimler, edebiyatımızın geçirdiği evreleri kendi hikâyeleriyle birlikte anlatıyorlar.
‘İRONİDİR EN ÇOK YAKIŞAN ROMANA’
Elbette edebiyat dedikoduları da var meraklısına. Ercüment Behzat Lav’la biraz laflamak gerekiyor. Gündeliklere girersek onlar da biraz daha fazla... Ama onu, okurun dikkatine ya da merakına bırakalım. Işıklar içindeki isimlerden Necatigil’e kulak verelim: “Evet tedirginim” diyor büyük şair. Anday ise “Yeniden başlasam şiire, tüm bunları yok sayar, yine yeni şeyler ararım...” Peride Celâl nasıl değiştiğini anlatıyor; Nezihe Araz, Yunus’a selam yolluyor. Oktay Akbal romanların kısa olmasından dem vuruyor, Suut Kemal Yetkin denemenin nasıl yazılacağını anlatıyor. Yahya Kemal’le uzun uzun konuşuyor Hızlan. Hele Tahsin Yücel neredeyse tüm külliyatını anlatıyor sırasıyla. Kemal diyor ki, “Romanın mutlaka bir çağrısı olmalı”, Yücel’in tezi ise “İronidir en güzel yakışan romana”. Vedat Türkali, ‘Güven’le tanıştırıyor okuru aramızdan yeni ayrılan Ülkü Tamer eş dost masasına davet edip sohbetine çağırıyor. İlhan Berk ise olanca açıkgönüllülüğüyle daha derinlere inmek istediğini söylüyor.
Işıklar içindeki isimleri uzun uzun anabiliriz daha ama bugün hâlâ aramızda olanlara yaşarken hak ettikleri değeri vermek, saygımızı göstermek adına onları da anmak istiyorum. Hızlan’ın söyleşi yaptığı 80’den fazla isim arasında Türk edebiyatı deyince bir çırpıda sayacağınız isimler var: Adalet Ağaoğlu, Enis Batur, Selim İleri, Nedim Gürsel, Elif Şafak, Oya Baydar, Pınar Kür, Nazlı Eray, Orhan Pamuk, Füruzan, Hilmi Yavuz, Gülten Dayıoğlu... Onlar da kitaplarını ve kahramanlarını anlatıyor Hızlan’a. Çoğu eski kitaplar, 10-15 yıl önceki... O zamanlardan bu zamanlara değişimlerine tanık oluyoruz yazarların. İlk günkü heyecanlarını izleyip o kitapları hatırlıyor, bir daha ve farklı bir gözle okuyoruz.
‘...Yazı Kalır’, önemli bir kitap. Önemli, çünkü bir belgesel. Önemli, çünkü pek çok sorunun cevabını barındırıyor. Önemli, çünkü Türk edebiyatının yolunu çiziyor, izlerini gösteriyor. Edebiyatseverler için bir başucu kitabı; hiç eskimeyecek, tersine yıllara dayanıp hep yeni kalacak, yeniden keşfedilecek bir kitap. Elbette bu kitabın en büyük başarısı Doğan Hızlan. Yol arkadaşlarını yanına alıp onların sözlerini bize ulaştıran Hızlan iyi ki var, iyi ki bu söyleşileri yapmış ve iyi ki onları bir araya getirmiş de bize Türk edebiyatının belgeselini hazırlamış.