Güncelleme Tarihi:
Çorlulular modern Türk öykücülüğünün kurucularından birinin, büyük bir edebiyat ustasının ilçelerinde doğduğunu bilir mi diye sormuyorum. Çünkü Memduh Şevket Esendal, kendini gizleyen bir yazar, doğum yeri bile İstanbul mu Çorlu mu net değil. Bu gizlenme işini uzun yıllar, kararlılıkla yapmış ve kullandığı müstear adlarla kendini adeta görünmez kılmış.
İlk bakışta bu görünmezliğin haklı bir sebebi var. Memduh Şevket Esendal, genç yaşta girdiği İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nden başlayarak hep siyasetin içinde ve devlet yönetiminde yer almış. Milli Mücadele’ye katılmış, Cumhuriyetin kurucu isimlerinden olmuş. CHP Genel Sekreterliği, milletvekilliği, büyükelçilik gibi önemli görevlerde bulunmuş. Edebiyatçılığı, yazarlığı bu işleriyle birlikte yürütmüş ama birbirleriyle karıştırılıp etkilemesin istemiş. Devlet yönetiminde önemli görevlerde bulunduğu için edebiyatçılığının abartılmamasını, farklı bir değer verilmemesini arzu etmiş de olabilir.
1934’te yayımlanan ilk romanı ‘Ayaşlı ile Kiracıları’nın 1946’da CHP Armağanı’na layık görülmesinde Esendal’ın siyasi görevlerinin ne kadar etkisi olduğunu bilemiyoruz. Ama isim değiştirme, farklı isimler kullanma alışkanlığının daha eskiye dayandığı ve kişisel ya da psikolojik bir tavır olduğunu düşünebiliriz. Mustafa Memduh olan asıl adını babası Mehmed Şevket Bey’den Şevket’i alarak Memduh Şevket yapmış. Soyadı kanunu çıkınca da İsmet İnönü’nün önerisi üzerine Esendal soyadını almış.
PEK ÇOK FARKLI MÜSTEAR İSİM KULLANDI
Memduh Şevket Esendal, ‘M. Ş. E., Mi Ş, Mustafa Memduh, Mustafa Yalınkat, M. Oğulcuk, İstemenoğlu, Esendoğu, Esli, Meşe’ gibi takma adlarını kullanmış. Esendal’ın oğlu, babasının Çorlu’da bulunduğu yıllarda, çocukluğunda mahalli gazetelere yazılar gönderdiğini söylemiş. Eserlerini derleyen eleştirmen Tahir Alangu’nun ise İstanbul’a ilk geldiği dönemde İrtika gazetesi ve Musavver Fen ve Edep mecmuasında çeşitli yazılarının yayımlandığı bilgisini vermesine rağmen bu yayınlarda Memduh Şevket veya bilinen müstear isimlerinden birine rastlanılmamış. Esendal biyografisi yazan İsmail Çetişli, araştırmacıların Memduh Şevket’in bugüne kadar tespit edilemeyen başka müstear isimler kullanmış olabileceği fikrinde olduğunu belirtiyor.
Bu karmaşayı çözmelerini araştırmacılardan beklerken Esendal’ın bilinen ilk öyküsünün 1908’de yayımlanan ‘Veysel Çavuş’ olduğunu belirtelim. Çığır, Meslek, Vakit, Ulus gazeteleriyle Halka Doğru, Ülkü, İstanbul Kültür, Pazar Postası, Seçilmiş Hikâyeler, Hayat, Hisar, Türk Dili dergilerinde öyküleri yayımlanmış. Yazarlığının en verimli dönemini hayatının son altı yılında, emekliliğinde yaşamış.
15 Aralık 1924 ile 1 Eylül 1925 arasında 38 sayı yayımladığı Meslek gazetesinde hikâyeleri, ‘Miras’ romanı ve karikatürlerinin yayımlandığını, Meslek gazetesinin Takrir-i Sükûn Kanunu ile kapatıldığını, bu dönemde yine başka yayınlardaki karikatürleri nedeniyle de takibata uğradığını belirtmek gerek. Cumhuriyet’in kurucularından, devletin yönetiminde ama muhalefet etmeyi de ihmal etmiyor. Uzun süreli sefirlik görevlerinin de bu muhaliflikten kaynaklandığı, diplomatik görevlerle ülkeden uzaklaştırıldığı düşünülüyor. Bu durum, eserlerini yayınlatma sürecinde oluşan zaman boşluklarının nedeni olması yanı sıra edebiyat eserleriyle de dikkati çekmek, göze batmak istememesine neden olmuş olabilir. Eserlerinin dergilerde ve kitap olarak yayımlanmasını sağlayan Salim Şengil, ‘Anılarda Kalan Portreler’de Esendal’ın bu gizlenme merakını hoş bir şekilde anlatır.
HAYATTAYKEN SADECE ÜÇ KİTABI BASILDI
Yaşarken sadece iki hikâye kitabı (Hikâyeler - Birinci Kitap, Hikâyeler - İkinci Kitap) ve bir romanının (Ayaşlı ve Kiracıları) basılmış olmasını, eserlerinin dergi ve gazete sayfalarında kalmasını ancak böyle açıklayabiliriz. Muzaffer Uyguner’in derlemeleri ile Bilgi Yayınevi’nden yayımlanan toplu eserleri dizisinde Esendal’ın eserlerinin sayısı biri çocuk kitabı olmak üzere 20’ye ulaşmış. Dergilerde halen derlenmeyi bekleyen başka eserleri olabileceği de söyleniyor.
Memduh Şevket Esendal edebiyat eleştirmenleri tarafından çok önemsenmesine, eserleri MEB’in 100 Temel Eser listelerine girmesine rağmen ölümünden sonra da okurdan gerekli ilgiyi görmemiş bir yazar.
TÜRK EDEBİYATININ ÇEHOV’U