‘Tuhaf’ olmaktan çekinmeyenlere...

Mantıklı, hırslı, nazik, saygın, coşkulu, yetenekli ya da iyimser... Hepimiz pek çok şey olmak için doğarız. Ama her ne olursak olalım hakkıyla yaşamanın ilk koşulu kendimiz olabilmek. Ancak kendi olabilenler harika bir insan olmaya giden yola çıkmaya hazırdırlar. ‘Harika’dan kasıt kusursuzluk değil tabii ki. Yolu birbirinden değerli taşlarla döşemiş Reynolds.
Dünyayı keşfetmekle başlıyor her şey; her taşın altına merakla bakmak, “Neden?” diye sorarak derinlere inmek ve kendi cevaplarını bulmakla... Buna cesaret edenler büyük yaşamayı göze alabilen maceracı ruhlar genellikle. Her şeye rağmen yola devam edebilecek dayanıklılıktakilerse ‘farklı, tuhaf ya da şaşkın’ olmaktan çekinmeyenler.
Dayanıklı ya da güçlü olmak sert olmayı gerektirmiyor ama. Nezaket de bir nevi güçtür ve insanın kendi olabilmesi, etrafında benzer insanların olabilmesine de bağlıdır biraz. Bu da çevremize kulak vermeyi, insanların kendi olabilmesine fırsat tanımayı, bağ kurabilmeyi gerektirir haliyle.
Reynolds’ın işaret ettiği özellikler bu kadarla sınırlı değil. Yalnızlıktan korkmamak, sabır, yardım istemekten çekinmemek gibi değerlerin üzerinde tek tek duruyor yazar. Peki, bu özellikleri liste gibi alt alta sıralamaktan farklı olarak ne mi yapıyor? Öncelikle hiç sözcük kullanmasaydı, sırf çizimleri bile bu kitabın aynı etkileyicilikle, aynı duyguları uyandırarak okunmasına yeterdi. Kaldı ki Reynolds bir ozan titizliğiyle özene bezene diziyor sözcükleri. Yaşam teknesine atlayıp dünyaya açılmaya hazırlanan her çocuğa ilham vermenin coşkusuyla.

KENDİN OL�

Peter H. Reynolds
Çeviren: Gökçe Yavaş
Altın Kitaplar, 2022
36 sayfa.







İŞÇİ TAVUKLAR GREVDE! 
Bu işyerinde grev var: “Ne İstiyoruz? Salata! Ne Zaman İstiyoruz? Hemen Şimdi!”
Burası Bay Tavşan’ın fabrikası. Hani şu çikolatalı yumurtalar var ya, işte onların üretildiği yer. Yumurtaları üretenler sabah akşam aralıksız çikolata yemeye zorlanan işçi tavuklar, çuvalla kazanansa fabrikanın sahibi Bay Tavşan.
Bacasından dumanlar yükselen, beton yığını fabrikanın içi Charlie Chaplin’in ‘Modern Zamanlar’ filmindeki fabrika sahnelerinden farksız. Durmaksızın işleyen makineler, talimatlar yağdıran bir patron ve kalite kontrol yapan bir şef. İşçi tavukların hayatına dair bilgi kırıntılarını ayrıntılı çizimlere eşlik eden konuşma balonlarından ediniyoruz.
Fabrikanın satışları da kârı da muazzam olmasın rağmen Bay Tavşan bir türlü tatmin olmuyor. İş kazaları, tatil ve mola hakları, sürekli çikolata yemenin zararları umurunda bile değil. Öyle ki paketleyiciler üretime yetişemez oluyor. Ve işçi tavuklar Bay Tavşan’ın zulmüne daha fazla dayanamayarak sağlıklı, güvenli, tatil haklarının gasp edilmediği, tavukça bir yaşam için grev kararı alıyor.
‘Bay Tavşan’ın Çikolata Fabrikası’ kapitalizme, işçi haklarına, dayanışma ve direnişe giriş mahiyetinde okunabilir. Olan bitenden ibret alıp açgözlülüğün, bencilliğin, hırsın sonuçlarını görmemek mümkün değil. Ama sadece eğlenmek, rengârenk resimlerin arasında kaybolmak, tavukların sohbetlerine kulak verip kıkır kıkır gülmek için de birebir.

BAY TAVŞAN’IN�

ÇİKOLATA FABRİKASI
Elys Dolan
Çeviren: Ümit Mutlu
Uçanbalık Yayınları, 2022
32 sayfa.