Toplumsal normlara şüpheli bir mesafe

Güncelleme Tarihi:

Toplumsal normlara şüpheli bir mesafe
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2023 10:31

Toplumsal cinsiyet rollerine gönderme yaptığı muz ve elma formlarındaki eserlerinden oluşan “Why So?” başlıklı ilk kişisel heykel sergisiyle 1 Nisan’a kadar BBprojecTT’in Teşvikiye’deki butik galerisine konuk olan sanatçı POLVO, “Bu sergi temelde ‘neden’ sorusunu sahipleniyor; alışılagelmiş, kanıksanmış toplumsal norm ve yapılara şüpheli bir mesafe koymayı öneriyor” diyor.

Haberin Devamı

Polvo’nun sanat yolculuğu nasıl başladı?

Toplumsal normlara şüpheli bir mesafe

Ben POLVO. Çağdaş bir sanatçıyım. Yaptığım şey temelde sanatı bir araç olarak kullanarak izleyiciye mesaj iletmek.  Renkli, eğlenceli heykeller üretiyorum. Bazen bunu bir çini ile, bazen kristal taşlarla birleştiriyorum. Bazense heykellerimin üstüne grafik öğeler çiziyorum. Ben aslen iletişimci- reklamcıyım. Senelerce Türkiye’nin önde gelen markaları için çalıştım. Sanata bulaşmam çok sonra oldu. Farklı sanat disiplinlerini denedim, çamura bulaşmam bazı tesadüflerin sonucuydu. Dokununca ne kadar keyif aldığımı hissettim. Macera o günden beri bir tutkuya dönüştü.

Haberin Devamı

İlk kişisel heykel serginiz “Why So?”nun çıkış hikayesinden bahseder misiniz? Nasıl bir üretim süreci geçirdiniz?
Evet, ‘Why So?’ ilk kişisel sergim. Adından da kolaylıkla anlaşıldığı gibi bu sergi temelde ‘neden’ sorusunu sahipleniyor; alışılagelmiş, kanıksanmış toplumsal norm ve yapılara şüpheli bir mesafe koymayı öneriyor.Çokça düşündüğüm, aynı hızla da ürettiğim yoğun iki sene geçirdim. Tamamı elma ve muzlardan oluşan 22 yeni işi sergiliyoruz. Hiçbirisi de birbirine benzemiyor. Edisyonları yok, kendini tekrar etmiyor. Üretimlerimin bir kısmı toplumsal kırılmalardan etkilenerek ortaya çıktı; Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılması bunlardan birisi oldu; kimileri ise parodi öğeleri içeriyor. 

Sergideki heykelleriniz ‘muz’ ve ‘elma’ formlarından oluşuyor. Bu formlar sizin için ne ifade ediyor?

Toplumsal normlara şüpheli bir mesafe

Bu sergideki işlerim tamamen elma ve muzlardan oluşuyor. Bu formları kadın ve erkek hikayelerini anlatan birer klişe öğe olarak görebiliriz. Muzlarım genelde büyük; tıpkı erkeklik ve bir deyimle maçoluk gibi... Büyüdükçe, kabardıkça takdir topluyor, onore oluyor. Elmalarım yuvarlak hatlı, dolgulu, şehvetli. Günümüz estetik anlayışının bir tezahürü olarak kadın bedeninin prototipleşmesine göndermede bulunuyor.

Haberin Devamı

Sergi yer alan heykellerinizin birer ismi var. Dikkatimi çeken isimlerden biri de geleneksel çini motiflerini muzlarınızla birleştirdiğiniz “Interrogable” adlı işiniz oldu. Bu ismi vermenizin özellikle bir nedeni var mıdır?
Bariyerler serisi içerisinde bu işim gerçekten en ilgi çekici işlerden birisi oldu. Rengarenk muzların çini ile birleştirilmesi insanların merağını uyandırıyor. Ben elma ve muzlardan oluşan bariyerler serimde toplumsal cinsiyet normlarını sorguluyorum. Bu çalışmada çini zeminin üzerine yerleştirilmiş on farklı renkte muz kullandım. Üzerine yerleştirdiğim muzlardan birisi sarı, diğer dokuzu ise farklı renklerdeydi. Çini zemini, toplumun sosyo-kültürel uzlaşısını simgeleyen bir arka plan olarak aldım. Toplumsal konsensüs, tüm muzların sarı olmasını dikte ediyor. Oysa birey olma durumu özgün olması gereken ve bireye sorgulama alanı sunan bir konu. İçinde ‘sizin gibi olmak zorunda mıyım?’ karşı çıkışını, aynı zamanda farklı olma cesaretini de barındırdığı için eserin adı ‘Interrogable/Sorgulanabilir’ oldu.

Haberin Devamı

Sizce izleyiciyi nasıl bir sergi deneyimi bekliyor?
Bence keyifli, eğlenceli, renkli bir sergi bekliyor sanat severleri. Özellikle sanatta renk kullanımına açık, modern malzemeyi seven ve yeni nesil işlere bakınca heyecanlanan tüm sanat severleri bekliyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!