Güncelleme Tarihi:
‘Beren ve Luthien’in hikâyesini babasının yazılarından derleyerek bize sunan Cristopher Tolkien, 93 yaşında yayımladığı kitabın girişinde son çalışması olabileceğini belirtmişti okurlara. Ancak elinden geleni ardına koymayıp bir sene sonra bizi ‘Gondolin’in Düşüşü’yle buluşturmayı başardı. C. Tolkien, ‘Gondolin’in Düşüşü’nün girişinde de ‘bu son olabilir’ imasında bulundu ama bu kez haklıydı; zira kısa süre önce 95 yaşında hayata veda etti. Baba Tolkien’in metinleri üzerinde neredeyse bir ömür tüketen bu vefakâr oğul artık yok ve sanırım Tolkien kütüphanesine eklenen gerçekten son kitap bu.
‘Silmarillion’u okuyan Tolkien takipçileri, Gondolin şehrinin kısa hikâyesini hatırlıyordur. Ama hikâyeyi tüm detayları ve karakterlerin derinlikleriyle Tolkien’in kurguladığı şekilde okumak ancak oğul Tolkien’in çalışmaları sayesinde oldu. Kurşunkalemle yazılıp zaman içinde silinmiş, hatta kurşunkalemle yazılıp üzerinden mürekkepli kalemle değiştirilerek yeniden yazılmış, kargacık burgacık notlarla dolu tozlu bir yığın içerisinden geliyor hikâye. Elbette hikâye, ‘Hobbitler’den ve ‘Yüzüklerin Efendisi’nden çok öncelere ait; esasen, bu ünlü hikâyeleri oluşturan tarihsel sürecin de başlangıcı. Babasının ifadeleri ve mektupları arasında bu hikâyeyi yazdığı dönem konusunda C. Tolkien de net bir cevap bulamamış. Cephede veya cephede hastalandıktan sonra hastanedeyken yazmaya başlamış olabilir. ‘Beren ve Luthien’in yazılmaya başladığı tarih ne kadar kesin ise ‘Gondolin’in Düşüşü’ o kadar muallakta. J.R.R. Tolkien’in bu hikâyeyi ne zaman yazmaya başladığına dair ifadelerini ve mektuplarını biz de oğlu gibi bir kenara bırakalım ve ‘Gondolin’in Düşüşü’ hikâyesine göz atalım...
Orta Dünya’nın en büyük iki gücünden biri Angband Kalesi’nden bütün kötülüğüyle büyük bir askeri gücü kontrol eden Morgoth ve bu kötülüğe tüm gücüyle muhalif Ulmo. Ulmo, Valar soyunun önderi Manwe’den sonra en kudretli güç sahibi ve hem elflere hem de insanlara karşı derin bir sevgi besliyor. Bu sevgisinden dolayı, Orta Dünya’da Hurin ve Turin Turambar’ın soyundan Noldor Elflerine gizliden gizliye yardımcı oluyor. Birbirlerine düşmanlık besleyen tanrıların çatışmasının ortasında yüzlerce yıl ince ince işlenmiş taşları, binaları, bahçeleriyle güzeller güzeli keşfedilemez gizli Gondolin şehri var. Şehir, tanrılar katında yaşarken dayatılan kurallara karşı isyan ederek, Orta Dünya’ya kaçan Noldorin Elfleri tarafından kurulmuş. Morgoth, bu isyankâr elfleri bulup yok etmek için planlar yapar ve diğer tanrıları yanına çekmeye çalışırken Ulmo’nun muhalefeti yüzünden ne yazık ki Valinor tanrılarının desteğini almıyor. Gondolin Kralı Turgon korku ve endişe içinde şehri gizli ve güvende tutmaya çalışırken, Morgoth bütün Orta Dünya’da ava çıkmıştır bile. Güzel Gondolin şehri elbette yıllar sonra ejderhalar, balroglar ve orklardan oluşan Morgoth ordusu tarafından kuşatılıyor.
Orta Dünya’nın bu destansı anında Tolkien’in dili, durumun tüm yoğunluğunu ve dramını zihnimize adeta boca ediyor. Tüm savaş gözümüzün önünde cereyan eder gibi canlı bir okuma macerasına düşüyoruz. Bu savaşta efsaneleşerek ölen bazı savaşçıların isimlerini ‘Yüzüklerin Efendisi’ okuruysanız zaten hatırlayabilirsiniz. J.R.R. Tolkien’in “Bu hayali dünya için ilk gerçek hikâye” olarak işaret ettiği ‘Gondolin’in Düşüşü’yle (diğer ikisi ‘Hurin’in Çocukları’ ile ‘Beren ve Lúthien’) eski günlerin ‘üç büyük masal’ı tamamlanmış oluyor. Daha önceki C. Tolkien kitaplarında olduğu gibi usta illüstratör Alan Lee’nin çizimleri de kuşe kâğıda renkli baskı olacak şekilde Tolkien mirası irticacılığın kelimelerine eşlik etmekte.
GONDOLİN’İN DÜŞÜŞÜ
J.R.R. Tolkien
Hazırlayan: Cristopher Tolkien
İthaki Yayınları, 2020
208 sayfa, 38 TL..