Tek başına da güçlüyüz!

Güncelleme Tarihi:

Tek başına da güçlüyüz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 2022 11:16

Melek Özlem Sezer’in ilkokul çağındaki çocuklar için yazdığı ‘Ormanda Tek Başına’ bizi çok tanıdık bir masala başka gözle bakmaya çağırıyor. Kırmızı Başlıklı Kız’ın kendi düşünceleri, içgüdüleri ve planları olsaydı, bunlar onu kendi kurtarıcısı yapamaz mıydı?

Haberin Devamı

“Hayatı masallardaki gibi sanma” dediler bize hep. Bir bakıma da haklılardı belki ama hayatın masallarla hiçbir benzerliği yok da denemez ki! Tamam, günlük hayatta aslanlardan kaçıp tavşanları kovalamıyoruz belki ama bir günümüz de aynı masallardaki gibi heyecanla dolu geçiyor. Heyecan dediysem, illa iyi bir şeyden bahsettiğimi söyleyemem. E malum, güzel heyecanlarla karşılaşmak kadar, hatta daha da sık, kötü heyecanları sağ salim atlatma mücadelesiyle geçiyor hayat. Bize ormandaki vahşi hayvanların saldırma ihtimali çok düşük belki de, evet, ancak insanlar âleminin güvenli ve rengârenk olduğunu kim söyledi?
Hayatta olmak ve ‘ormanda tek başına’ olmak çok da farklı şeyler değil bir bakıma. Sonuçta insanlar da pusu kurup arkamızdan iş çevirmiyor mu kurnaz bir tilki gibi? Veya bazıları kuşlar gibi yüksekten uçup her şeye tepeden bakmıyor mu? Kısacası masallardaki dünya her zaman çok uzak ve alakasız değil bizim için.
‘Kırmızı Başlıklı Kız’ bize tuhaf, bir o kadar da korkutucu hikâyesiyle ne öğretmiştir? Başımızı eğerek yürümeyi, ana yoldan sapmamayı, yabancılarla konuşmamayı ve yapmamız gereken şeyden başka hiçbir şeye odaklanmamayı… Yani annesinin tembihlerine bakılırsa kırmızı başlıklı kızdan bir robot olması bekleniyordu adeta. Peki ya yolda önüne hiç tahmin etmeyeceği şeyler çıkarsa ve bu çocuğun hızlı düşünüp yeni yollar bulması gerekirse? O zaman ne olacaktı?
Kulağa acımasız geliyor biliyorum ama düşünmeyi ve harekete geçmeyi öğrenemeyenler her zaman için ezilmeye mahkûm olmuştur dünyamızda. Hayatı boyunca kendine güvenmeyi ve inanmayı kimse ona öğretmediğinden Kırmızı Başlıklı Kız da bile bile kurdun kurbanı oldu ve hep ‘kurtarıcıyı’, diğer bir değişle, ormancıyı beklemeye mecbur bırakıldı. Oysa kendi düşünceleri, içgüdüleri ve planları da onu kendi kurtarıcısı yapamaz mıydı?
‘Ormandan Tek Başına’ yaşamanın ormanda tek başına yürümekle eşdeğer olduğunu varsayıyor. Yanımızda dostlarımız, sevdiklerimiz mutlaka olacaktır ama hayatta hiç kimse bizi her adımda ve her durumda koruyamaz. İşte tam da bu yüzdem başkarakterimiz Kırmızı Bereli Kız, annesinin desteğiyle ormanda yalnız yürümeyi öğreniyor. Tehlikelere açık olmayı, doğru dostlar seçmeyi, düşünüp harekete geçmeyi, gerekirse de akıllıca saklanabilmeyi yani hayatta gerek duyacağı her şeyi ormanda deneyimliyor. Tek öğreticisinin ve kurtarıcısının kendisi olduğu bu yolda başına gelen küçük maceralar da hikâyeye renk ve heyecan katıyor.
Melek Özlem Sezer’in yazdığı ‘Ormanda Tek Başına’ sadece eğlenceli içeriğiyle değil, daha birçok farklılığıyla da içine çekiyor bizleri. En altta bizi bekleyen ‘Sayfayı çevir’ yazısına ulaşmadan bile hikâyenin devamını merak ediyoruz. En güzeli de ‘masal ağacına’ bizim de bir katkımız olsun diye hayal gücümüzü kullanmaya teşvik edilmemiz... Sezer’in düşünmeye iten, yaratıcı ve beklenmedik dili ile İpek Konak’ın alışılagelenden uzak çizgileri ve coşkulu renkleri bu değerli kitabı çıkarıyor karşımıza.
Birey olmayı ve kendimizi bulmayı bir çocuğa öğretmenin güzel bir yolu diyebilirim, bu kitap için. Özellikle de bir kız çocuğunun özgürce hareket edip kendini kabul etmeyi öğrenmesi hepimiz için çok kıymetli. İşte tüm bunlarla birlikte bu kitap sadece kütüphanemizde boş bir yere değil, içimizde de hoş bir köşeye yerleşiyor. O ve kendimiz yalnızız. Bu yalnızlığın değeriyse paha biçilmez!

ORMANDA TEK BAŞINA

Tek başına da güçlüyüz

SAYFAYI ÇEVİR 1
Melek Özlem Sezer
Resimleyen: İpek Konak
Can Çocuk, 2022
56 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!