'Taşeron sanatçı' isyanı

Devlet Opera ve Balesi’nin ‘misafir sanatçı’ titri ile sahne üstünde ve gerisinde çalışan, tenorundan sopranosuna, baletinden, konzertmeister’ına (başkemancı) kadar çeşitli branşlarda, önemli rollerde görev alan sözleşmeli sanatçılar, Cumhurbaşkanlığı’na mektup yazarak kadro talep ettiler. Mektupta, “Ne işçiyiz, ne de memur. ‘Taşeron sanatçı’ tanımını yakıştırdık kendimize. Sanatımızı daha iyi şartlarda icra etmek ve yarınımıza güvenle bakabilmek için kadro talep ediyoruz” denildi.

NE İŞÇİYİZ NE MEMUR

Devlet Opera ve Balesi Misafir Sanatçıları, Sanatsal Yardımcı Elemanları ve Atölye Elemanları imzasıyla Beştepe’ye gönderilen mektupta, Türkiye genelinde bu şartlarda çalışan yaklaşık 700 sanatçı olduğu belirtilerek özetle şunlar kaydedildi:
“Bizler, her yıl Maliye tarafından vizelendirilen ve hiçbir yasal düzenlemeye tabi olmadan sürekli olarak kadrosuz sözleşme ile çalıştırılmaktayız. Daha önce çıkarılan 5620 sayılı geçici işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili yasadan yararlanamadığımız için işçi olmadığımız sonucunu çıkardık. Bu yasadan birkaç yıl sonra çıkartılan ‘Kamuda çalışan sözleşmeli memurların kadroya alınması’ ile ilgili KHK ile umutlandık, fakat yine kapsam dışı kalınca memur olmadığımızı da anladık.

Ne işçiyiz, ne de memur. ‘Taşeron sanatçı’ tanımını yakıştırdık kendimize.
Bazılarımız 20 seneyi aşkın bir süredir bu şekilde çalıştırılmakta, bırakın sosyal güvenlikle kazanılacak kıdem tazminat hakkını, normal bir emeklilik için bile umutları yok. Türkiye genelinde 700’ü bile bulmayan sayımızın, ki bu devlet için çok küçük bir sayı, çıkacak yasaya eklenecek bir maddeyle kadroya alınması mümkündür. Bize destek olmanızı bekliyoruz.”