Tan Dun: Türk müziği gibi bir ruha sahibim

Çağdaş klasik müziğin önde gelen isimlerinden orkestra şefi ve besteci Tan Dun, Borusan Holding’in desteğiyle 50. İstanbul Müzik Festivali kapsamında ilk kez Türkiye’ye geliyor. Doğu ve Batı geleneklerinin sınırlarını aşan yaratıcı repertuvarıyla aralarında Grammy ve Oscar’ın (Kaplan ve Ejderha) da bulunduğu pek çok prestijli ödülün sahibi olan Tan Dun, bir Türkiye prömiyeriyle festivale konuk olacak. Bestecinin Mayıs 2021’de kemancı Daniel Hope, piyanist Alexey Botvinov ve New Century Oda Orkestrası’nın dünya prömiyerini gerçekleştirdiği, İstanbul Müzik Festivali ile Borusan Sanat’ın ortak siparişçileri arasında olduğu eseri ‘İkili Konçerto’, Türkiye’de ilk kez seslendirilecek. Daniel Hope ve Alexey Botvinov’un bu kez Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’yla birlikte yer alacağı konser, 22 Haziran’da Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleştirilecek.

Borusan Holding’in desteğiyle İstanbul Müzik Festivali kapsamında Türkiye’ye ilk kez geleceksiniz. Dinleyiciler olarak bizi neler bekliyor?
Öncelikle Borusan Holding’in İstanbul Festivali’ni desteklemesinden ve bizi bir araya getirerek bu ‘İkili Konçerto’yu mümkün kılmasından büyük mutluluk ve gurur duyuyorum. İlk defa İstanbul’da olacağım için çok heyecanlıyım. Uzun zamandır gelmek istiyordum ve sonunda İstanbul’a gelerek hayalim gerçekleşmiş olacak. İstanbul, Doğu ve Batı için rüya gibi bir yer.

Festivalin bu yılki ana teması ‘İstanbul’. Bu bağlamda İstanbul ve Türk müziği hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
İstanbul’un uzun bir süredir Doğu’nun Batı ile buluştuğu yerin başkenti olduğuna inanıyorum ve bu gerçek, nesillere ve birçok sanatçıya ilham verdi. Ben de onlardan biriyim. İstanbul, müziğimin yeni yuvası olacağını umduğum bir yer ama aynı zamanda gelecekte eser yaratacak birçok deha ve sanatçıya da ev sahipliği yapacağını umuyorum. Benim için İstanbul dünya kültürü için çok önemli. Türk müziği de bunun büyük bir parçası. Her zaman araştırma haritamda olan bir şeydi. Türk müziğinin ne olduğunu derinlemesine öğrenmek istedim. Çünkü Türk müziğinin derin ruhunda kendimden bir şeyler olduğunu hissettim. Bir önceki hayatımdan mı ahiretten mi bilmiyorum ama sanırım Türk müziği gibi bir ruha sahibim. Bu sefer bolca vakit geçireceğim, araştıracağım, kaydedeceğim, Türk müziği hakkında her şeyi öğreneceğim. İstanbul’a gelmekteki asıl amaçlarımdan biri de bu.

Sizi Oscar’lı ‘Kaplan ve Ejderha’ filminin müziğinden tanıyoruz. Film müzikleri yaparken size ne ilham veriyor?
Aslında film müziği bestelemek ile opera müziği bestelemek neredeyse aynı. Bana göre film müziği geleceğin operası ve eski opera geleneği de geleceğin film müziğidir. Opera bestelemeyi ve sinema için beste yapmayı seviyorum. Bu ikisi birbirine çok benziyor ve her türlü sanat biçimini, edebiyat, müzik, güzel sanatlar, sahneleme, renkler, ışıklandırmayı içeriyor. Bu sefer ‘İkili Konçerto’muz benim film müziğimden doğdu ve yeniden yaratıldı.

Hem Doğu hem de Batı kültürünü deneyimliyorsunuz, bu etkileşim müziğinize nasıl yansıyor?
Bence ruhlarımız tek bir dünyada buluştuğunda sanatçılar gelişir ve sanatsal hayaller havada uçuşur. Doğu ve Batı ancak bu şekilde bir araya gelebilir. Sanatsal olarak, bu mümkün ve açıktır. Ama kültürel, politik olarak... Umarım bu açılardan da bu mümkün olur. Doğumuz ve Batımız bizim evimiz olarak bir araya gelmezse ortaya çıkan sorunlar nesiller boyu sürecektir. Bizler, geleceği yaratacak olan bugünün nesliyiz. Bizim için en iyi olacak evi yaratacak nesiliz. Bu nedenle Doğu ile Batı’yı bir araya getirmek çok önemlidir. Ancak bunun desteklenmesi de gerekmektedir. Bilgeliğimizi, tekniklerimizi, duygularımızı ve hayallerimizi yaratmak için bir araya gelmeliyiz.
Şef Tan Dun yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın kemancı Daniel Hope, piyanist Alexey Botvinov’a eşlik edeceği konser, 22 Haziran saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda.