Siyah ve beyaz olarak parçalanmış insan

Güncelleme Tarihi:

Siyah ve beyaz olarak parçalanmış insan
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2020 19:56

Frantz Fanon’un ilk kez 1952’de basılan efsane kitabı ‘Siyah Deri Beyaz Maskeler’, insan neden ırkçıdır, beyaz adam neden siyah adamı sömürür, siyah adamın bütün bu olanlar karşısındaki ontolojisi nasıl açıklanabilir sorularının peşine düşüyor. İnsanın siyah-beyaz olarak parçalanmış dramını anlama çabasıyla hâlâ değerli bir çalışma.

Haberin Devamı

İlk kez 1952’de kitap olarak basılan ve dilimize birkaç kez çevrilen Frantz Fanon’un efsane kitabı ‘Siyah Deri Beyaz Maskeler’, bu kez Orçun Türkay’ın diliyle okurla buluştu. Siyahlara yönelik ırkçılığın özellikle Amerika’da zirve yaptığı dönemler hatırlandığında, Avrupa’dan çıkarak meseleye bambaşka ufuklar getirmişti Fanon. Her şeyden önce konunun aktüel heyecanına kapılmadan, insan neden ırkçıdır, beyaz adam neden siyah adamı sömürür, yetmedi siyah adamın bütün bu olanlar karşısındaki ontolojisi nasıl açıklanabilir, onun peşine düşmüştü. Her ne kadar bambaşka bir boyuta evrilmiş olsa da ırkçılık, dünyanın her yerinde uyanmaya hazır karanlık bir kök gibi pusuda bekliyor. Zaten, Fanon’un kitabını hâlâ değerli kılan taraf da ırkçılığa, tarihsel ve ontolojik perspektiften yaklaşmış olması, düşünsel bir perspektif sunmasıdır.
Her şeyden önce konunun ‘iki tarafı’ vardır Fanon’a göre. ‘Kozmik uyumları titreşen bir evet olan insan’, siyah ve beyaz gibi iki metafiziğe ayrışıp ‘fazlasıyla yıkıcı’ olmuştur. Öyleyse, olaylar karşısında önce heyecanı elden bırakmak gerekir. “Heyecan her şeyden önce acizlerin silahıdır.” ‘Beyazın beyazlığına, siyahın da siyahlığına hapsedildiği’ dünyada, beyazlar siyahlardan üstün olduklarını düşünürken, siyahlar da beyazlara düşüncelerinin zenginliğini ve zihinlerinin onlarınki kadar güçlü olduğunu göstermeye çalışmaktadırlar. Öyleyse bir birey olarak, ‘insanlık durumunun özünde var olan evrenselciliği üstlenmeli’, siyahın beyaza yönelmiş tek yazgısını altüst ederken beyazı da hastalığına ikna etmelidir. Bu sebepten ‘bu kitap klinik bir incelemedir’ diyecektir Fanon.
‘Siyah’ın hem kendi soydaşı siyahla hem de beyazla iki boyuta’ bölündüğü dünyada dile bakmak gerekir ilkin. Beyaz kendi dilini siyaha giydirirken ‘dile hâkim olan insanın bunun sonucunda o dilin ifade ettiği ve içerdiği dünyaya da hâkim olduğunu’ bilir. O yüzden, mesela Senegalli askerler alayında yerli subaylar önce çevirmendirler. Ötekinin dilini kendi soydaşlarına giydirdikçe saygınlık kazanırlar. “Burada bizi ilgilendiren siyah insanın Fransız dili karşısındaki konumudur” der yazar. Dil, İngilizce de olabilir elbette, başka hükümran bir dil de. Siyahın sömürge durumunda filizlenen kompleksinden kurtulabilmesi için dilden kurtulması şarttır. Sömürgecinin etkin silahıdır hep dil. Bir siyah, beyazın diline özendikçe/özendirildikçe o olur.
Bireyin karşılıklı ontolojisini, ‘Koyu Tenli Kadın ile Beyaz Adam’ ve ‘Koyu Tenli Adam ile Beyaz Kadın’ başlığı altında irdeler Fanon. Eğer, ‘insan dünyaya ve kendi benzerine doğru bir hareketse’ bu hareketin özünde, ‘aşağılığın tarihsel özünü mayalayan ekonomi’ barınır ve insan beyaz ve zenci olarak narsist bir dramın içinde yuvarlanır. Bundan dolayı ırkçılığın ırkçılıktan farkı yoktur. Ve sorar Avrupalı entelektüelleri eleştirerek Fanon: “Aşağılık kompleksi sömürgecilikten önce midir?” Freud ve Adler’den yararlanır. ‘Avrupa’da aile aslında dünyanın kendini çocuğa sunma biçimini temsil ediyorsa’, bunun siyah bir aile için değeri yok mudur? Sözünü esirgemez hiç. Kolektif katarsis kavramını kullanır. “Beni tanımak konusunda kararsız kalan kişi bana karşıdır” der.
‘Siyah Deri Beyaz Maskeler’, bir siyahi entelektüelin kendisinden ve psikiyatri biliminden yola çıkarak ırkçılığı ve insanın siyah-beyaz olarak parçalanmış dramını anlama çabasıyla hâlâ değerli...

Haberin Devamı

SİYAH DERİ BEYAZ MASKELER

Siyah ve beyaz olarak parçalanmış insan

Frantz Fanon
Çeviren: Orçun Türkay
Metis Yayınları, 2020
192 sayfa, 27 TL.

BAKMADAN GEÇME!