Güncelleme Tarihi:
1942’de New York’ta doğan Eugene Leo Grogan’ın ailesi İrlanda kökenliydi. Kentin gençlik çeteleriyle ünlü doğu mahallesinde büyüyen Grogan, madde bağımlılığı ve suçla daha ilkgençlik yıllarında tanıştı. Ancak akıllı bir gençti, bağımlılıktan kurtuldu ve eğitimini sürdürdü. Liseden sonra Duke Üniversitesi’ne girdi. Ancak eğitimine devam etmedi ve San Francisco’ya taşınarak bir grup arkadaşıyla birlikte Kazmacılar hareketini başlattı. 60’lı yılların ikinci yarısında Amerika’da büyük ses getiren hareket 1970’lerde sönümlendiğinde köşesine çekilen Grogan, ilk romanı ‘Ringolevo’yu (Ölüm Kalım Oyunu) 1972’de, kara roman tarzındaki ‘Final Score’u 1976’da yayımladı. 1978 Nisan’ında New York metrosunda kalp krizi sonucu öldüğünde sadece 35 yaşındaydı. Grogan’ın yakın dostu Peter Coyote -yıllar sonra kitaba yazdığı tanıtım yazısında- kalp krizinin yüksek dozda eroinden kaynaklandığını söyleyecekti. Bob Dylan’ın 1978 yılında çıkardığı ‘Street Legal’ albümünü ve yeraltı edebiyatının önemli isimlerinden Richard Brautigan’ın ‘Death is a Beautiful Car Parked Only to Grogan’ adlı şiirini adadıkları Emmett Grogan, sistemi hedef alan eylemleri ve ‘Ölüm Kalım Oyunu’ romanıyla -hiç kuşku yok ki- Amerikan yeraltı kültürünün en büyük efsanelerinden biriydi.
BİR İSYANCI YETİŞİYOR
‘Ölüm Kalım Oyunu’ kendi kendini yetiştiren ve gözünü budaktan sakınmayan bir gencin 60’lı yıllara yayılan hikâyesini anlatıyor. Bu hikâye ile Emmett Grogan’ın biyografisi arasında benzerlikler olduğu söylenebilir. Ne var ki ketum bir kişiliği, medyadan şiddetle uzak durması nedeniyle Grogan’ın gerçek hayat hikâyesi hakkındaki bilgilerin netliği tartışmalıdır. Üstelik Peter Cayote’ye göre Grogan kendi kendini dramatize edişinin farkındaydı ve tiyatro anlayışını kendisini bir karaktere çevirmekte başarıyla kullanıyordu. Buradan hareketle ‘Ölüm Kalım Oyunu’nun bir biyografi olduğu düşüncesinden vazgeçelim ve Emmett Grogan’ın isyancı bir kişiliğin mücadelesini anlatan kurmaca bir romanı olarak okuyalım.
Anlatı New York’ta çocuklar arasında oynanan geleneksel ‘Ringolevo’ oyununu anlatan bir sahneyle başlıyor. Kurban anlamına gelen ‘Wisdom’ ismi simgesel nitelikte. Grogan, bu karakter özelinde kuşağının kaybetmişliğini vurguluyor. İçine doğdukları sistemdir onları daha baştan kaybetmeye mahkûm eden. Keny Wisdom da onu çevreleyen koşullar nedeniyle yeraltı kültüründen beslenerek büyüyecektir. Aslında Keny, Eugene Grogan’ın Emmett Grogan’a dönüşmeden önceki yönsüz benliğidir. Romanın ilk yarısında Keny’nin suça, uyuşturucuya, hırsızlığa bulaşarak genç yaşta ülkesinden kaçması, İtalya’da mafya, İrlanda’da IRA ile ilişkileri, ülkesine döndüğünde Vietnam Savaşı’na gönderilmek üzere askere alınışı ve akıl hastası gibi davranarak ordudan ayrılışı anlatılıyor.
Romanın ‘hard-boil’ tarzı polisiyeleri andıran ilk yarısının sonunda Keny Wisdom uyanmaya başlayacak, New York’tan ayrılıp özgürlükçü hareketlerin filizlendiği San Francisco’ya taşınacak ve ismini Emmett Grogan’a çevirerek 60’lı yıllarda Kazmacılar adıyla ünlenen anarşist grubun kurucularından olacaktır. Bundan sonrası bir isyanın, örgütlenmenin, sıcak bir mücadelenin ve bir isyancının kendisini arayışının hikâyesidir.
SİSTEMİN MEZARINI KAZMAK İÇİN
1960’lar Amerika’sında Grogan’ın başını çektiği ‘Kazmacılar’ hareketi, adlarını 1649-1650 yıllarında İngiltere’de feodalizme, ‘Kilise’ye ve ‘Devlet’e karşı örgütlenmiş radikal bir hareketten almıştır. Emmett’in kaleme aldığı ilk bildirilerinde şunlar yazılıydı: “Ey ulu gök, ey kutsal gök - insanoğlu - ülkeler - Cennet - kapı - Ey geçiş dönemi - İnsanoğlu - Ey - insanlık - Makineler - Hayvanlar - Ağaçlar - Kuleler ve Köprüler - Ey Tohum - Ey renkler - Yüzler - Yaşam, merhaba... Sizlere Kazmacının doğduğunu bildiriyorum...”
Kazmacılar dönemin iki geleneğinden beslenmişti; birincisi 1960’ların yeraltı sanatı ve bohem hayatı, ikincisi Yeni Sol, sivil haklar ve barış hareketiydi. Kazmacılar sokak tiyatroları örgütlediler, doğrudan eylemi savundular, ‘Özgür Kent’ inşası için çalışmalar yaptılar. O yıllarda her yerde yankılanan ‘Bedava çünkü senin!’ sloganının altını dolduracak şekilde yoksul halka yiyecek dağıtmayı hedeflediler ve bunu da başardılar. Yiyeceklerin dağıtımı genellikle parklarda olmuş, bu esnada halkın yoğun katılım sergilediği şenlikler, tiyatrolar organize edilmişti. Bütün bu etkinlikler Emmett Grogan adını hem yoksul halkta hem de kültür çevrelerinde bir tür efsaneye dönüştürdü.
İkinci bölümde yazar Emmett Grogan bir kurmaca karakter olarak Emmett Grogan’ın duygularını, düşüncelerini, eylemlerini, Kara Panterler hareketi ile ilişkilerini ve bu isyan hareketini kendi kişisel çıkarlarına ya da paraya tahvil etmek isteyen kişi ve gruplarla mücadelesini baş döndürücü bir tempoyla akan bir hikâye içinde anlatıyor. Kısacık zaman dilimine bunca eylem sığdıran Grogan ve arkadaşlarının hikâyesinin bu denli hızlı akması elbette şaşırtıcı değil.
Roman 1960’lı yılların sonunda noktalanıyor. Devletin kimi zaman şiddetle, kimi zaman yasaları kendisi çiğneyerek bastırdığı ABD tarihinin bu kısa süreli ama en özgün isyan hareketi ise 70’li yıllarda silindi gitti. Romanda adı -açık ya da kapalı olarak- geçen pek çok kişi bambaşka yönlere savruldu. Kimileri hayatını kaybetti, kimileri FBI gizli tanık programında kayboldu, kimileri hapishaneye düştü, kimileri illegal bir hayata geçmek ya da ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Şanslı olanlardan bazıları mücadelelerini sivil toplum hareketlerinde sürdürdüler. Bazıları ise bir kenara çekildi, sakin ve sessiz bir hayat sürdürdüler.
1969 yılının sonlarında Grogan de bir kenara çekilmişti. 1972’de hareketin bir eleştirisi anlamına da gelen ‘Ölüm Kalım Oyunu’ yayımlandığında yoldaşlarından bir kısmı ihanete uğradıklarını söyleyerek kitabı okumayı bile reddetti. Bir kısmı ise benmerkezci ve maço anlatımına rağmen Kazmacıların temsil ettiği vizyonun saflığını yakalayan ‘Ölüm Kalım Oyunu’nu sevmişti. Peter Cayote romanı savunanlar arasında yer alıyor. Son sözü ona bırakarak bitirelim: “Size Emmett’in kim olduğunu söylemem mümkün değil. Bu kitap da ona benziyor; biraz gerçek, biraz kurgu, büyük bir öfke ve güçlü bir mizah, göz kamaştırıcı sahneler ve biraz da ‘poppycock’. Emmett ne düşündüğünü söyledi. Stand-up yapıyordu. Kararsız ve nazik, karizmatik ve kendini yıkıcı, uç noktada yaşayan biri ve çelişkili ve bir kahraman. (...) Okuduğunuz her şeye inanmayın, ancak şüphe etmekte de çok aceleci davranmayın...”
ÖLÜM KALIM OYUNU
Emmett Grogan
Çeviren: Aziz Üstel
Ayrıntı Yayınları, 2018
576 sayfa, 40 TL.