Şiirin devrimci adaleti

Güncelleme Tarihi:

Şiirin devrimci adaleti
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2021 22:23

İlhan Sami Çomak'ın çok etkileyici şiirinin kaynaklarını tüm yalınlığıyla ‘Karınca Yuvasını Dağıtmamak’ kitabında gördüm. İlhan’ın yaşamı, serüveni ve şiiri, adaletin yokluğunun en uzun, en yakıcı, en beter kanıtlarındandır. O yok ama, şiirsel adalet var, şiirin devrimci adaleti var.

Haberin Devamı

Şiirle yapılabilecek şeyler arasında, şiir yazmaktan da zor olan bir şey var, şiirle hayat kurmak. Bunu yapabilenlerse sayılı. Uzun zaman hepimizin uzağındaki bir genç, hep 22 yaşındaymış gibi düşünüyorum çünkü onu, kendine bir hayat kurdu, yarattı, kazandı. Çoğumuza bir hayat fazla gelirken, o iki hayatını, birbirlerine fazla uzak-fazla yakın olmayan bir sınırda tuttu, korudu, sürdürüyor.
Şiirin boşuna olmadığına inanırım. Hayatı, bunca ağır olmadığı dönemlerde ‘şiirle dolu yaşamak’, beklenen etkiyi yaratmayabilir, yaşayanı da bundan ötürü o denli üzmeyebilir. Hayatın, şairlere, yazarlara, sanatçılara değil yalnız, herkese ve her koşulda ağır gelmeye başladığı zamanlarda şiir de bir ‘ölçü’ haline gelir: Ağırlığıyla, etkisiyle, yol açtıklarıyla. Ve bir ‘ölçü kazandırma’ uğraşı sayılır.
Kader sayılan şeyin bir bakıma hayat, bir bakıma da çıkış olduğu bilinir. Sami Baydar, hayatı ‘Dünyadan Çıkış Yolları’ndan biri olarak şiirde buluyorsa, İlhan Sami Çomak da şiire çıkan bir hayat kurmuştur kendine. Hayata çıkış olarak şiir.
22 yaşında tutuklanan Çomak, 27 yıldır cezaevinde... Şu başlayan cümle işte, bu yazıyı okuyan herkese ‘ağır, çok ağır’ gelmeli! Şiir de, şiirin hayatı da!
İlhan Sami Çomak, 27 yıldır ‘şiirin hayatı’nı yaşıyor. Şiir onu dışarı çıkarıyor, hayata taşıyor. Şiirin yükü ağır, bir insanın hayatını taşıyor.
İlk düzyazı kitabının adını ’Karınca Yuvasını Dağıtmamak’ koyan biri, şiire de yük olmak istemez, ağırlık vermek istemez, şiir ona omuz vermiştir, elinden tutmuştur, onun vakti, suyu, avareliği, avlusu olmuştur. Şiir onda bir gençlik bulmuş, bir daha da hiç gitmemiştir.
Şiir eğitimi kadar, şiir terbiyesine de inanırım. Bu inancı şimdi İlhan Sami Çomak’a borçluyum. Şiir kitaplarını okurken, zaman zaman şiirleri üstüne yazarken fark ettiğim, kendini öne sürmeyen ama varlığı sözcüklere, boşluklara, şiirin yapısına sinmiş olan bu terbiye, yalnızca şiirden gelmiyor. Çomak’ın hayata verdiği ad olarak şiirde, çocukluk, kardeşlik, aile, ev, doğa, arkadaşlık ve babadan, anneden gelen küçük ama benzersiz meseller toplanıyor.
Yol erkân bilgisiyle, usulünce ve usul usul, zamanı gelince, sabırla ve içindeki kapıları yavaşça açan şeye hürmetle olmuştur ve olmaktadır her şey, çünkü onlar çocukluğunun arkadaşları, armağanları olarak gelmişlerdir. Ne zaman gerekli olduklarını bilen çağrılmışlar olarak. Ama onların gelmesi için de orada bir alan açmıştır Çomak, yer vermiştir, cem kurmuştur.
Arkadaşlık cemi, tabiat cemi, ev cemi, aile cemi, hepsinden bir şiir cemi. İki anlamda da düzgün bir cem, Düzgün Cemi. Yaşadığı, yazdığı, kurduğu her şey birbirine dahil. Hepsini birbirine toplamış ve şiirden bir hayat yapmış. Yoksul ama sıcacık anavatanı olan çocukluktan “Hayallerim ve şiirlerimle bu sınırı aşmak derdindeyim” dediği cezaevine, her şeyi eskitse de en az çocukluğa dokunan zamandan şimdiyi de inşa eden geçmişe, adaletsizliğe, kötülüğe, zulme, ‘mekânın zorbalığı’na karşı, kendisi için yepyeni bir yaşam alanı açmış: “Kimsenin dokunup yaklaşamayacağı, benden geçen, bana doğru uzanan bir güzellik alanı” diyor, bu alanda ‘kötülük rejimine karşı şiir’le direniyor, “Şiir kesinlikle hayata açılıyor bende”.
İlhan Sami Çomak’ın sekiz şiir kitabını da okudum, onunla ve şiiriyle ilgili konuşmalar yaptım, yazılar yazdım, atölye çalışmaları yaptırdım. Çok etkileyici şiirinin kaynaklarını da tüm yalınlığıyla ‘Karınca Yuvasını Dağıtmamak’ kitabında gördüm. İlhan’ın yaşamı, serüveni ve şiiri, adaletin yokluğunun en uzun, en yakıcı, en beter kanıtlarındandır. O yok ama, şiirsel adalet var, şiirin devrimci adaleti var. İlk Nâzım Hikmet’te tecelli eden şiirsel adalet, on yıllar sonra bugün de Çomak’ta tecelli ediyor. Ve çocukluktan aileye, arkadaşlıktan doğaya, andığım ‘terbiye’ler, ‘şiir terbiyesi’nde buluşup İlhan Sami Çomak gibi güçlü bir şair ve iyilikle dopdolu bir adam yaratıyor. Gencecik bir insanın kendinden bir şair ve bir adam yaratması, bir şiir yaratmasıdır. “Selam yaradana” derken elbette insandan, tabiattan dem vuruyoruz ve şiirindeki kuşların havalanacağı bir hayat cemi kurmayı arzuluyoruz, İlhan Sami Çomak’la.

KARINCA YUVASINI DAĞITMAK

Şiirin devrimci adaleti

İlhan Sami Çomak.
İletişim Yayınları, 2021
160 sayfa, 30 TL. 

BAKMADAN GEÇME!