Şiirin değerini hatırlatan hikâyeler

Güncelleme Tarihi:

Şiirin değerini hatırlatan hikâyeler
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2021 14:31

Ülkemizin önde gelen araştırmacı koleksiyonerlerinden Haluk Oral, ‘Şiir Hikâyeleri’nde kitap ve edebiyat sevgisiyle arka sokaklara dalıyor, orada kalmış ayrıntıları aydınlatıp sözü şiirin ve edebiyatın değerine bağlıyor. Ahmed Arif’ten Melih Cevdet Anday’a pek çok ismin ve eserlerinin derin tarihini kazıyor.

Haberin Devamı

Özdemir Asaf’ın meşhur şiiri ‘Lavinia’nın kahramanı kadın kimdi? Nâzım Hikmet, ‘Kurtuluş Savaşı Destanı’nı kimlerden destek görerek yazdı, şiir hangi aşamalardan geçti, ne tür değişimlere uğradı? Ya, Garip Akımı’nın üç ayağından biri olan Melih Cevdet Anday hangi şiiri yazarak arkadaşlarından ayrışma yoluna gitmişti? Gerçekten Orhan Veli ile Yahya Kemal arasında bir çatışma var mıydı? Yoksa işin içyüzü bambaşka yaşantılara mı dayanıyordu? Tek şiir kitabıyla fenomene dönüşen Ahmed Arif nasıl bir şiir ikliminin içinden geçmişti? Tek başına bu sorular bile bir kitabı ilgi çekici yapabilir. Ne var ki ülkemizin önde gelen araştırmacı koleksiyonerlerinden Haluk Oral’ın derdi sorular sorup merak uyandırmak, edebiyat magazini yaparak öne çıkmak değil. Kitap ve edebiyat sevgisiyle arka sokaklara dalmak, orada kalmış ayrıntıları aydınlatırken sözü şiirin ve edebiyatın değerine bağlamak. Az iş değildir yaptığı. Merak uyandırıcı bir üslupla, yer yer polisiye mantığının izinde okuru dolaştırmak. Ona yepyeni bilgiler sunmak. Bizde biraz fazla çiğnenmiş ‘bir şiirin hikâyesi’ meselesini değer çizgisinde tutmak.
Bunun için dedikodudan ve belgeye dayanmayan bilgiden ırak kalmaktadır Haluk Oral. Yıllar içinde topladığı birbirinden kıymetli belgeleri yalnızlıklarından ve geleceğin tehlikesinden kurtararak, asıl ait olduğu yere, kültür ve edebiyat tarihine sunmaktır niyeti. Tatlı dedikodular, özel iç bilgiler, zekice sorulmuş sorular yok değil elbette kitapta. Ama, yazarın derdi merak balonunu şişirmek değil. Şairi ve eserini bir bütün içinde düşünürken önemli ayrıntıları gün yüzüne çıkarmaktır. Merak ve soru eşliğinde bağlantılar yeniden kurulacak ve taşlar yerli yerine oturacaktır. Şimdilik, yeni bilgiler, belgeler ortaya dökülünceye kadar. Edebiyat tarihini kökten değiştirmek gibi iddialara düşmez kitap. ‘Yanlış bilgilerin bir nebze olsun düzeltilmesi umudu’ taşır. İnce bir dikkatle süreçleri takip eder Haluk Oral. Bu huyu ‘Kurtuluş Savaşı Destanı’, ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’ ve ‘Tohum Şiiri’nin hikâyesinde zirveye çıkar. Fotoğraflar, mektuplar, imzalı kitaplar, dergi ve gazete kupürleri yerli yerine oturur.
Haluk Oral’ın elinden çıkan ‘Şiir Hikâyeleri’nin en ilginç bölümlerinden birisi Oğuz Atay’la ilgilidir. ‘Tutunamayanlar’ın ilk baskı kapak görseliyle açılan sayfalar, yazarın “Her kitabın bir yazarı vardır ama, çok az yazar ve kitabı, Oğuz Atay ve ‘Tutunamayanlar’ kadar iç içedir” diye devam eder. Arşivinde ‘Tutunamayanlar’ın daktilo ile yazılmış bir nüshasına sahip olma ayrıcalığını yaşayan Haluk Oral, edebiyatımızın bu kült eserinin ayrıntılı ve sırlı bilgilerini paylaşır cömertçe. Bir kitap, üstelik böylesi bir eser, hangi çakıllı, tozlu, tuzaklı, karanlık, meçhul yollardan geçerek var olur ülkemizde, bunu da göstermek ister sanki.
‘Şiir Hikâyeleri’ başka bir yönden de açık bir kitap. Şişmemesi için çok daha fazla ayrıntıya gerek yok elbette. Ama, yazar yepyeni bilgilerle, kültür ve edebiyat tarihini aydınlatırken, şiir ve edebiyat sevgisinin gelişmesine de katkıda bulunacaktır.

ŞİİR HİKÂYELERİ

Şiirin değerini hatırlatan hikâyeler

Haluk Oral
Everest Yayınları, 2021
190 sayfa, 39 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!