Sigara kâğıdına sarılan renkler

Güncelleme Tarihi:

Sigara kâğıdına sarılan renkler
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2017 12:09

Erman Özbaşaran, Art On’daki ilk kişisel sergisi ‘Umut Olasılığı’ ile elimizden tutuyor ve bizi gerçeklikle hayal dünyası arasında bir yolculuğa çıkarıyor. Sanatçı tuvaline ateşle yaklaşıyor, yer yer işaret misali bıraktığı isler, delik deşik görünümdeki bez üzerinde kurşun izlerini çağrıştırıyor.

Haberin Devamı

Parsel parsel işlenmiş manzaralar, ince ince örülmüş kafesler, yaşamın olmadığı gezegenlerin dingin atmosferine kısa bir yolculuk. Bir ucunda yarattığımız karanlık manzaralara tanıklık ettiğimiz, diğer ucunda başka olasılıkların varlığından haberdar edildiğimiz bir sergideyiz. Erman Özbaşaran, ilk kişisel sergisi ‘Umut Olasılığı’ ile elimizden tutuyor ve bizi gerçeklikle hayal dünyası arasında bir yolculuğa çıkarıyor.

Erman Özbaşaran’ın yakın dönemde izlediğimiz işleri şehir kokar. Sanatçı aslında ‘olmaya çalışan’ bir şehrin sokaklarında dolaşmaktadır. Bu şehrin sokaklarında, inşaat dumanından göz gözü görmez, üst üste binmiş demir yapılar, sırasını bekleyen tuğlalar, bir yana atılmış ‘değersiz’ inşaat atıkları sanatçının sorunsalı haline gelir. Hatta bu atıkları, atölye arkadaşı olan Ahmet Çerkez’le form çeşitlemeleri güdüsüyle dönüştürdüğü ‘Metabolit’ serisi bulunmaktadır. Şehirleşme yöntemlerine dair sorgulama doğuran çalışmaları, aynı zamanda mekân soyutlaması diyebileceğimiz mürekkeple bozguna uğratılmış fotoğraf baskıları olarak da ortaya çıkar. A4 boyutunda oluşturduğu bu seriyi de daha önce Art On’daki karma sergi ‘Crossroads 4’te izlemiştik.
Özbaşaran’ın 6 Mayıs’ta açılan yeni sergisi ‘Umut Olasılığı’ ise bahsettiğimiz sorunsalın daha soyut manzaralara dönüştüğü büyük tuvalleri ile kâğıt üzerine yağlıboya ve mürekkep uyguladığı çalışmaları içeriyor. Ufuk çizgisinin dahil olduğu bu melankolik manzaralar, sanatçının tuval üzerine tek tek boyayarak yapıştırdığı yüzlerce sigara kâğıdıyla ilgi çekici bir ahenk kazanıyor. Sigara kâğıdına sarılan renkler, gri tonların ağır bastığı bir tuvalde gergin bir his uyandırırken, kiremit tonların ağır bastığı bir tuvalde sancılı bir günbatımına dönüşüyor. Serginin tanıtım metninde Can Özbaşaran’ın sözleri, sanatçının malzeme seçimine dair akla gelen soru işaretlerine cevap niteliğinde:
“Birbiri ardına detaylıca dizilmiş ve yerleştirilmiş yığınla ‘sigara kâğıdı’. Sigara kâğıdını, söylem olarak değil, bir malzeme olarak kullanıyor... Ama tuvalin üzerinde binlerce sigara kâğıdı onun elinde bütünlüklü bir yapıya bürünüyor.” Özbaşaran’ın bu sergi ile, şehrin, mekânların ve sınırların ötesinde sorunlara da işaret ettiğini seziyoruz. Sanatçı bu sefer tuvaline ateşle yaklaşıyor, yer yer işaret misali bıraktığı isler, delik deşik görünümdeki bez üzerinde kurşun izlerini çağrıştırıyor. Bombaların yağdırıldığı, sınırların tel örgülerle yükseltildiği bir dünyada, sanatçının tuvali nasıl nasibini almazdı ki?
Özbaşaran’a göre almaması olanaksızdı fakat başka bir dünya mümkün olmalıydı ki sergi, adını umut ve olasılık kelimelerinde buldu. Bu isim bana göre, sanatçının orta boyutlu kâğıtlara uyguladığı mürekkep damlalarında kendini hatırlatıyor. Bu gelişigüzel dağıtıldığı hissedilen damlalar, ince toz ve kaya parçacıklarından oluşan, atmosfersiz bir gezegen yüzeyini andırıyor. Fiziksel değil de, düşünsel anlamda karşılaştığımız bu başka dünyanın varlığı, sergiye umut duygusunu getiriyor.
Sanatçının niyetini bir süreliğine kenara koyup çalışmaların soyut dünyasında kendi yolculuğumuza çıkarsak pek çok olasılık yakalayabileceğimiz, zengin çağrışımlı bir sergi ‘Umut Olasılığı’.
‘Umut Olasılığı’ 10 Haziran’a kadar Art On İstanbul’da izlenebilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!