Güncelleme Tarihi:
41 yıllık kısa ömründe “Komünizm propagandası” yaptığı ya da “Devlet büyüklerini eleştirdiği” gibi gerekçelerle pek çok kez hapse girip çıkan, 2 Nisan 1948’de Bulgaristan sınırını geçmek isterken kendisine kaçma girişiminde rehberlik eden Ali Ertekin tarafından yıllar sonra itiraf ettiği üzere “milliyetçi” gerekçelerle öldürülen Sabahattin Ali’nin en az bilinen yönü şiirleri... Bugün neredeyse marş haline gelmiş pek çok şarkının onun şiirlerinden bestelendiği çoğumuz tarafından bilinmez... İşte onlardan bazıları:
LEYLİM LEY: “Döndüm daldan düşen kuru yaprağa/ Seher yeli dağıt beni kır beni/ Götür tozlarımı burdan uzağa/ Yarin çıplak ayağına sür beni” sözleriyle başlayan bu şarkıyı, yazanı-söyleyeni belirsiz anonim bir halk türküsü sanabilirsiniz ama değil. Sözleri Sabahattin Ali’ye, bestesi Zülfü Livaneli’ye ait, neredeyse milli marş olmuş.
ALDIRMA GÖNÜL: Sabahattin Ali Sinop Cezaevi’nde hükümlü bulunduğu sırada yazdığı ve adlandırmak yerine ‘Hapishane Şarkısı’ adıyla numaralandırdığı beş şiirinin sonuncusu ve en bilineni: “Başın öne eğilmesin/ Aldırma gönül aldırma/ Ağladığın duyulmasın/ Aldırma gönül, aldırma/ Dışarda deli dalgalar/ Gelip duvarları yalar/ Seni bu sesler oyalar/ Aldırma gönül, aldırma”. Neredeyse milli marş kıvamına gelmiş şarkı daha! Besteleyen Kerem Güney... Söyleyen ise tabii ki Edip Akbayram... Melodi hepimizin dilinde değil mi?
KARA YAZI: Ahmet Kaya’nın en güzel şarkılarından biri, sözleri elbette Sabahattin Ali’ye ait: “Geçmedi yâre sözümüz/ Yollarda kaldı gözümüz/ Yere sürüldü yüzümüz/ Böyleymiş karayazımız/ Çiçekler açılmaz oldu/ Pınarlar içilmez oldu/ Yar bize gülmez oldu/ Böyleymiş kara yazımız.”
ÇOCUKLAR GİBİ: “Bende hiç tükenmez bir hayat vardı/ Kırlara yayılan ilkbahar gibi/ Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı/ Göğsümün içinde ateş var gibi...” Şiir Sabahattin Ali, beste Ali Kocatepe, seslendiren Sezen Aksu... Üç büyük isim bir araya gelince ortaya “Kırlara yayılan ilkbahar gibi” çok ama çok güzel bir şarkı çıkmış.
MELANKOLİ: Nükhet Duru’nun en güzel şarkısı, Ali Kocatepe’nin en güzel bestesi, Sabahattin Ali’nin de en güzel şiiri... “Beni en güzel günümde/ Sebepsiz bir keder alır/ Bütün ömrümün beynimde/ Acı bir tortusu kalır/ Anlıyamam kederimi/ Bir ateş yakar derimi/ İçim dar bulur yerimi/ Gönlüm dağlarda bunalır.” Nasıl da etkileyici...
GEÇMİYOR GÜNLER: Mahpus damlarında geçmeyen günleri bundan daha iyi anlatan ikinci bir şarkı yok: “Avluda volta vururum/ kah düşünür otururum/ türlü hayaller görürüm/ geçmiyor günler geçmiyor/ dışarıda mevsim baharmış/ gezip dolaşanlar varmış/ günler su gibi akarmış/ geçmiyor günler geçmiyor.” Sabahattin Ali şiirinden yine bir Kerem Güney bestesi... Ahmet Kaya’dan dinleyin...
DAĞLAR: “Başım dağ saçlarım kardır/ Deli rüzgarlarım vardır/ Ovalar bana çok dardır/ Benim meskenim dağlardır.” Dağlar... Şarkısı marş halini almış bir Sabahattin Ali şiiri daha... Ali Kocatepe bestesi, söyleyen Sezen Aksu.
BEN SANA VURGUNUM: “Seneler sürer her günüm/ Yalnız gitmekten yorgunum/ Zannetme sana dargınım/ Ben gene sana vurgunum.” diye başlayan bu şarkıyı Nükhet Duru’dan dinleyip de efkarlanmayan var mıdır? Beste yine Ali Kocatepe... Şiir yine Sabahattin Ali...
O ŞİİRLER BİR SIZI GİBİ
NÜKHET DURU: Her zaman büyük onur duydum o şiirleri seslendirmiş olmaktan. Yalınlığı, gerçekliği, içtenliğiyle, söylerken benim, sanıyorum ki dinlerken de dinleyicilerin yüreğine bir sızı gibi saplanan şarkılar oldu o şiirler... Ali Kocatepe’nin de benzersiz besteleriyle elbette... Aramızdan ayrılış biçimi, öldürülüşü, hâlâ faillerinin meçhul oluşu yaşadığımız sürece hepimizin içini yakacak...
‘SAKINCALI’ OLDUĞU YILLARDA BESTELEDİM
ALİ KOCATEPE: Sabahattin Ali’nin adının dahi anılmasının sakıncalı olduğu 70’lerde Kerem Güney ve Zülfü Livaneli gibi ben de büyük ustanın şiirlerini besteledim. Aralarında ‘Melankoli’, ‘Ben Sana Vurgunum’, ‘Çocuklar Gibi’, ‘Meskenim Dağlar’ın bulunduğu sekiz şarkıya imza attım. Yıllardır Aysun’la birlikte özel Sabahattin Ali konserleri veriyoruz. Şu anda da Sabahattin Ali’nin Edremit’te çocukluğunun geçtiği evdeyiz. Edremit Belediyesi önce onarımını bugün de açılışını yaptı. Kızı Filiz Ali’nin dün akşam “Babamın daha geniş kitlelere adını duyurmasında çok katkınız oldu. Size müteşekkirim” demesi benim için büyük bir armağan oldu. Onur duydum. Rahmetle anıyorum.
‘BU PARÇA TUTMAZ’
ZÜLFÜ LİVANELİ (‘SEVDALIM HAYAT’ ADLI KİTAPTAN): İstanbul’daki bir kayıt stüdyosunda, plak için seçilecek parçaları çalarken, çok güvendiğim bir ezgiyi önermiştim. Stüdyoda plak dünyasından anladığı ve halkın nabzını tuttuğu iddia edilen bir yapımcı vardı. Parçayı dinledi, dinledi ve ‘İyi ama, tutmaz’ dedi. ‘Bizim halk bu parçayı sevmez.’ Sözünü ettiği parça ‘Leylim Ley’ adını taşıyordu. Sabahattin Ali’nin bir şiiri üzerine yapmıştım. Yıllar sonra çeşitli solistler tarafından okunacak ve beş milyonun üzerinde satış yapacaktı.