Güncelleme Tarihi:
Dünyanın en prestijli sanat fuarları arasında yer alan Art Basel, bayrak taşıyıcı lokasyonu İsviçre’nin Basel şehrinde 2023 edisyonunu sanatseverler ile buluşturdu. UBS desteğiyle organize edilen ve 82 bin kişinin ziyaret ettiği fuarın bitişinin ardından yayımlanan raporda; özel ve kurum koleksiyonlarına dahil olan yeni eserler ile güçlü satış rakamlarının kaydedilmesi, ana sponsor UBS’in bünyesine kattığı Credit Suisse ile katlanan varlıklarının yanı sıra, yeni bir başarıya daha imza atmasını sağlamış oldu. Credit Suisse’in sanat alanındaki varolan National Gallery London, Kunstmuseum Basel ve Kunstahus Zurich gibi iş birliklerinin yol haritasının ne olacağı ise sanat ve sermaye dinamikleri açısından merak konusu olmuş durumda...
36 ülkeden 284 farklı galerinin katılımıyla gerçekleşen Art Basel’e ek olarak Photo Basel de katılımcılar için verimli geçtiği belirtilen etkinlikler arasında yer alıyor.
ART Basel’de çok konuşulan “Unlimited” ve “Parcour” bölümleri
2023 edisyonunda, fuarın Unlimited bölümünde yer alan büyük ölçekli enstalasyon ve video yerleştirmelerin yanı sıra, sempatik şehrin kamusalına; meydanlarına, parklarına, müzelerine ve duvarlarına yayılan 24 farklı enstalasyondan oluşan Parcour bölümü dikkat çekti. Üretimlerini takip ettiğim pek çok sanatçının, Kunst Halle Sankt Gallen direktörü Giovanni Carmine küratörlüğündeki 76 büyük ölçekli enstalasyon ve performansa ev sahipliği yaptığı Unlimited bölümünde; Basel merkezli galeri Tschudi ve Apalazzo tarafından temsil edilen Litvanya asıllı sanatçı Augustas Serapinas’ın Čiurlionis Gym başlıklı 30 dakika süren performansı da yer alıyordu.
Unlimited bölümünde şahsi olarak etkilendiğim işlerden birisi de karşılayıcı konumlanmasıyla Adel Abdessemed’in 6K video projeksiyon ile yansıtılan filmi.
Kamusal alana yayılan Parcour bölümünde ise; sonradan tanışma ve eseri hakkında tartışma fırsatını da bulduğum İsviçre asıllı sanatçı Julian Charrière’in zaman ve insanın doğal dünya ile ilişkisini inceleyen, zihni ve duyguları tetikleyici derecede etkileyen, sanatın dünyayı görme biçimlerine dair sorular sormamızı sağlayan Controlled Burn isimli 4K filmi yer alıyor.
Museum Tinguely’de Janet Cardiff ve Georges Bures Miller’ın ses heykellerinden oluşan retrospektif “Dream Machines”
Fondation Beyeler ise bir tarafta ek binasının inşai sürecini tamamlamaya çalışırken diğer tarafta iki önemli sergiye ev sahipliği yapıyor. Jean Michel Basquiat’ın İtalya’nın Modena’da şehrinde gerçekleştirdiği sanatçı misafir programı kapsamında ürettiği, ancak daha önce hiçbir yerde sergilenmemiş olan dev ölçekli 8 adet tuvali “Modena Paintings” başlıklı sergide 27 Ağustos’a kadar izleyiciye sunuluyor. Beyeler Müzesi’nin doğayı dışarda bırakmayan, etkileyici mimarisinin farklı bir bölümünde ise Kolombiya asıllı sanatçı Doris Salcedo’nun yıllar süren sosyopolitik araştırmaları, tekniği ve konsepti bakımından deneysel çalışmaları ile hayat bulan artistik formun yapısına dair sorular soran kültürler-arası duygu durumlarını inceleyen yapıtları bulunuyor. Empati, yas tutma, unutma ve hatırlama gibi deneyimlerimizi mercek altına alan Salcedo bu duygu durumlarını kolektif bilincin perspektifinden çimento, ahşap mobilya, taş, iğne, çiçek ve su gibi malzemeleri kullanarak 100’e yakın eseriyle somut hale getiriyor.
Basel şehri sürdürülebilirlik politikaları kapsamında, çoğu sanat kurumu yıllık sergi takvimleri kapsamında gerçekleştirdiği sergi sayısını azaltmış durumda. Örneğin: Museum Tinguely artık yılda yalnızca iki sergi yapacak. Aradan yalnızca iki hafta geçmesine rağmen Art Basel ekibi Tokyo için hazırlıklarının tamamlandığına dair bilgilendirme e-postalarını iletti bile. Dünyanın en iddialı sanat etkinlikleri arasında yer alan Art Basel yalnızca 1 hafta sürüyor, bu kısa süre için harcanan prodüksiyon ve insan kaynağına dair fiziksel maliyetler ve bunun çevreye etkisini de düşünecek olursak her geçen yıl giderek büyüyen bu çılgınlığın sürdürülebilirlik perspektifinden ne zaman değerlendirileceği ise merak konusu...