Güncelleme Tarihi:
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, tarihi eser kaçakçılığı kapsamında yeni bir dolandırıcılık furyasının başladığını açıkladı. Dolandırıcılar tarafından mağara ortamlarında çok ilkel şartlarda oluşturulmuş bazı sahte hazine ve heykellerin fotoğraflarının çekilerek vatandaşlara gönderildiğini belirten Avcı, “Böyle bir şey bulundu, ama bunun çıkarılması için bizim etrafta sorumlulara rüşvet vermemiz gerekiyor. Gel bunu ortak yapalım. Buradan çok ciddi bir para gelecek, diyerek vatandaşları kandırıyorlar” dedi. Bakan Avcı, bir grup kültür sanat muhabiri ile yaptığı sohbette yeni dolandırıcılık tarzı ile ilgili şunları anlattı:
“Bize müracaatlar oluyor. Birtakım uyanıklar bazı mağaralara çok ilkel şartlarda boyanmış birtakım heykeller, soba boyasıyla boyanmış, camdan gözler yapılmış, etrafında inciler, mercanlar sarılı mağara görüntüsü verilmiş, cep telefonu ile çekilmiş mağara fotoğrafları atıyor. Bununla ilgili çok şikâyet yağıyor. Sonra saf insanlara gidip, ‘Böyle bir şey bulundu ama bunun çıkarılması için bizim etrafta sorumlulara rüşvet vermek gerekiyor. Gel bunu ortak yapalım. Buradan çok ciddi bir para gelecek’ diye söylemlerle acayip bir dolandırıcılık furyası başladı. Geçenlerde bir arkadaşım aradı. ‘Çok ciddi bir ihbar var. Sizin bakanlığın buna bir el atması lazım. Bir yerde hazine bulunmuş’ dedi. ‘Bu hazine ile ilgili fotoğrafları sen cep telefonu ile gördün mü? Biz bunu çıkaracağız ama korkuyoruz başımıza bir şey gelir mi? Bize para lazım diye gelenler oldu mu’ diye sordum. ‘Aynen böyle’ dedi.”
KIRMIZI LİSTE YAYINLADIK
INTERPOL gibi uluslararası kuruluşlarla çok yakın işbirliği içerisindeyiz. Suriye ve Irak için ayrı ayrı kırmızı liste yayınlamıştık. Hem de buradan gelmesi muhtemel tarihi eser örneklerini koyduk. Gümrükçülerimizi o konularda eğitiyoruz. Yakalanan eserler var. Ama aynı zamanda bu furya sahte eser üretimine de yol açtı. Suriye’den Irak’tan geliyor, ‘Türkiye’de bulundu’ diye birtakım sözde tarihi eserler pazarlanmaya çalışılıyor. Çok yüksek paralarla çok sahte eserler alıyorlar.”