Güncelleme Tarihi:
Leprous’un vokalisti Einar Solberg yaptığı müziği anlatırken keskin bir şekilde, “Tipik bir Norveçli değilim, çok duygusalım” diyor. Norveçli progresif metal grubu Leprous, 13 Şubat akşamı Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde şarkılarını seslendirecek. Leprous’un bu aslında ilk kez İstanbullu hayranları ile buluşması değil. Geçen yıl çıkardıkları ‘Pitfalls’ albümünün dünya turnesi kapsamında konser verecek grubun şarkıları, atmosferik bir etkide dinleyicisine ulaşıyor. Vokal Solberg’in yazının başında da bahsettiğim söylemi ise onların müziğinin temelini oluşturuyor. Son albümlerinde de güçlü vokaller, en baskın hissedilen enstrüman.
Solberg, geçen yıllarda ciddi bir depresyon tedavisi gördüğü için şarkıları bir o kadar da melankolik aslında. Ama ona göre ‘Pitfalls’ albümü iki ayrı bakışa sahip; ‘progresif metal’ formundaki şarkılar ve deneysel yapıdaki Solberg’in içindeki hüznü dile getirdiği parçalar. Zaten Solberg albüm hakkında verdiği çoğu röportajda “Albüm en zor yıllarımdan birinde yazıldı, burada depresyon ve kaygıyla mücadele ettim. Benim için bu albüm, karanlık tünelden nasıl geçileceğini öğrenmenin 18 aylık bir sonucu. Müzik benim meşalem oldu” cümlelerini dile getiriyor.
ATMOSFERİK BİR ORTAM
Ne var ki grubun, dünden bugüne tarihine bakınca Kuzey’in göz alıcı karanlığına da şahit oluyorsunuz. Gitar ve davulun derinden ama oldukça sağlam bir baskınlıkla işitildiği şarkılara imza atıyorlar. Gruptan da ünlü olan davulcu Baard Kolstad, sahnede de şahit olacağınız gibi şarkılarda tüm gücüyle çalar. Düzenlemeler genel olarak melodik ve oldukça sakince duyulur.
Opeth ve Ihsahn dinlemeyi seviyorsanız eğer zaten Leprous’la çoktan tanışmışsınızdır. Hatta grubun isminin duyulması Ihsahn’ın ön grubu olarak çıktıkları konserler ile başlıyor. Ardından Solberg’in grubun sırtını yasladığı vokalleriyle daha da fark edilir bir hale geliyorlar. Kariyerinde 20 yılı aşmış bir gruptan bahsediyorsak eğer alametleri sadece vokaller olamaz tabii. Dünya müziği değişirken onlar da tekdüze kalmayıp daha elektronik öğeleri de şarkılarının hatta canlı performanslarının içine yedirebiliyorlar. Son İstanbul konserlerinde Zorlu PSM Studio onlara dar gelmiş, bir gitarist eksik sahneye çıkmışlardı. Atmosferik bir ortam yaratıp hayranlarının arzu ettiği bir setlist ortaya koymuşlardı. O yüzden de turne programlarına İstanbul’u yeniden eklemeleri tabii ki şaşırtmadı. Son albümleri ‘Pitfalls’ senfonik bir düzenlemeye sahip olduğundan konserlerde de klişe sert şarkılar çalmıyorlar.
Leprous, asla tipik bir metal grubu değil, o yüzden de kocaman bir sahnede kusursuz bir gösteri vaat etmiyorlar, bunu yapacaklarına eminler! Eminim ki 13 Şubat konserinde grup, dinleyicisini hayal kırıklığına uğratmayacak bir performans sergileyecek.