Güncelleme Tarihi:
Yenilikçi yaklaşımlarıyla, klasik resim anlayışından 20. yüzyıl modern resim anlayışına geçişin kilit figürlerinden olan Post-Empresyonistler, Arkas Koleksiyonu’ndan bir seçki ile Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi iş birliğiyle Tophane-i Amire Beş Kubbe Salonu’nda İstanbullu sanatseverlerle buluşuyor.
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden 48 sanatçı ve 102 eserin biraraya geldiği Arkas Koleksiyonu’nda Post-Empresyonizm Sergisi’ni 40 günde 40 bine yaklaşan ziyaretçi sayısıyla rekor kırıyor. Serginin Türkçe, İngilizce ve Fransızca olmak üzere üç dilde hazırlanan zengin içerikteki katalogu da çok ilgi görüyor.
Arkas Sanat Danışmanı ve serginin direktörü Niko Filidis, serginin yirmi yıl boyunca sabır ve kapsamlı bir araştırma sonucu bir araya getirilen eserlerden oluştuğunu belirterek önemli yapıtları çoktan büyük müzelerde yerini almış bazı sanatçıların yokluğuna rağmen, geniş bir yelpazeyi güçlü eserle destekleyen bir koleksiyona sahip olduklarını söylüyor. Filidis, bir çok Türk ressamın André Lhote’un öğrencisi olduğunu gördükten sonra ilk olarak Lhote’un bir eserini alarak koleksiyonda Post-Empresyonizm sayfasını açtıklarını anlatırken aslında bugün sunulan serginin hikayesinin başlangıcına işaret ediyor.
İstanbul’da bir Renoir “ Madam Thurneyssen”
İstanbul’da bir kez daha bir araya getirilemeyecek kadar önemli eserlerin biraraya toplandığı sergide, içeri ilk girdiklerinde kübizmin ilk ustalarından biri olarak sanat tarihine geçmiş, dünyanın bütün müzelerinde el üstünde tutulan Braque’ın iki tablosu ile karşılaşan ziyaretçiler, Edmond Cross’un çan kulesi, 19. Yüzyıl Fransız resminin en önemli isimlerinden biri olan Renoir’ın komşusunu resmettiği Madam Thurneyssen’i, Louis Anquetin’in başyapıtlarından Şemsiyeli Kadın’ı, ünlü Fransız yazar Andre Gide’nin kendi aile koleksiyoundan sonra ikicisi sahibi olarak Arkas Koleksiyonu’na katılan otoportre tablosu ile daha pek çok baş yapıt ve tabloyu görme, hikayelerine şahit olma imkanı yaşıyor.
Arkas Koleksiyonu’na yıllara yayılan titiz bir araştırma, büyük gayret ve yatırımlarla kazandırılan Post-Empresyonist eserler sadece Fransız ressamları değil, Paris’ten yayılan fikirlerin etkisiyle modernist yaklaşımı benimseyen ve bunu kendi kültürel öğeleriyle harmanlayan pek çok Avrupalı sanatçıyı da bünyesinde barındırıyor. Koleksiyonun bir başka önemli noktası, üretken bir ortam içinde birbirleriyle devamlı etkileşim içinde olan sanatçıların kariyerleri boyunca denedikleri farklı tarzlardan örnekler barındırıyor olması. Pierre-Auguste Renoir, Louis Anquetin, Maxime Maufra, Theo van Rysselberghe, Paul Serusier, Suzanne Valadon, Edouard Vuillard, Leo Putz, Louis Valtat, Maurice de Vlaminck, Kees Van Dongen, André Derain, George Braque ve André Lhote ziyaretçilerin yapıtlarını görme imkânı bulacakları sanatçılardan sadece birkaç tanesi.
Uzun geceler
Sergide, çalışanlar da düşünüldü. Mesai sonrası gezmen isteyen sanatseverler için sergi Ekim ve Kasım aylarında Salı, Cuma, Pazar günleri 10:00-17:00 saatleri arasında, Çarşamba Perşembe ve Cumartesi günleri ise 10:00-19:30 saatleri arasında açık kalacak. 3 Kasım Cumartesi gününe özel olarak sergi 10:00-19:30 saatlerinde kapılarını açık tutacak.
Sanatseverler ve profesyonellerin yanı sıra ortaokuldan üniversiteye kadar, öğrencilerin de yoğun ilgi gösterdiği sergi, 6 Kasım’da sona eriyor. Ardından Ocak ayında İzmir’de Arkas Sanat Merkezi’nde olacak.