‘Popi’ olmak her gencin hakkı!

Bir çocuk YouTube kanalında ne anlatır ve dahası neden başkalarının hayatları bu kadar izlenir? Sosyal medyada fenomen olan bir gence ’Yılın Fenomeni Ödülü’ verilir, gencin hayatı sinema filmi olurken sosyal medyanın hayatımızı ele geçirdiği, özellikle gençlerin sosyal medya bağımlısı oldukları da gün gibi aşikâr...
Peki neden bu; başkalarının hayatını görme ve kendini gösterme, beğenilme isteği? Miyase Sertbarut yeni romanı ‘Ünsüz Youtuber’ın Günlüğü’ ile bu konuyu genç bir kızın gözünden anlatıyor. ‘Ünsüz Youtuber’ Ezgi’nin günlüğü ile bir gencin hayatına, ‘popi’ olma hayallerine büyüteçle bakıyoruz. Büyüteçle diyoruz çünkü Ezgi için bu konular o kadar ‘basit’ değil, biraz daha büyük görmekte fayda var...
Ezgi’nin youtuber olma isteğine izin vermeyen ailesi onu yazmaya teşvik eder ve Ezgi, günlüğü aracılığıyla hayali ‘sister ve brolar’ıyla günlerini paylaşmaya başlar. Ezgi bile, “14 yaşındaki bir genç kızın hayatı ne kadar ilginç olabilir ki” diye düşünürken kendini bir anda reklam setlerinde bulur. Ve gençler için macera başlar. Ezgi’nin arkadaşları için de bir reklam yıldızı ile aynı okulda olmak büyük mutluluktur, ta ki reklam dünyasının perde arkası görülene kadar!

BİR REKLAM YILDIZI UYANIRSA...
Kapitalizmin sürekli yeni bir ürünü dayatması, insanların da sürekli yeni, en yeni, daha yeniyi yakalama çabası ile üretim çarkı dönerken kendimize, çevremize, doğaya verdiğimiz zararları gözden kaçırıyoruz. Doğal süt içtiğimizi zannederken o sütün üretimindeki hayvanların hangi ortamlarda yaşamlarını sürdürdüklerini bilmiyoruz ya da gözümüzü, kulağımızı kapatıyoruz. Ezgi de reklam filmlerinde oynarken, okul arkadaşı Pars’ın sistem eleştirileriyle dolu videoları aracılığıyla ‘uyanır’. Ve bir reklam yıldızının uyanmasıyla bütün işler değişir.
Miyase Sertbarut, insanların sosyal medya esaretini eleştirirken bir taraftan da reklamların bize sunduğu sahte dünyaları, tüketim alışkanlıklarımızı ve bunların getirilerini, götürülerini, doğal hayatından uzaklaşan hayvanların sadece sirklerde olmadığını, pek çok talebimizin karşılığında hayvanların hayatlarından koparılıp onların da insanlar gibi makinelere bağlı olan hayatlarını anlatıyor.
Zamanla yarışan, işkolik, makineleşmiş, ruhsuzlaşmış biz yetişkinlerin büyüttüğü çocukların da giderek yalnızlaşmasını, sosyal hayatı sosyal medyada aramalarını belki çok da sorgulamamak gerekir. Gençlerin derdini dinlemez, anlamaz halimize karşı belki onlar da beğeni görme isteklerinin karşılığını ‘like’ butonunda bulmaya başladılar. Bugün artık, Andy Warhol’un “Herkes 15 dakikalığına da olsa ünlü olacak” sözü kelimenin tam anlamıyla gerçekleşirken, gençlerin “Kimse beni anlamıyor” diyen ‘ergen tribinin’ yerini çoktan “Herkes beni beğeniyor” duygusu almış durumda.
İlk gençlik romanı olarak kategorize edebileceğimiz ‘Ünsüz Youtuber’ın Günlüğü’ de genç okurlara heyecanlı bir macera sunmanın yanı sıra bu çıkmazları tam da onların dilinden, gözünden sorgulatıyor. Ve usta kalem Miyase Sertbarut’un her zamanki duru anlatımı, şahane gözlemleri, gençlerin bile tam bilmediği yeni ‘jargona’ hâkim olması ve başarılı kurgusu okuru hızla hikâyenin içine çekiyor.

ÜNSÜZ YOUTUBER’IN GÜNLÜĞÜ �

Miyase Sertbarut
Altın Kitaplar, 2018
182 sayfa, 14 TL.