‘Pop müziğe deneysel bakıyorum’

Güncelleme Tarihi:

‘Pop müziğe deneysel bakıyorum’
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2021 09:08

Sırma, yayımladığı single ve EP’lerden sonra ilk albümü ‘Gökten’i dinleyicisiyle buluşturdu. Deneysel pop türündeki albümün bir özelliği de Facebook’un plak şirketinden çıkan ilk Türk çalışma olması. Sırma ile bir nevi inziva döneminde kaleme aldığı albümün arka planını konuştuk.

Haberin Devamı

‘Gökten’ albümünü üretim sürecinde nasıl bir ruh hali içerisindeydiniz?
İyice içime kapandığım bir dönemde yarattım albümü. Pandemi döneminin çoğunu Bodrum’da, yalnız başıma geçirmeye karar verdim. Müziğim bu süreçte bana arkadaş oldu.
m Bu albümle müziğiniz nasıl bir değişime uğradı?
Daha deneysel bir açıdan bakıyorum artık pop müziğe. Bu albüm itibariyle bir prodüktör ve ses mühendisi olarak daha çok güveniyorum kendime. Bu alanlarda eksikliklerim vardı; açıkları kapatmak için inat ettim. Kendimi geliştirdikçe bir besteci ve vokalist olarak da farklı farklı yönlerimi keşfetme imkânı buldum.

‘Gökten’deki şarkıları dinlerken huzurlu bir hava söz konusu. Bu özellikle tercih ettiğiniz bir şey miydi?
Evet. Tesadüfen pandemi dönemine Türkiye’de yakalandım. Öncesinde New York’ta yaşıyordum ve müthiş bir ayakta kalma çabası içerisindeydim. Ama asıl potansiyelimi değerlendirebileceğim projelere odaklanamadığımı hissediyor, geçimimi sağladığım işler ile belirlediğim hedefler arasında sürekli bir gelgit yaşıyordum. Zamana karşı yarışıyor gibiydim. Önce bir süre İstanbul’da kaldım pandemi döneminde. Ama sonra fark ettim ki, hayatın durma noktasına gelmesi, benim kendimi dinlemem için bulunmaz bir fırsat. Bodrum’da yalnız kalmak beni öylesine iyileştirdi ki... Bodrum’un bana bahşettiği huzuru albümde hissettirebildiysem ne mutlu bana.

Haberin Devamı

‘Pop müziğe deneysel bakıyorum’

Bu albümü tek bir şarkı ile anlatmak isteseniz hangisi daha baskın olurdu?

‘Rewind / Gittiğinden Beri’. Zaten açılış şarkısı olarak onu seçmemin sebebi de bu... Benim güncel tarzımı özetleyen nitelikte bir parça oldu.

Bu albümün önemli özelliklerinden biri de Facebook’un plak şirketi olarak bir Türk sanatçısıyla yaptığı ilk işbirliği. Bir araya gelme hikâyeniz nasıl gerçekleşti?
Berklee College of Music’te eğitim aldığım sırada tanıştığım bir müzisyen arkadaşımın beni, benden habersiz Facebook’un müzik ekibine tavsiye etmesiyle başladı her şey. Dijital platformlar bir yandan plak şirketleriyle ortaklıklar kurarken, diğer yandan da kendi müzik koleksiyonlarını oluşturuyorlar. Bu, onların gözünde bir yatırım. Facebook ile yaptığım işbirliği, Instagram’ı da kapsıyor. Onlar için yaptığım müzikler, önce onların platformlarında yayına giriyor. Benden istenen Sırma olarak, Facebook ve Instagram için yeni eserler üretmem oldu. Benimle çalışmayı tercih etmeleri için belli başlı sebepleri de vardı. Bir yandan sınırlarını genişletme, koleksiyonlarına yeni kültürler katma konusunda hevesliydiler. Diğer yandan da beraber çalıştıkları müzisyenlerden çok detaylı proje dosyaları talep ettiklerinden ötürü, kendi müziğini tek başına besteleyebilen, söyleyebilen, düzenleyebilen, kaydedebilen ve hatta mix ve mastering işlemlerini de üstlenebilen sanatçılara öncelik tanıyorlardı. Facebook’un bana ödediği komisyon karşılığında yeni şarkılar üretmeye başladım şubat ayında. ‘Gökten’in ortaya çıkış hikâyesi bu aynı zamanda. Beni yaratım sürecinde özgür bıraktılar.

Haberin Devamı

Kendinizi hangi sahnelerde bu şarkıları seslendirirken hayal ediyorsunuz?
Özellikle açık havada sahnelere taşımak isterim bu şarkıları... O kadar büyük hayallerim var ki... Bir aranjör olarak kendimi geliştirdikçe, canlı performanslarımdan beklentilerim de artıyor. İstiyorum ki, her konser hazırlığını farklı farklı müzisyenlerle bir araya gelerek, özene bezene gerçekleştirebileyim. Bir gün bir senfoni orkestrasıyla sahne almayı çok isterim mesela... Batı ve Ortadoğu enstrümanlarını bir araya getiren orkestrasyonların da müziğime yakışabileceğini düşünüyorum. Ama bunlar hem zaman hem de bütçe isteyen işler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!