Pinokyo'nun düşü insanlığın dramı

Güncelleme Tarihi:

Pinokyonun düşü insanlığın dramı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2017 13:15

Paris’te yaşayan ve üreten ressam Onay Akbaş, ‘Düşlemler’ başlıklı sergisiyle İzmir’de. Usta ressam, serginin öne çıkan figürlerinden ‘Pinokyo’ için “İnsan olmaya özenen Pinokyo’nun düşü ve açmazları tüm insanlığında dramı aslında” diyor.

Haberin Devamı

Resme biraz ilgi duyan herkes, nerede bir resminizi görse hemen ‘Onay Akbaş tablosu’ diye tanıyacaktır. Bu tarzı nasıl bir süreçte oluşturdunuz?
Üretim yöntemi olarak resimlerimin varoluş maceralarının ‘gelenek’ten çok kopuk olduğunu söyleyemem. Resimlerimi hâlâ Da Vinci, Rubens, Caravaggio, Goya’lar nasıl üretmişlerse aynı yöntemlerle üretiyorum. Önce: Neden ve fikir. Mutlaka eskizler çizilmeli. Bu eskizlerimin tuval üzerlerine montajlarına geçer, o aşamadan itibaren, sürprizler barındıran başka bir oluşum evresi aralanır. Resim yapmam için mutlaka bir ‘neden’ olmalıdır. Ve bu, mutlaka varoluşumun toplumsal yaşamdaki konumu ile ilintili olmalıdır.
Önce ‘klasik’ bir dönemim; ‘izlenimci’ evrem ve ‘dışavurumcu’ işler ürettiğim kısa bir yolculuğum oldu. Ardından figürü daha ‘primitif-yalın’ haliyle ele alan, Batı’da ‘yeni figürcülük’ olarak anılan, daha özgür bir figürasyon anlayışında resimler ürettim. Bu süreçler, Paris’e yerleşmemden sonra başladı. ‘Le chaînon manquant-Eksik halka’ adlı primitif figürün dile geliş şeklini ‘art brut’ün hesapsız renk ve leke çözümlemeleriyle birleştiren bir grup sanatçıyla Avrupa’da sergiler gerçekleştirdik.
Bireyin toplumsal varoluşunun bireyin kişisel varoluşundan kopuk olmadığını iddialayan, ‘reddeden’ içerikleri olan işler ürettiğimi düşünüyorum. ‘Av’ olmayı da ‘avcı’ olmayı da reddeden ama mutlaka ‘felsefe’ ile ilintili işler.

Haberin Devamı

Pinokyonun düşü insanlığın dramı

‘Düşlemler’ sergisinde gördüklerimiz Onay Akbaş’ın geleceğe dair hayalleri, düşleri mi?
Bilinçaltımızın dehlizlerinin karanlık sinema salonlarında gördüğümüz rüyalarımızın aksine düşlerimiz, varoluşumuzun geleceğe dair projelerinin hazırladıkları, yarı uyanık ama illa da bilinçliliğimizin sinir uçlarının açık olduğu açık hava sinema salonlarıdır. Sanat eseri bir nevi düşlerimizin, boyut-düzlem üzerine kondurulmuş ‘özdüşümleri-izdüşümlerin’ yaşam bulduğu alanlardır. Bu kavramı düş ve düzlem kavramlarını birleştirerek oluşturup serginin adına ‘Düşlemler’ dedim.
Serginin afişinde yer alan tabloda bir ‘Pinokyo’ asker var, silahını ‘Pinokyo burnu’ olarak görüyoruz. O resmin hikâyesini anlatır mısınız?
İnsan olmaya özenen ‘Pinokyo’nun düşü, açmazları tüm insanlığın da dramı aslında. Birçok handikapına rağmen neredeyse imkânsız bir düşü kurabilen bir varlığın, yalanlarının da ne derece ölümcül olabileceklerine parmak basıyor. Benim ‘Pinokyo’mun varoluş macerası biraz da insanlığın varoluş yolculuğuna şahitlik etmekte. Pek çok sanatçı Pinokyo hikâyesi üzerinden insanı yeniden yorumlama yoluna başvurmuştur. Ben de bu uğraşa, yalanların çok yıkıcı bir silaha dönüşebileceğine, insanın kendini arayış sorunsalına bu yönüyle parmak basmak istedim.

Haberin Devamı

Onay Akbaş’ın ‘Düşlemler’ başlıklı sergisi 29 Nisan’a kadar İzmir Selçuk Yaşar Sanat Galerisi’nde görülebilir.

Pinokyonun düşü insanlığın dramı


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!