FIRAT KARADENİZ lfiratk@gmail.com
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2020 14:53
Pera Müzesi, ‘Bir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl’ adlı sergiyle fotoğrafın öncülerinin ayak izlerini takip ediyor. 1839’da gerçekleştirilen ilk fotoğraf gezisinin uğradığı şehirlere 180 yıl sonra bakan sergi, özellikle Ortadoğu şehirlerinin değişimini gözler önüne seriyor. Küratör Engin Özendes, bu fotoğraflara bakıp “Dünyaya yazık etmişiz!” diyor.
Fotoğrafa ilgi duyanlar, 19 Ağustos 1839 tarihinin önemini anımsayacaktır. Bu tarihte fotoğrafın icadı ilan edildi. Geleceğe şekil verecek bu icadın ilanından iki ay sonra ise 21 Ekim 1839 tarihinde, ilk fotoğraf yolculuğu resmi olarak başladı. Marsilya’dan başlayan bu gezi, Doğu’nun tarihi şehirlerine ve medeniyetlerine uzanarak, yaklaşık yedi ayın ardından yine Marsilya’da son buldu. Fransız ressam Émile Jean Horace Vernet, diorama tekniğini bulan isimlerden ressam Charles Marie Bouton ve daguerreotypist Frédéric Auguste Antoine Goupil-Fesquet’in katıldığı bu gezi; Livorno, Malta, Siros, Paros, Naksos, Santorini, İskenderiye, Kahire, Luksor, Süveyş, Sina Dağı, Gazze, Beytüllahim, Kudüs, Nablus, Sayda, Deyrülkamer, Şam, Trablusşam, Baalbek, Beyrut, Larnaka, Rodos, Kos, İzmir, Çanakkale, İstanbul ve Roma’yı kapsıyordu. Bu seyahatin izlenimleri Frédéric Auguste Antoine Goupil-Fesquet tarafından, 1843’te yayımlanan ‘Voyage d’Horace Vernet en Orient / Horace Vernet’nin Doğu Seyahati’ adlı kitapta toplandı.
Pera Müzesi, küratörlüğünü Engin Özendes’in üstlendiği ‘Bir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl’ sergisiyle ilk fotoğraf gezisinin ayak izlerini takip ederek fotoğraf meraklılarını tarihi bir yolculuğa çıkarıyor, öncülerin izinde bu tarihi mekânları bir kez daha belgeliyor.
İlk fotoğraf gezisinden bugüne 180 yıl geçti. Fotoğraf teknikleri bu ilk sergiye katılan öncülerin hayal edemeyeceği oranda gelişti. Keza ulaşım teknolojileri de...
Engin Özendes, ‘fikir annesi’ olduğu ‘Bir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl’ sergisi için 10 fotoğraf sanatçısıyla çalıştı. Coşkun Aral, Laleper Aytek, Ali Borovalı, Murat Germen, Sinan Koçaslan, Yusuf Sevinçli, Alp Sime, Lale Tara, Serkan Taycan ve Cem Turgay, Marsilya’dan Şam’a 30’u aşkın tarihi kenti gezdi; iki yıl gibi bir sürede projeyi tamamladılar.
Coşkun Aral, KahireZAMANIN ACIMASIZ DAVRANDIĞI ŞEHİRLER1839’dan günümüze birçok teknoloji gelişti; bazı standartlar iyiye gitti. Ancak aynısını gezi rotasındaki bazı şehirler için söylemek mümkün değil. Küratör Özendes’e göre bu
sergi için yapılan gezi, ilk geziden daha zorluydu. Bunun nedeni ise aslında çok basit. Özendes şöyle açıklıyor: “Tüm bu görsel yolculuğu planlarken, günümüzün gelişmiş ulaşım ve iletişim koşullarında, çekimlerin bazı yerlerde 180 yıl öncesinden daha zorlu olacağını düşünmemiştik. Akdeniz’de bir zorluk yok ama özellikle Mısır’dan başlayarak Ortadoğu coğrafyasında zorluklar hissedildi. Coşun (Aral) arkadaşımdan özellikle rica etmiştim. O, en çok istasyonu olan sanatçıydı. Dokuz istasyonla görevlendirildi. Ancak Gazze ve Şam’ın merkezine hiç giremedi. 180 yıl önceki yolcularımız her uğradıkları yerde oranın mülki amirlerince ağırlanmıştı. Bu, 180 yılda beşeri sorunların arttığını gösteriyor.”
Aynı rotayı 180 yıl sonra yeniden kat etmenin gözler önüne serdiği bir gerçek daha var: Dünyanın en tehlikeli canlısı olan insanın kıymet bilmezliği... Sanayi Devrimi’nden birkaç 10 yıl sonra gerçekleşen ilk gezi ile bugünkü gezinin ortaya koyduğu fotoğraflar arasındaki farklar doğa katliamını da gözler önüne seriyor. Özendes’e bu konuda da bir soru sordum. Cevabı şöyle oldu: “Sergiye eski fotoğrafları özellikle koymuştum. Amacım değişen şehirleri görebilmekti. Çok büyük değişiklikler var. Yazık etmişiz! Dünyaya yazık etmişiz!”
FOTOĞRAF TARİHİ KADAR DÜNYA TARİHİ DE VARBu konuda Murat Germen’in söylediklerine de kulak kabartmak lazım. Çünkü fotoğrafı bir ifade ve araştırma aracı olarak kullanan Germen; İskenderiye, Kahire, Luksor ve Süveyş’te gördüklerini sanatsevere aktarırken bu şehirlerin değişimine özellikle vurgu yapıyor: “Benim yaptığım çalışma, dünyaya hâkim sistemin hem kolonileştirme hem ekonomik ve kültürel manipülasyonlarla ülkelere neler yaptığını gözler önüne sermeyi amaçlıyordu. Mimariden başlayıp kent planlaması ve kültürel hegemonyaya uzanan çeşitli yöntemleri inceledim. Emperyalizm denilen şeyi sadece askeri ya da ticari bir amaçla açıklamak mümkün değildi çünkü. Hepsi birlikte geliyor! Ve bu yüzden çok güçlü. Fotoğraflar da bunu çok iyi bir şekilde ortaya koyuyor.”
Müzenin iki katına yayılan ‘Bir Yol Öyküsü: Fotoğrafın Ardında 180 Yıl’, fotoğraf kadar tarihe meraklı olanların da ilgisini cezbedecek bir sergi. İlk gezinin oryantalist eserlerine bakıp aynı şehirlerin 180 yıl sonra ne hale geldiğini görmek ,fotoğraf tarihi kadar dünya tarihi hakkında da bilgi veriyor.
‘Bir Yol Öyküsü:
Fotoğrafın Ardında 180 Yıl’ sergisi
1 Mart’a kadar Pera Müzesi’nde.