Güncelleme Tarihi:
Zeytinli Rock Festivali’nde kulisteyiz. Teoman sahneden yeni inmiş, birileriyle muhabbet ediyor. Yanından geçerken “13 yaşındayken hayalimdi güneş gözlüğü takıp havalı olmak” dediğini duyuyorum. Muhabbeti bölmüyorum, geçiyorum. Diğer taraftan da çok saf geliyor ‘çocuk Teoman’ın hayali’, merak ediyorum devamını.
20 yılı aşkın süredir ‘görünür’ sahnelerde olan, magazincilerin tabiriyle ‘Rockçı Teoman’, anılarını ‘Fasa Fiso’ adlı kitapta topladı. Hep Kitap etiketiyle yayımlanan kitapta tam da merak ettiğim muhabbetin devamı, hatta tamamı var. ‘Çocuk Teoman’dan ‘rock yıldızı Teoman’a hikâyesini anlatıyor tüm samimiyetiyle, Teoman. Kitap yazısı klişesi olan bir ‘tüm samimiyeti’ değil bu. Otosansür uygulanmamış gibi... İyi, kötü, saçma, hırslı, saf tüm Teoman’lar var kitapta. Çocukluğundan bugüne kadar geçen sürede hovardalıklarını, başarılarını, ‘muhteşem hatalar’ını, aşklarını okuyoruz. Öncesinde uyarıyor okurları, “Çok önemli hikâyeler beklemeyin okurken. Eninde sonunda çocuksu bir mesleğe hayatını vermiş bir kişinin hikâyelerini okuyacaksınız.” Kısaca, fasa fiso diyor tüm bunlar.
BÜYÜK ELVİS HAYRANI
Çocukken, annesi ve anneannesiyle Bahçelievler’de yaşadığını anlatıyor. Elvis gibi dans ediyor, Travolta gibi yürüyor. Kovboy, Kızılderili, MİT ajanı olmak istiyor... Büyük Elvis hayranı. İlkokul ve ortaokulda çalışkan, parlak bir öğrenci. 13 yaşındayken başlıyor rock yıldızı olma hayalleri. Diğer taraftan da camide açılan Kur’an kursuna gidiyor. Arapça harfleri ve birkaç dua öğreniyor. Kitap kurdu. Evde kitap okumak matah bir şey görülmüyor. Annesi çok fazla okuyup kafayı yemesinden korkuyor. Pek anlamasa da iki yaşındayken kaybettiği babasından kalan kitapları okuyor, onu tanıyabilmek için. Daha ilkokul öğrencisiyken Goethe’nin ‘Faust’unu, Bergman’ın ‘Yedinci Mühür’ünü, Nazım Hikmet şiirlerini okumuş oluyor.
ÖZGÜRLÜK FELSEFEM OLACAK
Rock yıldızı olup, Deep Purple’ın solisti gibi çığlık atmak istiyor:
“Lise bitince saçlarımı uzatacağım. Yırtık pırtık giyineceğim. Özgürlük felsefem olacak. Bana kimse posta koyamayacak. Kulağımı deldireceğim.” Liseli yaşlardaki Teoman siyah deri ceket istiyor. Annesi “Siyah olmaz, ne o öyle şoför gibi” diyerek ititraz edince yeşilde uzlaşıyorlar. Bir tanıdıkları ucuza dikecek. Bu sefer ceketin boyunda anlaşmazlığa düşüyorlar. Teoman Grease’deki John Travolta’nın gibi kısa olsun istiyor. Annesi, “Kısa montla belin üşür” diyor. Uzun oluyor.
Çocuk Teoman, hısımları Erdal Eren’in idam edildiğini haberlerine annesinin üzüldüğünü anlatıyor. Gazetede okuyor haberlerini, “Daha 17 yaşındaymış. Yazık ona” diyor. Yıllar sonra rock yıldızı olduğunda ‘İki Çocuk’ şarkısını yazacak: “Düşmansız bir savaşta düştüler kalkmayacaklar...”
99 CENT’E İNSAN KONSERVESİ
İlk uçak yolculuğuyla Amerika’daki arkadaşının yanına gidiyor. Para biriktirmiş gitmeden ama gitar alacak, öncelikle yemekten kısıyor:
“Okulda yemek üç buçuk dolar ama bu benim için çok büyük. Markete başvurup 25 cent’e konserve işine girişiyorum. Bir süre sonra yediğimin ton balıklı konservenin kedi maması olduğu ortaya çıkınca, 99 cent’e insan konservesi almak zorunda kalıyorum.”
MÜZİK BENİ SEÇMEDİ
Rock yıldızı Teoman olmak kolay olmuyor elbette. Birçok başarısız girişim, beş parasızlık, kalacak yer sıkıntıları... Üniversite yıllarında ilk grubu Mirage ile ‘gerçek bir şarkıcı’ oluyor. “Popüler biriyim artık. Gelsin Rock’n Roll” diyor. Teoman, Şebnem Ferah, Athena ve daha nicelerinin yollarının geçtiği Kemancı Bar da yer alıyor kitapta. “Starlığın stajının yapıldığı yer” diye bahsediyor Kemancı’dan. “Şarkılarım çoğunlukla otobiyografik zaten” diyor. Anlatılarına, şarkı sözleri ve röportajlarından alıntılar ekleniyor. Zamanla müzik ilgisini çekmemeye başlıyor. Amacını yitiriyor. Oyunculuk, yönetmenlik denemeleri derken 2011’de müziğe ara veriyor. Baba oluyor. Teoman hikâyelerini anlatırken, bazen kahkaha attırıyor, yer yer de hüzünlendiriyor. Bir röportajında şöyle diyor: “Müzik beni seçmedi. Hatta zorlaya zorlaya ben seçtim müziği.” ‘Fasa Fiso’, çocukluk hayalini gerçekleştirebilen bir adamın, bir rock yıldızının doğuş hikâyesi.