Osmanlı’yı Halil Ä°nalcık’ın titiz gözüyle okumak...

Güncelleme Tarihi:

Osmanlı’yı Halil İnalcık’ın titiz gözüyle okumak...
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 23, 2021 00:37

Osmanlı tarihçiliğinin dünyada önde gelen isimlerinden, söylem değil yöntem tarihçisi Halil İnalcık, ‘Devlet-i Aliyye’nin beşinci cildinde, Sultan 1. Murat ve onun Rumeli’deki faaliyetlerine uzunca yer verir. Çünkü kuruluş öyküsünün ete kemiğe bürünmesinin uzam/uzayı Rumeli’dir...

Haberin Devamı

Yaklaşık altı asır ömür sürmüş bir imparatorluğun kuruluş öyküsü tarihçilerin en çok ilgi gösterdikleri konulardan biridir. Osmanlı tarihçiliğinin dünyada önde gelen isimlerinden Halil İnalcık da bu ‘kuruluş öyküsü’ne özellikle odaklanmış, dünden bugüne ileri sürülen görüşleri eleştire/düzelte ilerlemiş ve adeta kendine özgü bir yol yaratmıştır. Kaynaklar, belgeler taraf tutulmaksızın hayati değer taşır böyle tarihçiler için. Bu bağlamda, 1299 olarak sunulan kuruluş tarihine ‘kaynaklar’ ışığında eleştirel yaklaşan İnalcık, kendi önerisini sunmuş ve 1302 tarihini belgelemiştir. ‘Kaynaklar Işığında Osman Gazi’nin Faaliyetleri ve Osmanlı Beyliğinin Kuruluşu’ makalesi bu yönden çok dikkat çekicidir.
Halil İnalcık’ın sadece arşivde, kitaplar arasında değil aynı zamanda imparatorluğun kurulup yayıldığı sahada nasıl dikkatle çalıştığının bir televizyoncu olarak şahidiyim. Bir televizyon çekimi için yaklaşık bir hafta beraber dolaştığımız Trakya bölgesinde, adeta bir büyük oluşu hayal gücü ve iz sürücü yetisiyle nasıl takip ettiğine, notlar aldığına, taşlara dokunduğuna, sorular sorduğuna tanıklık ettim. Rumeli’ye geçiş, İstanbul’un fethinden önce adeta bir ‘kuluçka’ dönemi olmuştur Osmanlı için. ‘Devlet-i Aliyye’nin V. cildinde, Sultan 1. Murat ve onun Rumeli’deki faaliyetlerinin uzunca yer tutması anlamlıdır. Çünkü, kuruluş öyküsünün ete kemiğe bürünmesinin uzam/uzayı Rumeli’dir.
Halil İnalcık bir yandan İngilizce olarak da hayli makale yazmıştır. Bu çalışmalar onun uluslararası düzeydeki ilim adamlığının göstergeleridir. Bilindiği üzere, İnalcık, bir söylem değil yöntem tarihçisidir. Çifthane sisteminden tutun da Osmanlı hukuk sisteminin iki ana kaynağı sayılan şer’i ve örfi hukuka dair araştırmaları, onun bu yönteminin karşılıklarıdır. İnalcık, Osmanlı’yı bir İslam devleti olarak kabul ederken, Orta Asya geleneğinden gelen örfi hukukun da göz önünde tutulması gerektiği düşüncesindedir. Kitapta, ‘Hukuk ve İdare’ başlığı altında, çifthane sistemi başta olmak üzere, kanunnameler titizlikle masaya yatırılır.
Ömer Lütfi Barkan tarihçiliğinin izinde, Osmanlı toprak ve iktisat sistemine eğilen İnalcık, ‘Toplumsal tarih, ticaret ve ekonomi’ meselesine, yine belgeler eşliğinde yoğunlaşır. Kitabın bu bölümünde ‘Osmanlı Beyliğini Doğuran Sebepler’ ve pamuk ticaretine bağlı gelişmeler dikkatle okunmalıdır. Çünkü ticarete bağlı siyaset sistemindeki dönüşümleri bu yolla izlemek mümkündür. Özellikle Osmanlı pamuklu pazarının içine İngilizler vasıtasıyla Hindistan pamuğunun girmesi pek çok etkileşimi beraberinde getirecektir.
Halil İnalcık okumak, tarihi bir hamaset ve psikoloji meselesi olarak değil, bir kültürel, ekonomik ve hukuki süreç olarak düşünmek ve hâlâ hayatımızda tortuları devam eden kimi gelenek ve kötücüllükleri/yanlışlıkları da değerlendirmek açısından önemli bir fırsat. Tarih çok katmanlı ve çok bileşenli sebepler toplamıdır ve onu araştırmak için yöntem ve emek gerekir. ‘Devlet-i Aliyye V’, 900 sayfaya ulaşan hacmiyle, bir bilgi ve yöntem birikimi.

DEVLET-Ä° ALÄ°YYEÂ

Osmanlı’yı Halil İnalcık’ın titiz gözüyle okumak...

OSMANLI Ä°MPARATORLUÄžU
ÃœZERÄ°NE ARAÅžTIRMALAR-V
Halil İnalcık
İş Kültür, 2021
872 sayfa, 45 TL.

BAKMADAN GEÇME!