Osmanlı'nın kuytularından çıkanlar...

Güncelleme Tarihi:

Osmanlının kuytularından çıkanlar...
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2023 15:15

Kalyon Kültür, kuruluşunun yıldönümünde kuytuda kalmış bir hazineyi gün yüzüne çıkarıyor. ‘Kuytu’ sergisi, kadın zarafetinin Osmanlı’nın geleneksel estetik dokunuşlarından Cumhuriyet döneminin modern esintilerine uzanan yolculuğunu sanatseverlerle buluşturuyor.

Haberin Devamı

Kalyon Kültür yeni sanat yılına, Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarının sosyo kültürel yaşamından gün yüzüne çıkmamış eserlerinden oluşan ‘Kuytu’ adlı sergiyle giriyor. 17’nci yüzyıldan 20’nci yüzyıla, kadının sosyal hayatını yansıtan etnografik 1203 eser ve objenin buluştuğu sergi aynı zamanda doğudan batıya kadın zarafetine ve kadının renkli dünyasına ışık tutuyor. Geleneksel kadın başlıkları, kemerler, çantalar, keseler, takılar, el aynaları, köstekli saatler gibi kadın modasını ve dönemin özelliklerini yansıtan özel bir seçkinin yer alacağı sergi, 30 Haziran’a dek Kalyon Kültür’de ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
İş insanı ve koleksiyoner Yusuf İyilik’in çeşitli bölgelerden toplayıp restore ettiği özel koleksiyonundan seçilen eser ve objelerden oluşan serginin küratörlüğünü tasarım ve mozaik sanatçısı Meyçem Ezengin üstleniyor.
Sergi, Kalyon Vakfı’nın ‘Geçmişe vefa, geleceğe değer’ misyonu kapsamında 2019 yılında restore ettiği, 2020 yılında ise Kalyon Kültür olarak hizmete açılan Nişantaşı Taş Konak’ta görülebilir.

Osmanlının kuytularından çıkanlar...


ANADOLU’NUN MİRASI…
‘Kuytu’, her ne kadar ‘ıssız, sessiz, göze çarpmayan yer’ anlamına gelse de sergi, nispeten kapalı bir çevrede yaşayan kadınların zengin dünyasında bizleri bir yolculuğa çıkararak döneme tanıklık etmemizi sağlıyor. Tarihin kuytu odalarından keşfedilmek için çıkan, Osmanlı toplumunun farklı kesimlerinden kadınlar ile Cumhuriyet kadınlarının moda ve yaşam kültürüne odaklanan sergide köstekli saatlerden broşlara, geleneksel kadın başlıklarından takılara, el aynalarından çantalara 1203 eser yer alıyor.
Kalyon Holding Sosyal ve Kültürel İşler Komitesi Başkanı Reyhan Kalyoncu sergiyle ilgili şunları söylüyor: “Geçmişe vefa, geleceğe değer anlayışı ile yola çıktığımız Kalyon Kültür’de üçüncü yılımıza girdik. Şimdiye kadar ulusal ve uluslararası pek çok değerli sergiye ve farklı konularda atölyelere ev sahipliği yaptık. İçinde bulunduğumuz mekân, Taş Konak, tarihi boyunca sanat ve sanatseverlerle var olmuştur. Biz de şehre vefamızı, bu binada sanatın her dalını, tüm disiplinlerini destekliyoruz. Sanat herkesin hakkı idealiyle, topluma dokunabilme vizyonumuzla programımıza devam edeceğiz. Ülkemizi derinden sarsan deprem felaketi nedeniyle, sergiyi açmak konusunda çekincelerimiz oldu. Ancak sanatın iyileştirici gücünün hepimize iyi geleceğine inanarak sergimizi sanatseverlerle buluşturmayı arzu ettik.”

Osmanlının kuytularından çıkanlar...


KESELER, TAKUNYALAR, KÖSTEKLİ SAATLER...
Serginin küratörlüğünü üstlenen Meyçem Ezengin ise sergiye hazırlık sürecini şöyle anlatıyor: “Asırlardır kuytuda bekleyen, ihtişamı, asaleti ve zamansız olmasıyla geleceğe de ilham verecek bu eserler, Yusuf İyilik gibi ender sanatseverlerin kâşif ruhu sayesinde bizlerle paylaşılıyor. Dünyada hayranlık uyandıran Osmanlı sanatının nadide örneklerini de barındıran cumhuriyet döneminden de esintiler taşıyan koleksiyon, keşfedileceği ve değer göreceği anı sabırla beklemiş ve nihayetinde hak ettiği gibi büyük emeklerle bir araya getirilip yine Yusuf İyilik’in kurmuş olduğu Enderun Sanat Merkezi’nde restore edildi. Bu koleksiyondan özel bir seçki sunduğumuz sergide; geleneksel kadın başlıkları, kemerler, çantalar, keseler, takılar, takunyalar, el aynaları, köstekli saatler gibi kadın ruhunun ve zevkinin yaşsız ve sınırsız olduğunu kanıtlar nitelikte eserlerle karşılacaksınız.”
Kalyon Kültür’ün üçüncü yılına, çok özel bir sergi ile yeni bir başlangıç yaptıklarını vurgulayan Kalyon Kültür Sanat Yönetmeni Aslı Bora ise “Kuytu Kalyon Kültür’ün yenilenen bakış açısıyla asırlara yayılan kültür mirasımızın derinliklerinden gün ışığına çıkardığımız bir hazine. Osmanlı’nın çok kültürlü ortamında kadına ilişkin dünyanın zenginliği yüzlerce yıl seyahatnamelerde ve elçilerin mektuplarında karşımıza çıkan bir olgu. Biz de bu esrarengiz dünyanın gizlerine uzanan böylesi bir sergi için büyük bir heyecanla hazırlandık. Ancak deprem felaketi bu süreçte üzerimize bir karabasan gibi çöktü. Acımız tarifsiz ve telafisiz.  Yine de sanatın şifalı limanına sığınmanın bu kederli günlerde hepimizi şifalandıracağına inanarak, bu özel koleksiyonu sanatseverlerle buluşturmak istedik. Yaşadığımız bu keder ve yas içinde bir nebze ‘nefes’ almak isteyen herkese sergimizin ve Kalyon Kültür’ün kapılarının, ücretsiz bir şekilde açık olduğunu vurgulamak isterim” diyor.

Haberin Devamı

200 YILLIK KUR’AN-I KERİM VE TEVRAT
Serginin önemli eserleri arasında, yaklaşık 200 yıllık tarihe sahip olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi’in talebesi saray hattatı Muhsinzade Abdullah Efendi’nin yazdığı Şehzade Cüz ve fildişi süslemeli Tevrat da yer alıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!