Ortada gizemli bir paket varsa mutlaka açılır...

Üzerinde ‘Sakın açma’ yazan bir paketten daha çekici ne olabilir ki? Hele bunu bir çocuğun kapısının önüne bırakırsanız o paketin dakikasına varmadan açılacağına emin olabilirsiniz. Tıpkı Nemo’nun kapısına bırakılan gizemli paketler gibi. İlk paketten oyuncak Kocaayak Yeti çıkmış ve sahibine kavuşturulana kadar şiddetli bir kar fırtınası Sıkıcı Kent’i günlerce esir almıştı.
Tüm bunlar Charlotte Habersack’ın beş kitaplık serisinin ilk kitabı ‘Sakın Açma Isırır’ın konusuydu. Serinin ikinci kitabında yine Nemo, Fred ve Ada ile birlikteyiz ve işte yine göndereni belli olmayan bir paket Nemo’nun kapısının önünde: ‘Sakın Açma Yapışır!’
Elbette paket hiç vakit kaybetmeden açılıyor ve bu defa içinden Cıvıkçık adında sevimli mi sevimli bir slime (polimer malzemeden yapılan bir tür oyun hamuru) çıkıyor. Çıkmasıyla da Sıkıcı Kent’te dinmek bilmeyen yağmurun başlaması bir oluyor. Bir an önce bu kayıp oyuncağın sahibi bulunmazsa felaketler kapıda demektir. Nemo, Fred ve Ada bunun için işe koyuluyorlar ama Cıvıkçık’ın bir parçasının bile insanı 10 yaş gençleştirdiği, sivilce ve lekeleri yok ettiği ortaya çıkınca işler karışıveriyor. Kozmetik çılgınlığı kasabalıları ele geçiriyor ve işin içine açgözlü işinsanları, daima genç görünmek zorunda hisseden TV yıldızları, fenomenler, fırsatçı medya giriyor. Nemo ve Fred ‘slime’ sayesinde zengin olma hayalleri kurarken Ada, insanları bekleyen tehlikeleri düşünerek buna karşı çıkıyor ve arkadaşlıkları bitme noktasına geliyor.
Habersack kozmetik dünyasının insanların beğenilme ve onaylanma isteklerini kullanarak beden üzerinde kurdukları sömürüyü ustalıklı bir kurguyla, mizah ve heyecan dozunu hiç düşürmeden anlatıyor. Nemo, Fred ve Ada bir daha bu tür paketleri açmamaya yemin ediyorlar ama o esnada bir başka çocuğun vampir bebeğini kaybettiğinden habersizler; anlayacağınız üçüncü paket ve dolayısıyla heyecan, kahkaha, macera yine kapıda.

SAKIN AÇMA YAPIÅžIR!Â

Charlotte Habersack
Resimleyen: Frederic Bertrand
Çeviren: Anıl Alacaoğlu
Bilgi Yayınları, 2021
225 sayfa, 35 TL.

 

 

Ä°YÄ° KÄ° ARKADAÅžIMIZ OLDUN FADÄ°Åž!

Çocuk ve gençlik edebiyatına yaşamını adayan, ‘üç kuşağın yazarı’ Gülten Dayıoğlu’nun ilk romanı ‘Fadiş’ 50’nci yaşını bir koleksiyon kitabı niteliğindeki 100’üncü özel baskısıyla kutluyor.
Dayıoğlu’nun kendi yaşamöyküsünden esinlenerek kaleme aldığı Fadiş hayatımıza girdiği ilk günden beri binlerce çocuğun en yakın arkadaşlarından biri. Fadiş onu tanıyanlara hayatın getirdiği zorluklarla mücadele etme, geleceğe umutla bakma gücü vermekle kalmıyor, çocukları Anadolu’nun çeşitli köşelerinden insan manzaralarıyla da tanıştırıyor. Onun Örenköy’de geçirdiği yılların özeti olan arkadaşlıklar, yardımlaşma, sokak oyunları, ramazan eğlenceleri, soğuk kış gecelerini ısıtan masal geleneği Fadiş’le birlikte yıllara meydan okuyor.
Örenköy Fadiş’in yıllardır özlemini duyduğu annesine kavuşmadan önceki son durağıdır. Bundan öncesi ise annesinden ayrılmak için Fadiş’i koz olarak kullanan babası yüzünden oradan oraya sürüklenmekle geçer. Ama ne babasının sevgisizliği ne anne özlemi ne de acı sözler, davranışlar; hiçbir şey onun yaşam sevincinden bir damla bile eksiltemez. İyi ki doğdun ve iyi ki arkadaşımız oldun Fadiş!

FADİŞ   Â

Gülten Dayıoğlu
Altın Kitaplar, 2021
319 sayfa, 35 TL.