Orhan Taylan’dan iki sergi birden

Orhan Taylan muhalif siyasi kimliğini hiçbir dönem gizlemeyen, çağdaş Türk resminin önemli sanatçılarından biri. Taylan, Ankara’da her yıl sergi açma geleneğini bu yıl da sürdürüyor. Sanatçının bu yılki adresi de 1988 yılından beri Ankara’da birlikte çalıştığı Armoni Sanat Galerisi. Ancak Taylan’ın eserleri Armoni Sanat Galerisi’nin yanı sıra kardeş kuruluş olan Platform A’da da eşzamanlı olarak sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Platform A’da geçen cumartesi günü açılış kokteyli yapılan sergi 19 Mart’a kadar açık kalacak.

Karma resim sergilerine katılmama prensibinden taviz vermeyen Taylan’ın bu sergisinde sadece son dönemde yaptığı yağlıboya ve desen çalışmaları değil, epoksi ile epoksi üzerine bakır ve alüminyum heykel çalışmaları da yer alıyor.

AÇILIŞA KATILAMADI

Eserleri izlediğinizde Taylan’ın bu sergisinde de figürü temel aldığını görüyorsunuz. Aralara serpiştirilmiş natürmort çalışmalar da sergi düzenine farklı bir hava katıyor. Her iki galeride 120’ye yakın eser sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Büyük ebattaki eserlerin yanı sıra küçük ebatlı resimler de sergileniyor.
Her sergisinin açılış kokteyline gelip izleyicilerle birlikte resimleri üzerine sohbet eden Taylan, bu kez sağlık sorunları nedeniyle Ankara’daki açılışta hazır bulunamadı. Resimleri ve sanat üzerine daha önce yaptığı söyleşileri okuduğumuzda Taylan’a göre resim yapmak, hayatla bir diyalog hali; çatışmayı, uzlaşmayı, öfkeyi, sevgiyi, hıncı ve keyfi barındırıyor.

Taylan sanatın işlevi ile ilgili düşüncesini, “Sanatın, bir tek işlevi vardır; o da estetik-düşünsel haz vermektir. Bu görkemli işlevinden bugün de vazgeçmiş değildir. Ortada dolaşan estetik karşıtı uygulamaların kendilerine sanat adını takmaları bu gerçeği ortadan kaldırmaz” sözleriyle dile getiriyor.

ÜNLÜ AFİŞİN RESSAMI

1941 yılında Samsun’da doğan Selanik kökenli sanatçı, kendini İstanbullu olarak tanımlıyor. Robert Koleji bitirdikten sonra 1965 yılında Roma Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olan Taylan’ın en çok bilinen eseri, 1976’da çizdiği, 1 Mayıs’ın simgesi haline gelen, bir işçinin dünyayı elleri arasında tuttuğunu gösteren afiştir. Bu afiş, 1978’de Dünya Sendikalar Federasyonu’nun yarışmasında da birinci seçildi. Taylan, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Barış Derneği kurucuları arasında yer aldığı için TCK’nın 141 ve 142. maddelerinden yargılandı ve 1982 yılında yaklaşık 1 yıl tutuklu kaldı. Taylan dahil dernek kurulucuları 1991’e kadar uzayan mahkeme süreci sonunda beraat etti.