Güncelleme Tarihi:
İskender Fahrettin Sertelli, şimdilerde hiç tanınmasa da bir zamanların en üretken ve popüler yazarlarından. Sertelli’nin adına Erol Üyepazarcı’nın polisiye roman ve popüler edebiyat tarihi kitaplarında rastlamıştım. Türkiye’de popüler romanın ilk yüzyılını anlattığı dev çalışması ‘Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstenmeyenler’de Üyepazarcı, 1928-1943 arasında Sertelli’nin 43’ü kitap olarak basılmış, 57’si tefrika olarak kalmış 100 roman yazdığını belirtir.
İskender Fahrettin’in yayımlanan ilk eserleri Behlül Dânâ adıyla yazdığı polisiye öyküler, romanlar olmuş. İstanbul’un Arsen Lüpen’i Elegeçmez Kadri, Amerika’da Bir Türk Polisi Yılmaz ve Şeytan Hadiye polisiyelerinin kahramanları.
1920’li yıllarda Peyami Safa’nın Server Bedi adıyla yazdığı Cingöz Recai, Tilki Leman gibi kahramanların maceraları okurdan çok ilgi görünce onlara benzer öyküler kaleme alınmaya başlamış. Bu polisiye öyküler, fasiküller halinde pazartesi ve perşembe günleri yayımlanıyormuş. Erol Üyepazarcı ‘dime novel’ tanımlamasını ‘on paralık roman’ diye Türkçeleştirmiş. O yıllarda başta ABD olmak üzere dünya genelinde böyle bir yayıncılık akımı var. Romanlar fasiküller halinde basılıyor ve periyodik olarak dergi gibi satılıyorlar. Halk da bu uygun fiyatlı yayınlara büyük ilgi gösteriyor. Kolay okunan, heyecanlı, devamı merak edilen maceralar bunlar.
1920’li yıllarda Arap alfabesiyle yayımlanan bu kitaplar, onlarca yıl sonra unutuldukları fasiküllerde bulunup Latin alfabesiyle yayımlanıyor.
Merve Köken ve Bilge Kösebalaban, İskender Fahrettin’in polisiye öykülerini bir araya getirmiş. Üç ayrı polisiye serisinin üç kahramanının, Şeytan Hadiye, Amerika’da Bir Türk Polisi Yılmaz ve Elegeçmez Kadri’nin beş macerası yer alıyor kitapta. Bir anlamda İskender Fahrettin Sertelli’nin polisiyeleri ile yeniden tanışma da diyebiliriz bu derlemeye.
‘Ateşten Adamın Esrarı’, ‘Korkunç Şatonun Esrarı’, ‘İskeletler Arasında’, ‘Dirilen Ölünün Macerası’, ‘Makineli Kafanın Hikâyesi’ kitaptaki öyküler. Öykülerin adları nasıl maceralarla karşılaşacağımızı da bildiriyor. Yarı fantastik, esrarlı, muamma çözmeye dayanan öyküler bunlar. İskender Fahrettin, kahramanlarını polisiyelerin klasikleşmiş kahramanlarını örnek alarak yaratmış. Elegeçmez Kadri adı üzerinde İstanbul’un Arsen Lüpen’idir. Türk Polisi Yılmaz staj için ABD’ye yollanmıştır ve maceraları orada geçer. Server Bedi’nin Tilki Leman’ına nazire olan Şeytan Hadiye’nin maceralarının mekânı da İngiltere’dir.
İskender Fahrettin, diyaloglarla gelişen, mizahi, kolay okunan öyküler anlatıyor. ‘Ateşten Adamın Esrarı’nda polis hafiyesi Jon’u ve dolayısıyla İngiliz güvenlik güçlerini mağlup etmek amacıyla İngiltere’ye gitmiş olan Şeytan Hadiye, Albay Nilson’un kızı Helen’in kâbuslarının nedenini araştırıyor. ‘Korkunç Şatonun Esrarı’nda Türk Polisi Yılmaz, New York Limanı’nın girişindeki fenerlerin gizemli bir şekilde sürekli bozulup gemi kazalarına neden olmasının nedenini araştırırken büyük bir kaçakçılık organizasyonunu tespit ediyor. ‘İskeletler Arasında’ da Türk Polisi Yılmaz’ın bir macerası. Yılmaz, içi boş ve kilitli olmasına rağmen kendi kendine hareket eden bir sandığın gizemini araştırıyor. ‘Dirilen Ölünün Macerası’nda Elegeçmez Kadri arkadaşlarıyla birlikte mücevher hırsızlığı yapıp polisten kaçarken mezarlığa sığınır ve bir mezardan sesler duyar. Bir ölü dirilmiştir. Kitaba adını veren ‘Makineli Kafanın Hikâyesi’ de bir Elegeçmez Kadri macerasıdır. Beyoğlu’nda bir barda saat gibi kurulan makineli bir kafa en özel sorulara bile doğru cevaplar vermektedir. Dedektif Şadan Bey bu makineli kafayı Elegeçmez Kadri’yi yakalamak için kullanmaya karar verir. Bir zamanların en verimli yazarıyla hoş bir tanışma ve keyifli bir okuma ‘Makineli Kafanın Hikâyesi’.