Ölümlü süper-kahramanlarla iyi karşılaşmalar

Serüvenlere atılmak çok davetkâr görünür ama sonunu kestiremediğimiz tekinsiz yolları önümüze çıkarır. Cesaret edip atacağımız adımlar bizi, yolumuzun üzerindeki türlü deneyimlerle besler, hayal dünyamızın ötesinde olan şeylere daha yakından bakmamızı sağlar. Yolculuğumuzun bizi ne derece doyurduğu, nereye doğru veya ne kadar süre gittiğimizle değil, giderken yaşadığımız iyi karşılaşmaların bize kattıklarıyla değerlendirilir. Deneyimli romancı ve şair Murat Menteş, ‘Derde Deva Randevu 2’de gözünü karartıyor, okurunu da yanına alıyor ve işte tam da bu iyi karşılaşmalara doğru fantastik bir yolculuğa çıkıyor.
Murat Menteş OT Dergi’deki köşesinde tohumlarını attığı müteveffa üstatlarla çizgili söyleşilerini, ‘Derde Deva Randevu’ serisi ile devam ettiriyor. Menteş, Hakan Karataş’ın çizimleriyle zenginleştirdiği eseriyle yeni okurların ve edebiyata mesafeli kalmışların, ‘edebiyat ve felsefenin süper-kahramanları’ diye nitelendirdiği üstatlarla tanışmalarının yolunu açıyor. Deneyimli okurların ise bu isimlerle samimi bir bağ kurmasını sağlıyor. Menteş bu üstatlarla sadece sohbet edip onları daha iyi tanımamıza, gölgede kalmış yönlerini keşfetmemize vesile olmakla kalmıyor, bir yandan da başımız sıkıştığında bizlere akıl hocalığı etmelerinin ve nazarlarımızın onların desteğiyle berraklaşmasının yolunu açıyor.
‘Derde Deva Randevu 2’de ‘Edebiyat ve Filozofi Ekspresi’ yükünü, yolcularını alıyor; hayali bir yolculuğa çıkıyor. Lokomotifin kontrolü Murat Menteş’te lakin güzergâhlarındaki mekânları Hakan Karataş’ın ustalıklı elleri belirliyor. Menteş, serinin ilkinde olduğu gibi bu kitapta da kendisini çok etkileyen müteveffa edebiyatçılar ve düşünürlerle, yazın dünyasına, toplumsal ilişkilere, politikaya ve insanı belki de en çok etkileyen umut, iyilik ve aşk gibi kavramlara dek geniş bir yelpazede derinlikli sohbetler ediyor. Bu kitapta Menteş; Konfüçyüs, Yunus Emre, Honore De Balzac, Ahmet Mithat Efendi, Arthur Conan Doyle, Halide Edib Adıvar, Theodor Adorno, Orhan Kemal, Attilâ İlhan, Ursula K. Le Guin, Cemal Süreya, Umberto Eco ve Bruce Lee’yi ziyaret ediyor.
Menteş, her bir üstatla onların yaratıcı dünyalarında etkili olan; oldukları kişiye dönüşmelerinde izleri olan mekânlarda buluşuyor. Okur da Menteş’le beraber yazar ve düşünürlerin peşinde dünyanın dört bir yanına, geçmişe doğru bir zaman yolculuğuna çıkıyor. Menteş’in kurduğu bu dünyada üstatlar yazarımızı dostane bir biçimde karşılıyor ve sorularına açık yüreklilikle cevaplar veriyor. Üstatların cevaplarını Menteş, onların kendi metinlerine sadık kalarak kurguluyor. Menteş bu üstatlardan bazılarını görünce çok şaşırıyor, kimisinin yanında çok heyecanlanıyor, kimisiyle de incelikli tartışmalara giriyor. Menteş’in dili de her bir üstadın üslubuna ve meşrebine göre minik farklılıklar gösteriyor. Özellikle Yunus Emre’ye yaptığı ziyarette Menteş, Yunus’un şiirsel dilinin etkisiyle sorularını kafiyelerle süslemeye başlıyor ve okuması pek keyifli bir sohbet ortaya çıkıyor.
Karataş’ın tasarladığı atmosfer, Menteş’in kurgusal dünyasıyla o kadar iyi örtüşüyor ki çizgilerle anlatılan bölümlerin tadı damağımızda kalıyor. Baştan sona çizgi-öykü şeklinde tasarlanmış tek söyleşi ise Attilâ İlhan’lı ‘Şahane Serseri’ isimli bölüm.
İnsanların okumaya dair alışkanlığının günden güne azaldığı, ilgilerinin metinlerden imajlara kaydığı bu günlerde ‘Derde Deva Randevu 2’ ile Menteş, Karataş’ın duru ama etkileyici çizgilerinden aldığı güçle; okurlarına kolaylıkla, keyifle ve hiç sıkılmadan okuyabilecekleri, alışılmışın dışında bir kitap serisi armağan ediyor.

DERDE DEVA RANDEVU 2
Murat Menteş
Çizen: Hakan Karataş
Alfa Yayınları, 2019
231 sayfa, 29 TL.