Okuruyla birlikte susabilen hikâyeler...

“O yıllarda iki şey öğrendim. Garsonları kızdırmamak gerekir, ve bir yere ait değilsen değilsindir.”

Sait Faik Hikâye Ödülü’nü aldığı ‘Bazen Hayat’, Sine Ergün’ün ikinci öykü kitabı. Kısa zamanda kendi okurunu oluşturmayı başaran kalemlerden birisi Ergün. ‘Bazen Hayat’ kısacık 28 öyküden oluşan bir kitap. Sine Ergün’ün kendine has bir üslubu, yalın bir dili ve kendine özgü bir biçimi var. Okurunu ilk cümlesinden kendi yolculuğa eşlik etmek üzere konumlandıran bir biçim bu.
Ergün öykülerinde kent yaşamının gündelik dertlerine eğiliyor. Rutinleşen ve bu rutin arasında sıkışan insanların sıradan yaşamlarını dile getiriyor. Kaygılar, kırgınlıklar, öfkeler, korkularla birlikte aklımızdan her an geçebilen düşünceleri bazen bir hikâye kişisi üzerinden bazen de anlatıcıdan aktarıyor. Her an herkesin başına gelebilecek türden bir kurmacanın sınırlarında dolaşırken yazarın, bu sıradanlığın yalın sesi olması ustalık düzeyinde. Çok daha az kelimeyle konuşabildiğimiz zaman çok daha fazla şey anlattığımıza tanık olur gibi Sine Ergün de kısacık hikâyelerinde benzer bir derinliğe ulaşıyor. Bazen hikâye tam da olması gerektiği yerde biter, ayrı bir sona ihtiyaç yoktur, uzun uzun ne olduğunu anlatan cümlelerin de yeri yoktur tıpkı ‘Hayatımın En Güzel Günü’ hikâyesinde olduğu gibi: “Kadın adamın kolunun altına sıkışan saçlarını hafif doğrulup geriye aldı, bir şeylerin tam da sonunda olduğunun ayırdındaydı”.
Hikâyelerinde okuruyla birlikte susmayı becerebilen bir yönü var. En büyük trajedilerden sonra bile nasıl devam ediyorsa yaşam, Sine Ergün’ün hikâyelerinde de benzer bir akış var. Yaşam kendi ritminde sürmeye devam ediyor. ‘Yükseklik Korkusu’ hikâyesi örneğin şu cümleyle bitiyor: “Toplamda, dedim, kaç intihar gördük. Hap içenlerin çoğu yaşadı, atlayanlar hep öldü. Kentin faydaları. Onca tepe olmasaydı bilmem atlayacak yer bulurlar mıydı? Yüzüme baktı, ‘Yükseklik korkusu var bende’ dedi, ‘Bende de’ dedim. Buzdolabı gürültüyle çalışmaya başladı.” Okur zihninde o hikâyeyi devam ettiriyor, tam da bu yönüyle yeni bir biçim deniyor yazar. Hikâye okurun nezdinde akmaya, gelişmeye devam da edebilir, yazarın cümlesiyle tamamlanmış da olabilir. Klasik öykü biçiminden bu yönüyle uzaklaşan okur bunu başlangıçta zorlayıcı bulsa da öyküleri okudukça kendisini yazarın beklediği yerde buluyor, hikâyelere eşlik ederken.
Özellikle yenilikçi biçimler, farklı üsluplar arayan öykü okurları için yenilikçi bir yazarla karşı karşıya olduklarını söyleyelim. ‘Bazen Hayat’ sayfalarca anlatılamayanı kısa cümlelerinde söylemeyi beceren bir yerden kuruyor hikâyelerini.

BAZEN HAYAT�

Sine Ergün
Yapı Kredi Yayınları, 2023
80 sayfa.