Nobel’li Orhan Pamuk günleri

Güncelleme Tarihi:

Nobel’li Orhan Pamuk günleri
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2018 13:32

Orhan Pamuk’un yurtdışındaki önemli ödüllerinde bulundum. Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldığında da Türkiye’den yazarlar ve gazeteciler olarak İsveç’in başkenti Stockholm’deydik...

Haberin Devamı

Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü’nü alınca Türkiye’den yazarlar ve gazeteciler İsveç’in başkenti Stockholm’e gittik. Ödül vesilesiyle orada 1950 Kuşağı’nın ustalarından, sevgili arkadaşım Demir Özlü ile de buluşacak, yıllardır orada yaşayan iyi fotoğrafçı Lütfi Özkök’ü de ziyaret edecektim. Ziyarete Feridun Andaç’la birlikte gittik.
Orhan Pamuk’un yurtdışındaki önemli ödüllerinde bulundum. Nobel’i almadan önce Frankfurt Kitap Fuarı sırasında Alman Yayıncılar Birliği’nin verdiği Barış Ödülü töreninde de vardım. Daha önce o ödülü Yaşar Kemal almıştı.
Frankfurt’taki ödülden sonra Orhan Pamuk’la Hilton Oteli’nin lobisinde canlı yayın gerçekleştirdik.
Otel yönetimi canlı yayın için lobiyi boşaltmış, lobideki bara da kimseyi almamıştı. Oraya gidince kaldığım otelin bu jestini hiç unutamam.
Stockholm’de onun kitapları daha önce yayımlanmıştı. Onun için Nobel’den önce de tanınıyordu.
Ödül törenini bildiğinizden söz etmeyeceğim. Beni Orhan Pamuk, ailesiyle birlikte ünlü soprano Rene Fleming’in konserine davet etmişti.
O ödülden sonra da gene televizyon çekimi yapmıştım.
Davetliler konusunda bir eleştiride bulunmuştum. Ağırlık gazete dünyasındandı, edebiyat dünyasından çağrılı çok azdı.
Aynı uçakla hep birlikte dönerken, ona bir şaka yaptım, Orhan Pamuk’un mesajını size ileteyim dedim:
Atatürk, “Beni Türk hekimlerine emanet edin” demişti, o da “Beni Türk edebiyat eleştirmenlerine emanet edin” dedi.
Türkiye’ye döndükten sonra Hasan Bülent Kahraman, Sabancı Üniversitesi’nde bir sempozyum düzenledi. Sempozyumda ben de konuşmuştum.
O dönemde CNN Türk’te ‘Karalama Defteri’ programını yapıyordum. Ödül üzerine Adalet Ağaoğlu programımda Orhan Pamuk üzerine konuşmak istediğini söyledi, o gece onunla söyleşi yaptık.
Orhan Pamuk’la birlikte bir başka konuşmayı da anımsıyorum. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Kemal Tahir üzerine birlikte konuşmuştuk.
En ön sırada da dinleyiciler arasında Hulûsi Dosdoğru oturuyordu.
Yazılarımızın amacını anımsatalım:
Jale Parla’nın ‘Orhan Pamuk’ta Yazıyla Kefaret’ kitabını (YKY) okumanızı salık veririm.

BAKMADAN GEÇME!