Neden kitap yayımladım

1980’lere kadar yazdıklarımı toplamadım, kitap çıkarmadım.
Hep kitap çıkarmayan ustaları kendime örnek almıştım, meraklısı nasıl olsa bulur okur, diye düşünürdüm.
Bir gün Hürriyet’teki bir yazım için İstanbul’da gazete koleksiyonlarının olduğu kütüphaneye gittim. Yazımın olduğu sayfa yırtılıp alınmıştı.
Çok gerekli olduğundan Ankara’da Milli Kütüphane’ye gittim. Orada çok eski arkadaşım Sina Akşin’e rastladım.
Yazımı buldum ama enerji sıkıntısı olduğundan sayfanın fotokopisini aldırmamız mümkün değildi.
Yazının bulunduğu koleksiyon cildini bir görevli yüklendi, yakında bir fotokopiciye gittik ve yazımın kopyasını aldım. O gün yaşadığımız bu serüvene de çok gülmüştük.
İstanbul’a döner dönmez yazılarımı kitaplaştırma kararı verdim.
Bunu sevgili dostum Selim İleri’ye açtım. Çok destekledi, birlikte yazıları seçmeye başladık. Kitabıma ‘Yazılı İlişkiler’ adını da o koydu. Aynı zamanda Nail Güreli’nin kurduğu Gür Yayınları arasında da ‘Günlerde Kalan’ yayımlandı.
Ardından diğer kitaplarım geldi.
Altın Kitaplar tarafından yayımlanan ‘Yazılı İlişkiler’in başındaki alıntıları alacağım yazıma:
“Biz talib-i teveccüh-ü ikbal-i rûzigâr
Gülberk-i bâğ-ı ömr berbâd olup gider.”
Baki

“Satırlarda soldu yüzün.”
Behçet Necatigil

“Elini tutmadı onların da hiç kimse
Kelimelerden başka”
Kemal Özer

O yazımı kolayca bulsaydım, belki de kitap çıkarmazdım.