Muzaffer Gökman’ı tanır mıydınız?

Beyazıt Devlet Kütüphanesi müdürlerinden rahmetli, aziz dost M. Muzaffer Gökman’ı (1915-1996) yakından tanıdım, aile dostumuzdu.
Çalışmalarım için her zaman uygun ortamı sağladı. Benim kuşağımın yazarları, araştırmacıları, akademisyenleri ona çok şey borçludur.
Kimdir Gökman?
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi.
Kütüphanecilik alanında Roma, Paris, Londra ve ABD’de incelemeler yaptı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Beyazıt Kütüphanesi’nde memur ve müdür olarak 44 yıl çalıştı. Emekliliğinden (1977) sonra Hürriyet gazetesinin arşivini kurdu ve yönetti.
Önemli çalışmalarından bazıları:
*Beyazıt Umumi Kütüphanesi
*Atatürk ve Devrimleri Tarihi Bibliyografyası
*Hüseyin Rahmi Gürpınar Bibliyografyası
*Ahmet Refik Altınay
Ortaokul ikinci sınıfta hocamız cilt yapma ödevi vermişti. Aile dostluğumuza binaen gittim, kendisinden yardımcı olması konusunda ricada bulundum. “Hocan bunu sana öğren diye vermiş, şimdi mücellitlerin yanına gideceksin, kendin yapacaksın” demişti.
Kütüphaneye çok sık giderdim. Çalışmam için bana yukarıda, kitaplarla dolu odada bir masa vermişti. Elektrik lambası çok iyi aydınlatmıyordu masayı, gittim bu durumu açıkladım. “Devlet bu kadar veriyor, git kendine bir lamba al” dedi.
Ben de gidip kendime bir masa lambası almıştım.
Eski kütüphanenin yanında dişçilik fakültesi vardı. O bina boşalınca pek çok talip belirmişti.
Muzaffer Gökman bir gece otobüse binip Ankara’ya gidiyor. Başbakanlık binasının kapısında ne istediğini soranlara Başbakan Adnan Menderes’le konuşmak istediğini söylüyor. Şaşırıyorlar, özel kaleme soruyorlar. Rahmetli Menderes “Gelsin” diyor.
Çıkıyor Başbakan’a ve o binaya kütüphane olarak ne kadar ihtiyaç duyduklarını anlatıyor.
Başbakan, Bakan Emin Kalafat’ı arayıp “Binayı müdüre verin” diyor.
Hep sponsor bekleyenlere örnek bir girişim ve cesaret örneği olarak bunu anımsatıyorum.
Hazırladığı bibliyografyalardan hâlâ yararlanabilirsiniz.
Kütüphaneler Haftası’nda kendisini bir kez daha rahmet ve sevgiyle anıyorum.