Güncelleme Tarihi:
Yıl 1919. Aziz vatanın bütün kaleleri cebren ve hile ile zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş. Memleket bu ahval ve şerait içindeyken, başkent İstanbul’da yoğun bir görüşme trafiği yürüten Mustafa Kemal nihayet aradığı fırsatı elde ediyor ve Anadolu’ya geçebilmek için ihtiyacı olan resmi vazifeye kavuşuyor. 9. Ordu Müfettişi unvanı sayesinde hem kendi ekibini kurabilecek hem de tüm stratejik noktalara konuşlanmış İngilizlerin tacizine maruz kalmadan Anadolu’ya gidebilecek.
16 Mayıs akşamı Üsküdar kıyısında demirlemiş Bandırma vapurunda başlayan bu tarihi yolculuk başta ‘Nutuk’ olmak üzere birçok eserde her ayrıntısı ile ele alınmış olsa da Prof. Dr. Hikmet Özdemir’in çalışması farklı bir perspektif ortaya koymayı başarıyor. Özdemir, ele aldığı “Yol güzergâhları nasıldı”, “Hangi ulaşım araçları kullanılmıştı”, “Yolculuk boyunca kamuoyu oluşturmak için neler yapılmıştı”, “Konaklama, güvenlik, iletişim, sağlık, finansman vb. ihtiyaçlar nasıl karşılanmıştı” vb. sorulara yanıt ararken, Milli Mücadele’nin hangi imkânsızlıklar içinde ortaya çıktığının esaslı bir muhasebesini yapıyor.
Yıl 1919, art arda savaşların etkisi ile Anadolu tam anlamıyla harap vaziyette. Haberleşme ve ulaşım imkânlarının fevkalade kısıtlı olduğu, konaklamanın hemen her yerde ancak eşraf desteğiyle mümkün olabildiği, temel ihtiyaç maddelerinin lüks haline geldiği, çetelerin cirit attığı, nüfusu seyrelmiş ve çeşitli hastalıklardan kırılan bu coğrafyada Mustafa Kemal ve arkadaşlarının hedef ve çözüm odaklı çalışma mantığına hayran olmamak elde değil. İmkânsızlıklar silsilesi Mustafa Kemal ve ekibini yılgınlığa sürüklemek yerine daha da motive ediyor adeta. Üstelik Mustafa Kemal yolculuğun bir noktasında askerlik mesleğinden istifa etmek zorunda kalıp mücadeleye ‘milletin bir ferdi’ olarak devam etmesine rağmen.
Zengin bir kaynakçadan beslenen ‘Mustafa Kemal’le Anadolu’da Yolculuk’, ağırlıklı olarak dönemin tanıklarının hatıralarına ve Mustafa Kemal’le yapılmış mülakatlara ilave olarak belgelerle zenginleştirilmiş olmasının yanı sıra hikâye formuna yaklaşan üslubu ile rahatça okunan bir kitap. Eserin bir önemli tarafı da Milli Mücadele’yi askeri bir teşkilatlanmadan ziyade bir propaganda faaliyeti çerçevesinde ele alması. Mustafa Kemal’in halk desteği olmadan hiçbir şeyin başarılamayacağı hususundaki ısrarı yolculuk boyunca yoğun bir iletişim faaliyeti yapılmasını zorunlu kılıyor. Böylelikle bir avuç askerin Samsun’dan başlayan yolculuğu henüz bir yılını doldurmadan Ankara’ya milli bir dava hüviyetinde vasıl olabiliyor.
‘Mustafa Kemal’le Anadolu’da Yolculuk’, memleket tarihinin en kritik dönemeçlerinden birine dair enteresan bir bakış açısı sunarken, zengin içeriği ve rahat okunan yapısı sayesinde ilgiyi hak ediyor.