Güncelleme Tarihi:
Bir yaz günü, takımadadaki yazlık evlerinin müştemilatının yanında erkek kardeşi Per Olov Jansson’la edebiyat felsefesi hakkında tartışıyorlardı. Tove, Per Olov’un küçümsediği Immanuel Kant’tan bir alıntı yaptı. Sonra da kardeşinden intikam almak için müştemilatın duvarına hayal edebileceği en çirkin yaratığı çizdi. Şansa bakın ki bu çizim Mumilere benzeyen figürün ilk işaretiydi, ama Tove ona Snork adını vermişti.
Mumiler’in isim babası ise Tove’nin 1930’larda Stockholm’de okurken yanında kaldığı amcası olmuştu. Amcası Einar Hammarsten bir doktordu ve gece geç saatlerde yemek yememesi için Tove’yi uyarıyordu. Onu, dolapta yaşayan “muuu muuu mumilerle” korkutarak yiyecekleri aşırmasından uzak tutmaya çalışıyordu. Einar Amca, onların ensesinden aşağı soğuk hava üfleyip soğuk burunlarını da bacağına bastırdığını söylüyordu. Amcası ayrıca bu yaratıkların kiremit sobanın arkasında yaşadıklarını da eklemişti.
Mumi yaratıkları, öfleyip püfleyen memnuniyetsiz çirkin yaratıklar olarak Einar Amca ve Tove’nin şakalaştıkları bir şeye dönüşmüştü. Tove, günlüklerinde de korkutucu veya hayalet gibi şeyleri betimlemek için Mumi ismini kullandı.
1930’lardaki ilk Mumi çizimlerinde Mumiler bazen siyah oluyordu, yaratığın dış görünüşü tüm dünyanın şu an bildiği Mumilerin son çizimleriyle karşılaştırıldığında çok farklıydı. Öncelikle burnu çok uzun ve inceydi, her zaman bir kuyruğu ve kulakları yoktu.
Tove Jansson sanatındaki Mumiler için gerçekten bir esin kaynağı seçmek zorunda olsaydı bu kesinlikle İsveçli sanatçı John Bauer’in büyük burunlu trolleri olurdu.
Bu ikinci karakter gün geçtikçe daha yuvarlak oldu ve Mumilere benzemeye başladı. İlk Mumi’ye benzeyen karakter, 1943 yılında Garm Dergisi’nde görülüyordu. Mumi’yi seçebiliyor musun bu resimde?
İşte Einar amcanın adını koyduğu Mumi karakterinin ilk Mumi hikayesi de Mumiler ve Büyük Sel Felaketi 1945’te yayımlandı. Gerisini biliyorsunuz!
Çeviren: Ezgi Görgü
Bu yazı, linkteki metinden çevrilmiştir:
https://www.moomin.com/en/